Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1176 E. 2022/1974 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1176
KARAR NO: 2022/1974
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2015/1217Esas – 2019/1122Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde ve açıklama dilekçesinde özetle; 16/07/2015 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın, davacı … ‘nın sürücüsü olduğu … plakalı otomobile çarpması sonucunda meydana gelen çift taraflı trafik kazasında araç sürücüsü olan müvekkili davacı … ile araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nin yaralandığını, davalının asli kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 1.016,00-TL iş göremezlik tazminatı, 700,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 1.816,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden, davacı … için 25.000,00-TL, davacı … için 15.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini istemiş; 16.06.2019 tarihli dilekçesi ile davacı … için maddi tazminat talebini toplam 157.109,73-TL olarak ıslah etmiştir.Davalı … şirketi vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”… denetlenebilir şekilde usulüne uygun biçimde düzenlenen aktüerya raporuna mahkememizce itibar edilmekle, ıslah doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerektiği, davacı tarafın sigortanın başvuru tarihi 11.09.2015 olup; 8 iş günü eklenmekle temerrüt tarihinin 23.09.2015 temerrüt tarihi olarak tespit edildiği,davacı …’nın … plaka sayılı aracın sürücüsü olması, kazada kusursuz olması ve meydana gelen kaza neticesinde maluliyeti olmayıp; ceza dosyası kapsamında yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderildiğinin anlaşılması gözetilerek; davacılardan …’nın yolcu konumunda olup, kazada kusuru olmaması, kaza neticesinde %54.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılması, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayacağı göz önünde bulundurularak; mahkememizce zenginleşme aracı olmayacak biçimde; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanarak ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların tümü hakkındaki sosyal ekonomik değerlendirme de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde manevi tazminatın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesiyle,1-Maddi tazminat davası yönünden; Davacı … açısından; 157.109,73-TL maddi tazminatın (156.409,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 700,00 TL tedavi, tedavi yol gideri, refakatçi gideri,bakıcı gideri, estetik zararlar olmak üzere); sigortaya başvuru tarihine göre tespit edilen 23/09/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine; 2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Davacı … açısından; 1.000,00-TL; Davacı … açısından; 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/07/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı … ile …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine, karar verilmiş; davalı … şirketi vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davalılar … ve … vekili; maluliyet oranı ve tazminat miktarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilleri lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … şirketi vekili; müvekkili şirkete sigortalı ara sürücüsüne izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, maluliyet oranının hatalı belirlendiğini, hesaplanan maddi tazminat tutarının afaki olduğunu, tedavi giderinden müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığını, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; 29.05.2019 tarihli raporun kaza tespit tutanağı ile uyumlu, kazanın meydana geliş biçimi ve somut olayın özelliklerine uygun olmasına, kazanın meydan gelmesinde davalı sürücü …’in şerit tecavüzü nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına; 06.06.2018 tarihli ATK 3. İhtisas Dairesince düzenlenen maluliyet raporu davacı …’nin kaza nedeniyle oluşan yaralanmasına göre hazırlanmış olmakla, her ne kadar kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmamış ise de, davalı … şirketince bu hususta ayrıca ve açıkça itiraz edilmemiş olmasına; dosya kapsamındaki tedavi evrakları, faturalar ve SGK tarafından gönderilen belgeler nazara alındığında davacı … için özel hastanede yapılan ve SGK tarafından karşılanmadığı anlaşılan tedavi fark giderlerinden davalı … şirketinin sorumlu olmasına, davalı tarafça 29.05.2019 tarihli rapordaki aktüeryal hesaplamaya da ayrıca ve açıkça itiraz edilmemiş olmakla hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına; davacı tarafça davadan önce davalı … şirketine başvurulmuş olup, temerrüdün dava tarihinden önce gerçekleşmesi nedeniyle dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin söz konusu olmamasına, davalı … ve … sadece manevi tazminattan sorumlu tutulmuş olmakla lehlerine hükmedilen vekalet ücretinde bir hata bulunmamasına göre, davalı … şirketi vekili ile davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2015/121 Esas, 2019/1122 Karar sayılı kararına karşı davalı … şirketi vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-a)Maddi tzminat yönünden alınması gereken 10.732,16-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan toplam 2.514,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.217,98-TL harcın davalı … şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,b)Manevi tazminat yönünden alınması gereken 614,79-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında alınan 154,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 460,79-TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … şirketi ile davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, manevi tazminat yönünden her bir davacı için kabul ve reddedilen miktarlar göz önüne alınarak kesin olarak; maddi tazminat yönünden HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 29/12/2022