Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1170 E. 2021/1928 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1170
KARAR NO: 2021/1928
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2019
NUMARASI: 2015/845 Esas 2019/1109 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 13.01.2013 kaza tarihinde davalıların sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın dava dışı araçlar ile karışığı kaza sonucu … plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek, şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle beraber davalılardan ortaklaşa tahsiline, trafik kazası neticesinde 13.03.2013 tarihinde ölen …’ın destekten yoksun kalan kızı … lehine, araç sahibi/sürücüsü yönünden olay tarihinden itibaren ve sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte belirlenecek maddi tazminat tutarının şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle beraber davalılardan ortaklaşa tahsiline, trafik kazası neticesinde 13.03.2013 tarihinde ölen …’ın destekten yoksun kalan eşi … lehine, 105.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte tahsiline, trafik kazası neticesinde 13.03.2013 tarihinde ölen …’ın destekten yoksun kalan kızı … lehine, 95.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte tahsiline, davalı …’ın üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkillerinin adli yardımdan faydalandırılarak yargılama giderlerinden bağışık tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Davacıların maddi tazminat talepleri yönünden … için 147.407,09 TL’nin, diğer davacı … için 34.068,80 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihi 13.01.2013 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden 03.12.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 2-Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden davacı … için 15.000,00 TLi davacı … için 10.000,00 TL’lik taleplerinin kabulü ile davalı …’dan kaza tarihi 13.01.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacıların fazlaya istemin reddine, karar verilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı eşin evlenme ihtimalinin hatalı hesaplandığını, ikinci çocuk için indirim yapılmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 13.01.2013 kaza tarihinde davalıların sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın dava dışı araçlar ile karışığı kaza sonucu … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteğinin vefat ettiği ve davacıların destekten yoksun kaldıkları anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının yargılama sırasında bilirkişi raporuna evlenme ihtimali şansı yönünden itiraz etmediği, bu durumun ilk derece yargılaması sırasında ileri sürülmediği, bu nedenle istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği, destek babanın ölmesi nedeniyle ikinci çocuk için artık pay ayrılmasına gerek bulunmadığı, davalının ilk davanın açılması ile temerrüte düştüğü, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığı göz önüne alındığında, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca, 1-)Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2-)Alınması gereken 12.396,61-TL harçtan peşin yatırılan 3.526,09-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 8.870,52-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/12/2021