Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1168 E. 2022/1887 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1168
KARAR NO: 2022/1887
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2019
NUMARASI: 2017/776 Esas – 2019/1027 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 22/04/2007 günü müvekkilinin desteği …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı traktör ile seyir halindeyken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkilinin, eşi …’nun vefatı nedeniyle destekten yoksun kalan üçüncü kişi konumda olduğunu, kaza tarihinde … plakalı traktörün trafik poliçesi bulunmaması nedeniyle müvekkilinin zararından davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama sırasında sunduğu 11/07/2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; destek tazminatı miktarını 60.000,00-TL’ye artırdıklarını bildirerek başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, kaza tarihinden itibaren 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının vefat eden desteğin mirasçısı olması nedeniyle alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, desteğin tam kusurlu olması nedeniyle davacının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 92. maddesi gereğince tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, kazaya ilişkin kusur incelemesi yaptırılması gerektiği, var ise SGK tarafından davacıya yapılmış ödemelerin tenzili gerektiğini, davacının Güvence Hesabı Yönetmeliği’nde belirtilen tüm belgeler ile başvuruda bulunmaması nedeniyle müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini ve ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; uzatılmış zaman aşımı uygulanacağından davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, alınan bilirkişi raporuna göre, davacının eşi ve desteği traktör sürücüsü …’nun kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, davacının destek zararının 60.000,00-TL olduğu, kazanın genel şartlardaki değişikliğin yapıldığı 01.06.2015 tarihinden önce meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 60.000.00-TL olduğu gerekçesi ile, “Asıl ve ıslahla açılan davanın KABULÜNE, davacı eş … için 60.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, temerrüt tarihi olan 10/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri; kazanın tarlada meydana geldiği, kamuya açık karayolunda meydana gelmediği ve trafik kazası olarak nitelendirilemeyeceği, müvekkili kurum aleyhine ancak yasal faize hükmedilebileceği hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle doğan destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, özellikle olay yerine intikal eden jandarma görevlilerince düzenlendiği anlaşılan 22/04/2007 tarihli olay yeri krokisine göre kazanın Keşan-Mahmutköy karayolunun 2. km’si ile köydeki tarlalara giden arazi yollarının kesiştiği alanda meydana gelmesi nedeniyle karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmesine göre davalının, davacının destek zararından sorumlu tutulmasında isabetsizlik yok ise de; zarara neden olan traktör, ticari araç olmayıp temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi hatalı olup, davalı vekilinin bu hususa isabet eden istinaf talebinin kabulü ile tespit edilen hukuka aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK m. 353/1-b/2 gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle tazminata işletilecek faiz yönünden yeniden hüküm kurmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca,
A)Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE ve KISMEN REDDİNE1/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafça peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının talep halinde yatırana İADESİNE, 2/İstinaf eden tarafından, istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerinde bırakılmasına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
B/İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2019 gün ve 2017/776 Esas – 2019/1027 Karar sayılı kararının HMK. M. 353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere;1-Davanın KABULÜNE, 60.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, temerrüt tarihi olan 10/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Alınması gerekli 4.098,60-TL harçtan peşin alınan 31,40 -TL ve ıslah harcı 202,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.865,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafından iş bu dava için yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 31,40-TL peşin harç, 202,00-TL ıslah harcı, 1.600 -TL bilirkişi ücreti ve 135,40-TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 2002,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 6.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022