Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1147 E. 2022/2002 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1147
KARAR NO: 2022/2002
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2019/131 Esas – 2019/1329 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı otomobil ile davalıya ZMM sigorta poliçeli … plakalı kamyonetin 29.07.2017 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesinde müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, hasara ilişkin olarak Almanya’da yaptırılan ekspertiz incelemesi ile onarım bedelinin 3.235,13 Euro olduğunun tespit edildiğini, ekspertiz raporu için de 604 Euro ödendiğini, onarım bedelinin ve ekspertiz ücretinin ödenmesi için yaptıkları başvuru neticesinde davalı tarafça 01.08.2019 tarihinde 5.189,43 TL ödeme yapıldığını, bakiye 2.939,13 Euro alacağının tahsili için Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile 3.049,61 Euro bedelle başlatılan takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından 10/08/2018 tarihinde 5.189,43-TL ödeme yapılmak suretiyle sorumluluğunun yerine getirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; gerekçeli ve denetlenebilir nitelikteki bilirkişi raporuna göre davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, davacının maliki olduğu … plakalı otomobil sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, hasar bedelinin 3.235,13 Euro olarak hesaplandığı, davalı tarafından davacıya 10.08.2018 tarihinde hasar bedeli olarak 5.189,43 TL ödendiği, davacının bakiye 2.474,26 Euro alacağının kaldığı, davalı … şirketinin 10/04/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca temerrüd tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin 93,01 Euro olduğu, davacı vekilince talep edilen 604 Euro ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak talep edilebileceğinden dava tarihindeki kur üzerinden yargılama gideri kısmında değerlendirmeye alındığı gerekçesi ile; “Davanın KISMEN KABULÜNE, Davalının Beykoz İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 2.335,13 Euro asıl alacak, 87,78 Euro olmak üzere toplam 2.422,91 Euro üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, Ekspertiz ücret talebi yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden reddine, Davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine, Davacı tarafından yapılan 42,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı, 3.864,75 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 4.507,25 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 4.376,47 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” karar verilmiş, karar karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; mahkemece davanın esas itibariyle tam kabul edildiği, müvekkili tarafından düzenlettirilen ekspertiz raporunun hükme esas alınması ve ekspertiz ücretinin de yargılama gideri olarak kabul edilmesine rağmen tazminat olarak icra takibine konu edilmesi nedeniyle bu yönden davanın reddine karar verilmesi ve davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir.6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminatın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davaya dayanak Beykoz İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı takip dosyası ile; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine, 2.939,13 Euro asıl alacak, 110,48 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.049,61 Euro üzerinden takibe başlandığı, ilk derece mahkemesince takibe konu 2.939,13 Euro asıl alacağın 604 Euro’sunun davacı vekilinin talebi doğrultusunda ekspertiz ücreti olarak kabul edildiği ve takibin 2.335,13 Euro asıl alacak ve bu alacağın takip tarihine kadar işlemiş faizi 87,78 Euro üzerinden devamına karar verildiği, 604 Euro ekspertiz ücretinin ise yargılama giderleri arasında sayılarak davacıya ödenmesine karar verildiği, dolayısıyla takip talebinde yer alan 110,48 Euro işlemiş faiz yönünden bakiye 22,70 Euro’ya ilişkin talebin reddedildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilince istinafa konu edilen 22,70 Euro işlemiş faizin dava tarihi itibariyle TL karşılığının 145,25-TL olduğu, yine istinafa konu olan davalı yararına hükmedilen vekalet ücreti miktarının ise 2.750,00-TL olduğu, dolayısıyla davacı aleyhine reddine karar verilen işlemiş faiz miktarı 145,25-TL ve aleyhine hükmedilen vekalet ücreti de 2.725,00-TL’dir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalarda verilen karar kesin olup, hüküm tarihi olan 2019 yılı itibariyle kesinlik sınırı 4.400,00-TL’dir. Bu durumda eldeki davada istinaf eden davacı aleyhine reddedilen ve istinaf konu alacak miktarı 145,25-TL ile 2.725,00-TL, ilk derece mahkemesinin kararının kesinlik sınırı olan 4.400,00-TL’nin altında kalmaktadır. HMK’nın 346/1.maddesi hükmü uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının miktarı itibariyle kesin olduğu durumlarda usulden red kararının yerel mahkemesince verilmesi gerekli ise de, temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacı vekilinin reddedilen kısma yönelik istinaf dilekçesinin ve isteminin; HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararın, kesin olması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR/ Gerekçe uyarınca;1-Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-İstinaf aşamasında yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde istinaf eden davacıya İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde HMK’nın 352. madde hükmü uyarınca yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/12/2022