Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1155 E. 2022/1976 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1155
KARAR NO: 2022/1976
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI: 2016/686Esas – 2019/893Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/08/2008 tarihinde müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı kamyon ile davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, müvekkiline davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığını, ancak müvekkilinin maluliyet oranında artış olduğunu ileri sürerek, geçici ve sürekli iş göremezlik zararına karşılık olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00- TL’nin davalı sigorta şirketine başvuru tarihini takip eden 8. günün bitim tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 20.03.2018 tarihli dilekçe ile talebini 91.074,55-TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçici iş göremezlikten dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, 17/03/2010 tarihinde davacıya 19.800,00- TL ödeme yaptıklarını, yine davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi masraflarına ilişkin olarak yapılan ödemeye karşılık olarak SGK’ya rücuen 10.871,53-TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”…. Dava dosyası üzerinden alınan maluliyet, kusur ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davanın kabulü ile, 91.074,55 TL’nin kısmi ödemenin yapıldığı 17/03/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerektiğierekçesiyle,Davanın KABULÜ İLE, 91.074,55 TL’nin kısmi ödemenin yapıldığı 17/03/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmadığını, davacıya 17.03.2010 tarihinde 19.800,74-TL ödeme yapıldığını, KTK 111. Maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığını, Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/264 Esas sırasında davacı tarfaça dava açıldığını ve bu dosya ile 2008/ 443 Esas sayılı dosya ile birleştiğini, davanın derdestlikten reddi gerektiğini, davacı için SGK Amasya Sosyal Güvenlik İl Müdürülüğüne 23.02.2011 tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği ve hastane masrafına karşılık olarak 10.871,53-TL ödeme yapıldığını, bu hususta Sungurlu Asliye (İş) Mahkmesi 2018/ 264 Esasta SGK tarafından müvekkili aleyhine açılan rücu davası olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğu kalmadığını, davanın reddi gerektiğini, hükme esas alınan ATK raporu ile Ankara 23. Asliye hukuk Mahkemesi’nin 2008/ 443 esas, 2015/484 Karar sayılı dosyasında alınan 08.12.2014 tarihli ATK raporunda maluliyet oranı hususunda çelişki bulunduğunu, müvekkili şirketçe davacıya bu oran ( %19,2) üzerinden ( %75) kusura göre ödeme yapıldığını, kusur tenzili yapılmadan karar verildiğini, iddia ve savunmalarının gerekçeli kararda irdelenmediğini, sözlü yargılama için taraflarına süre verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan gelişen durum iddiasına dayalı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 1-Somut olayda, davacı tarafça yaralanmasında gelişen durum bulunduğu iddiası ile iş bu dava açılmış, dosya kapsamında alınan 30.01.2017 tarihli ATK raporuna göre, davacının kaza nedeniyle %40,2 oranında maluliyeti bulunduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 12 ay olduğu belirtilmiş; yine dosya kapsamında alınan 16.02.2018 tarihli raporda, davacının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek, %75 davalı kusuruna göre, davacının 4.738,07-TL ‘si geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının 158.055,13-TL olduğu, teminat limiti 125.000,00-TL olduğundan davalı tarafından davacıya ödendiği belirtilen 19.800,74-TL’nin güncellemesi yapılarak 125.000,00-TL’den tenzili sonrası davacının nihai zararının 91.074,55-TL olduğu belirlenmiş olup yerel mahkemece bu rakam üzerinden ıslah doğrultusunda karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafça, müvekkili aleyhine Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/ 443 Esas, 2015/484 Karar ( birleşen 2010/264 Esas) sayılı dosyasında dava açıldığı, iş bu dosyada davacı için alınan 08.12.2014 tarihli ATK raporunda maluliyet oranının %19,2 olarak belirlendiği, eldeki dosyada alınan rapor ile 08.12.2014 tarihli rapor arasında çelişki bulunduğu, müvekkili şirketçe davacıya bu oran ( %19,2) üzerinden ( %75) kusura göre 17.03.2010 tarihinde 19.800,74-TL