Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1133 E. 2023/638 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1133
KARAR NO: 2023/638
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2018/192 Esas – 2019/1311 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili 06/02/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; kısa ve uzun süreli araç kiralama (Rent A Car) alanında da faaliyet gösteren müvekkili şirketin maliki olduğu … marka, 2016 model …, … tip, … plakalı aracı dava dışı … A.Ş ile yapmış olduğu 01/05/2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi kapsamında 02/01/2017-02/01/2018 tarihlerini kapsayan dönemde 12 ay süre ile … A.Ş’ye kiraya verdiğini, dava dışı … A.Ş’nin … plakalı aracı … Sigorta A.Ş nezdinde 08/03/2017-21/03/2018 dönemi için kasko sigorta ettirdiğini, sigorta şirketi nezdinde sigortalı müvekkili şirket olduğunu, aracın dava dışı … Araçlar A.Ş tarafından davalı …’a kiraya vererek teslim ettiğini, kira sözleşmesi devam ederken müvekkiline dava konusu aracın 29/08/2017 tarihinde Kayseri’de maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı bilgisi verildiğini, aracın kaza tutanakları ile birlikte hasarlı olarak müvekkiline iade edildiğini, bunun üzerine davalı … Sigorta şirketine hasar ihbarında bulunduklarını, ancak 13/10/2017 tarihinde “hasarın belirtilen hadise neticesinde gerçekleşmediği saptanmıştır. Bu nedenle herhangi bir tazminat ödenmeyeceğine” ne dair cevap verildiğini, müvekkili şirketin kendisine ait … yetkili servisinde aracı onardığını, hasar onarım bedelinin 16.867,96 TL tuttuğunu, bu bedelin ödenmesi için davalı …’a yansıtma faturası düzenlendiğini, anacak davalının ödeme yaptığını, davalı işin gereğini yerine getirmediğini, ödemeyi yapmadığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, … plakalı araçta meydana gelen hasar onarım bedeli olan 16.867,96 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Kasko Filo Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın 29/08/2017 tarihinde karıştığı tek taraflı kazada meydana geldiği ileri sürülen maddi zararın poliçe kapsamında teminat dahilinde bulunmadığını, ayrıca aracın rehinli olduğunu, rehin sahibinin onayı olmadığı takdirde davanın husumetten reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı tutulan … A.Ş’den aracı kiraladığını, kiraladığı bu araçla seyir halinde iken Kayseri sınırları içinde maddi hasarlı kaza yaptığını, müvekkilinin gerçekleştirdiği kaza mevcut karayolunun aniden daralması ve daralan yolun sonuna kazaya sebebiyet veren bir kavşağın usulsüz şekilde yapılmasından kaynaklandığını, davacı şirketin aracı Kayseri’de ki yetkili serviste onarımını yaptırmayarak İstanbul’a getirdiğini ve sigorta kapsamı dışında kendi imkanları ile aracı onardığını, kaza tutanağının olay yerinde trafik polislerince tutulduğunu, araçta oluşan zarar ve ödenmesi talep edilen fatura bedelinin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; kusur ve zarar miktarı ile ilgili gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, kazanın oluşumundan davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, araçtaki hasar bedelinin KDV dahil 16.867,96 TL olduğu, her ne kadar bilirkişi raporundan davacı …’nın dava konusu hasarı alt kiracısı …’ya 20.12.2017 gün … nolu e-fatura ile fatura ettiği ve bu faturanın dava dışı … tarafından kabul edilmesi nedeniyle hasar ve teminat bedeli üzerindeki hakkın dava dışı …’ya geçtiğini belirtmişse de kasko sigorta sözleşmesinde sigortalı olarak davacının göründüğü, dava dışı … A.