Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1138
KARAR NO: 2022/1998
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2019
NUMARASI: 2017/654 Esas – 2019/966 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacıların oğlu olan destek …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile, seyir halinde iken arıza nedeni ile bozulan ve emniyet şeridinin sağ tarafına herhangi bir uyarı işareti olmaksızın yanaştırılmış olan davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün sol arka kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen kazada vefat ettiğini, kazaya karışan … plaka sayılı traktörün kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortası olmaması nedeniyle davalı …nın müvekkillerinin destekten yoksun kalma zararından, davalı …’ın da traktörün sürücüsü olarak müvekkillerinin maddi ve manevi zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik her bir davacı için 500,00’er TL destekten yoksun kalma zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı …ndan, her bir davacı için 50.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama aşamasında sunduğu 14/05/2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerini davacı … yönünden 17.286,38-TL’ye, davacı … yönünden 18.155,03-TL’ye artırdıklarını bildirerek talep ettikleri tazminata dava tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacıların ek tazminat talepleri için dava açılmadan evvel müvekkili kuruma başvurmamaları nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davadan önce davacılara yaptıkları başvuruya binaen 13.335,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını, davacı tarafça varsa aşan zararın ispat edilmesi gerektiğini, yapılan ödeme ile zarar arasında fahiş fark bulunmaması halinde davanın reddi gerektiğini, kusur oranının ATK tarafından tespiti gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun kanundan kaynaklanması nedeniyle faiz taleplerinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmadığı gibi, duruşmalara da katılmamıştır. İlk derece mahkemesince; maddi tazminat talebi yönünden kazanın meydana gelmesinde davacıların desteğinin % 85, davalı traktör sürücüsünün %15 oranında kusurlu olduğu, denetime ve hüküm vermeye elverişli aktüerya bilirkişi raporuna göre dava tarihinden evvel davacılara yapılan ödemenin davacı … yönünden zararının %82’sini, davacı … yönünden zararının %77’sini karşılaması nedeniyle yapılan ödemelerin yetersiz sayılması gerektiği, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden kısmi ödeme yapılan 29.06.2017 tarihi, davalı … yönünden ise kaza tarihi olduğu, manevi tazminat talebi yönünden de; hükmedilecek tazminatın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan, özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasının da amaç edinilmediği hususlarının değerlendirilmesi gerektiği kanaati ile;”Asıl ve ıslahla açılan davanın KISMEN KABULÜNE, 1-Maddi tazminat talepleri yönünden; davacı anne … için 2.843,58 TL, Baba … için 3.260,97-TL olmak üzere toplam 6.104,55-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … yönünden 29/06/2017 tarihi, Davalı … yönünden ise 25/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, 2-Manevi tazminat yönünden ; Davacı anne … için 15.000,00-TL, davacı Baba … için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 30.000,00-TL’nin 25/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE” karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; mahkemece kusura ilişkin alınan raporda ceza yargılamasında alınan raporlara atıf yapılarak eksik inceleme ile değerlendirme yapıldığı, mahkemece rapora itirazlarının dikkate alınmadığı, davacıların desteğinin kusurunun bulunmadığı, kusuru bulunsa dahi davacıların hak sahibi üçüncü kişi olmaları nedeniyle kusur indirimi yapılmaması gerektiği, yeni genel şartların kaza tarihi itibariyle eldeki davada uygulanamayacağı, takdir edilen manevi tazminat miktarlarının az olduğu hususlarına ilişkindir.6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede;Dava, trafik kazası nedeniyle doğan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; hükme esas alınan ATK raporunun kaza tespiti tutanağı ile uyumlu, somut olayın özelliklerine ve kazanın meydana geliş biçimine uygun, yeterli, taraf-yargı denetimine açık olmasına, davalının sorumluluğunun, karşı araç … plaka sayılı traktörün kusur oranı ile sınırlı olması nedeniyle maddi tazminatın kusur oranına göre belirlenmesine (örn; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2018 tarihli 2015/14973 E-2018/2797 K sayılı ilamı) kazanın meydana gelmesinde davacıların desteğinin %85 oranında asli, davalı tarafın ise %15 oranında tali kusurlu olduğunun anlaşılmasına, somut olayın özellikleri, kazanın meydana geliş biçimi ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında yerel mahkemece davacılar için hükmedilen manevi tazminatın yerinde-uygun olmasına göre; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davacılardan ayrı ayrı alınması gereken 80,70’er-TL harçtan, davacı … tarafından yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 26,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacı …’den ve 80,70-TL istinaf ilam harcının da davacı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK m. 362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/12/2022