ödeme yapıldığı belirtilmiş olup, her ne kadar yerel mahkemece bu dosyanın eldeki dava ile ilgisi olmadığı açıklanmış ise de, uyap kayıtları üzerinden yapılan sorgulamada iş bu dosyanın Ankara 23. Değil Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/ 443 Esas, 2015/484 Karar ( birleşen 2010/264 Esas) sayılı dosyası olduğu, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır. Lakin, dosyaya ilişkin karar ve bu dosyada bulunduğu ileri sürülen 08.12.2014 tarihli ATK raporuna ulaşılamamıştır. Öte yandan, eldeki davada alınan 30.01.2017 tarihli ATK raporu ise sadece davacının yaralanmasına bağlı maluliyet oranını tespite ilişkin olup gelişen durum için bir tespit ve belirleme içermemektedir. Bu itibarla, davanın yaralanmasında gelişen durum olup olmadığı, var ise oranı ve yeni durumun ne zaman ortaya çıktığı dosyada tespit edilmemiş olup, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bundan ayrı, davalı tarafça SGK Amasya Sosyal Güvenlik İl Müdürülüğüne 23.02.2011 tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği ve hastane masrafına karşılık olarak 10.871,53-TL ödeme yapıldığı ve bu hususta Sungurlu Asliye (İş) Mahkemesi’nin 2018/ 264 Esassında SGK tarafından müvekkili aleyhine rücu davası açıldığı ileri sürülmüştür. Dosyada mevcut belge ve uyap kayıtlarından SGK tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine (davacının ilgilisi olduğu) Sungurlu Asliye (İş) Mahkemesi’nin 2018/ 264 Esasında rucüen alacak davası açıldığı, dava dilekçesi içeriğinde SGK tarafından eldeki dosya davacısı …’a 6.838,32-TL geçici iş göremezlik ödeneği ve 99.192,52-TL PSD ödemesi yapıldığının açıklandığı görülmüş olup, iş bu dosyanın derdest durumda olduğu anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince, davacı tarafın, aynı zarara ilişkin olarak birden fazla kez tazminat almak suretiyle ve davalı yanın da aleyhine olacak biçimde sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçilmesi bakımından; yukarıda açıklanan rücu davasının ve SGK tarafından maluliyete ilişkin ( iş kazası mahiyetinde) PSD ödemesi yapıldı ise bu ödemenin değerlendirilmesi, davacı için SGK’ya yapıldığı ileri sürülen geçici iş göremezlik ödeneği ödemesine ilişkin iddianın araştırılması ve bu ödemeler var ise bunların dikkate alınması gerekmekte olup, bunların yapılmamış olması da doğru görülmemiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında yerel mahkemece yapılacak iş, Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/ 443 esas, 2015/484 Karar sayılı dosyasının iş bu dosya içine alınması, dosya tümü ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek; ATK 3. İhtisas Kurulu’ndan, davacının kazadaki yaralanması ile iş bu dosya ve Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dosya kapsamında alınan tüm sağlık kurulu ve maluliyet raporları değerlendirilmek suretiyle, kazadaki yaralanmaya bağlı gelişen yeni durum olup olmadığının ve varsa oranının kaza tarihinde geçerli Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne göre tespiti, gelişen yeni durum olduğunun saptanması halinde ise oranının tespiti, bu yeni durumun ne zaman ortaya çıktığı, tedavi sürecinin ne zamana kadar devam ettiği ve hangi tarihte bittiği konularında, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması; gelişen durumun varlığının saptanması halinde Sungurlu Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 2018/264 Esas sayılı dava sonucunun araştırılması ve gerektiğinde işbu davanın sonuçlanmasının beklenmesi; bu davada rücuen tazmin kararının kesinleşmesi halinde, SGK tarafından yapılan peşin sermaye değerli gelir düşülmek suretiyle davacının talep edebileceği tazminatın belirlenmesi, öte yandan SGK tarafından davacıya geçiçi iş göremezlik ödemesi yapıldı ise bunun da dikkate alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. (Bkz.Yargıtay 17.HD’nin 2016/14700 Esas, 2019/7655 Karar; 2017/5596 Esas,2018/8723 Karar sayılı ilamları) Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1.a-6.maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı vekilinin istinaf talebine konu İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta yazılı kararının HMK.nun 353/1-a/6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Dosyanın yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına,5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2022