Ş’nin mahkememizce yazılan müzekkere cevabına 17/09/2019 tarihli muavafakatnamenin şirketi temsile yetkili Yönetim Kurulu üyesi … tarafından düzenlenerek davacıya verildiği, söz konusu davanın davacı tarafından takip edilmesine muavafakatlarının bulunduğu ve müzekkere ekinde gönderilen fatura bedelinin davacı …’ya ödenmediğini belirttikleri, dolayısıyla söz konusu zarar bedelini talep etmekte davacının aktif husumetinin bulunduğu, Yargıtay 17.HD si 28.03.2016 gün 2015/17374.E-20163829.K nolu ilamında da belirtildiği gibi sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerektiği, her ne kadar davalı sigorta şirketi hasarın belirtilen şekilde gerçekleşmediğini, hasarın kaza saati itibarı ile şüpheli bulunduğu, araştırmaya sevk edildiği, menfaat değişikliğine ilişkin evrakların sunulmadığı, kiralanan aracın KABİS giriş saatinin sonradan yapıldığını ileri sürmüşse de tanzim olunan … nolu Kasko Filo Sigorta Poliçesinin 29.08.2017 kaza günü itibarı … plakalı araç için kasko teminatı verdiği konusunda bir uyuşmazlık olmadığı, sigortalı aracın sigortalı … tarafından 02.01.2017 günlü sözleşme ile dava dışı …’ya kiralandığı ve teslim edildiği, sürücü davalı …, … plakalı aracı 26.08.2017 günlü sözleşme ile dava dışı …’ dan kiraladığı ve teslim aldığı, kira sözleşmesinde kira bitiş tarihinin 06.09.2017 günü olarak belirlendiği, davalı …’a kira bedelini 26.08.2017 günü kendi kredi kartından ödediği, kaza tespit tutanağında kaza sebebinin direksiyon hakimiyetini kaybetme olarak belirtildiği, bu halde davalı sigortacının hasarın belirtilen hadise neticesinde gerçekleştirilmediğine yönelik ret sebebini TTK 1409.maddesne göre ispat edimi altında iken ispat edemediği ve ispata yarar bir belgede sunmadığı gibi, davacı … tarafından sunulan belgeler, bu belgelerdeki tarih akışı, hasarın davacı …’nın beyan ettiği şekilde olduğunu ortaya koyduğu, yine TTK 1447 maddesi kapsamında sigortalının belge sağlamaması iddiasına dayalı olarak sigortacının ödeyeceği tazminat miktarının arttığı yönünde delil sunulmadığından davalı sigorta şirketinin bu yöndeki savunmasına itibar edilmediği, kaldı ki davalı sigortacının, aracın sahibinin davacı olmasına rağmen aracın dava dışı … tarafından kiraya verildiğini menfaat değişikliğine ilişkin sözleşme sunulmadığını beyan etmiş ise de, dava konusu poliçede …’nın sigorta ettiren olarak yer aldığı anlaşılmakla hasarın poliçe teminat kapsamında olduğu, davalı … aracın kasko sigortası kapsamı altında kiraya verildiğini iddia etmiş ise de, dava dışı … ile … arasındaki sözleşmenin 2.maddesi kapsamında kasko primi ödediğini tevsik eder bir makbuz sunulmadığı, dava dışı … tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunda ise sadece kira bedelinin ücretlendirilmesi nedeniyle davalı …’in bu savunmasına itibar edilmeyerek davalı …’inde hasar bedelinden sorumlu olduğu kanaatine varılarak davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren davalı … Sigorta yönünden ise başvurunun tebliğinden itibaren 8 iş günü sonrası 28/09/2017 tarihinden itibaren faize hükmedilerek söz konusu zararın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir”.gerekçesi ile; Davanın KABULÜ ile 16.867,96 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihi olan 29/08/2017 tarihinden itibaren yasal faizi, davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı … Sigorta A.Ş vekili ile davalı … vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş’nin istinaf sebepleri; menfaat sahibinin tespiti ve araç sürücüsünün kim olduğunun belirlenememesi üzerine hasar dosyasının reddedildiği, kiralık araç sözleşmesi yapılırken kullanıcıların kimlik bildirimlerinin kanun gereği eş zamanlı yapılması gerektiği, araştırmada tespit edildiği üzere söz konusu kaydın kanuna uygun şekilde yapılmadığı, ayrıca menfaat devrine ilişkin kira sözleşmesi de talep edilmesine rağmen müvekkili şirkete ibraz edilmediği, KTTda sürücü olarak gösterilen kişinin aracı kiralama aşamasında sözleşmeye taraf olup olmadığının tespiti mümkün olmadığından hasarın reddi gerektiği, uyuşmazlık konusu hasardan sonra girilen kabis kaydı ile sabit olan savunmaları dikkate alınmadan kurulan hükmün hatalı olduğu, müvekkili şirkete kira ilişkisine ilişkin herhangi bir sözleşme sunulmaksızın, kanuna uygun şekilde KABİS sistemine giriş yapılmaksızın, sonuç itibariyle zararın poliçe kapsamında bulunup bulunmadığına ilişkin inceleme yapılmasına fırsat verilmeksizin kasıtlı olarak yükümlülüklere aykırı hareket edilmiş olduğundan ilgili düzenlemeler kapsamında başvuranın tazminat talebinin reddi gerektiği, hüküm altına alınan zarar miktarının davacının talep ettiği miktar olup gerçek zararın tespitine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun gerçek zarar ilkesi ile sınırlandırıldığı dikkate alınarak bu doğrultuda denetime elverişli tespit yaptırılması gerekirken davacının talebi doğrultusunda hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davanın açılması davacının kendi davranışlarından kaynaklandığından müvekkili şirketin yalnızca gerçek zararla sınırlı şekilde sorumlu tutulması gerekirken, yargılamadan kaynaklanan alacak kalemlerinden, feri nitelikteki faizden sorumlu tutulmasının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. … vekilinin istinaf sebepleri; Müvekkilinin aracı kiralarken; aracın kiralık araçlar için yapılan kasko sigortası kapsamında sigortalandığı bilgisini alarak kiraladığı, yapılan kasko sigortası kapsamında araçta oluşan zararın sadece yine kasko sigortasını yapan diğer davalı şirketçe tazmini yönünden karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece bu yapılmayarak kasko sigortası güvencesine rağmen müvekkilinin de oluşan zarardan sorumlu tutmasının hatalı ve haksız olduğu, bu konuda mahkemenin gerekçesinin de hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı istemine ilişkindir. Davacıya ait … plaka sayılı aracın 01/05/2016 tarihinde dava dışı … A.Ş’ye 12 ay süreyle kiraya verildiği, firmanın aracı davalı sigorta şirketi nezdinde Kasko Filo Sigorta Poliçesi ile sigorta yaptırdığı ve sigortalı olarak davacı şirketin gösterildiği, söz konusu aracın dava dışı … A.Ş tarafından 26/08/2017- 06/09/2017 tarihleri arasında davalı …’a kiraya verilerek teslim edildiği, 29/08/2017 tarihinde davalı sürücü …’ın yönetimindeki … plaka sayılı araçla seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının ön kısımları ile orta adaya çarpması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hasara uğradığı, aracın kaza tutanaklarıyla birlikte hasarlı şekilde davacıya teslimedildiği, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen hasarın kaza saati itibariyle şüpheli olması gerekçesiyle karşılanmadığı, davacı tarafça aracın onarıldığı, onarım bedelinin davalılardan tahsili istemiyle sürücü ve aracın kasko sigortacısı aleyhine eldeki davanın açıldığı, anlaşılmıştır. Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında arasında 08/03/2017 başlangıç ve 21/03/2018 bitiş tarihli Filo Sigorta Poliçesi bulunduğu gerek tarafların, gerekse ilk derece mahkemesinin kabulünde bulunduğu, davaya konu kazanın ise 29/08/2017 tarihinde meydana geldiği anlaşıldığından sigorta poliçesini kapsamaktadır. Araç hasar bedeli ile ilgili e-fatura dava dışı kiracı … Sanayi ve Ticaret Anonim şirketi adına düzenlenmiş ise de; sigorta poliçesi davacı ile davalı arasında düzenlendiğinden ve davacı sözleşmenin tarafı olduğundan sözleşmeye dayalı olarak davalı sigorta şirketinden talepte bulunabilir. Kaldı ki adına e-fatura düzenlenen … Sanayi ve Ticaret Anonim şirketi fatura bedelini ödemediğini belirttiği gibi araç maliki olan davacıya bu davayı açması, sonuçlandırması için muvafakat verildiği dikkate alındığında araç maliki olan davacının, davalı sigortacıdan ve araç sürücüsünden hasar bedelini talep edebilir. Bu nedenle davalı tarafın buna yönelik istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kasko sigortalı araçta meydana gelen gerçek zararın ve taraf kusurlarının ne olduğuna ilişkin olarak konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen 03/09/2019 günlü rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya, oluşa uygun, denetlenebilir gerekçeler içermesi ve olayla ilgili olarak düzenlenen kaza tutanaktaki tespitlerle de örtüşmesi karşısında, söz konusu bu raporun hükme esas alınmasında herhangi bir yanılgı mevcut olmamasına, davalı sigorta şirketi dava açılmasına sebebiyet verdiğinden faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının doğru olmasına göre, davalı … Sigorta A.Ş vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, 2/İstinaf eden davalılardan alınması gereken 1.152,25-TL harçtan peşin yatırılan 576,13-TL harcın düşümü ile 576,12-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 12/04/2023