Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1109 E. 2023/166 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1109
KARAR NO: 2023/166
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2015/639 Esas – 2019/1414 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili 12/06/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde kasko sigortası ile sigorta teminatı altında olan … plakalı aracın 06.12.2010 tarihinde meydana gelen kazada hasara uğradığını, sigortalı aracın pert olduğunu, ekspertiz çalışması sonrasında 29.750,00-TL’nin değişik tarihlerde sigortalısına ödediğini, hurdasının 19.160,00-TL’ye satılarak tahsil edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin 10.590,00 TL bakiye zararını %75 kusuru oranında 7.942,50 TL ana para ve takip tarihine kadar işlenmiş faizi (767,00-TL) ile birlikte davalıdan tahsili amacı ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını (sehven tamamı için takip başlattığını, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının (borçlunun) takibc, borca, faize ve ferilerine (7.942,50-TL ana alacak 767,00-TL işlemiş faizi= 8,709,50-TL’lik kısmına) vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kendilerinin kazanın meydana gelmesinde kusurlarından söz edilemeyeceğini, sürücünün olay mahalline geldiğinde süratli gitmesi ve yolun kaygan olması nedeni ile direksiyon hakimiyetini kaybederek kazanın oluşumunda etken olduğunu, yolun temizliği ve bakımından Ataşehir Belediyesinin sorumluluğunda olduğunu ve davanın belediyeye ihbarını istediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı sigorta şirketinden (… Projesi) “İnşaat Ali Risks” sigortalarının bulunduğunu, meydana gelen zarardan davacı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun tespitini, zararın müvekkili firmanın sorumluluğunda olduğu kanaatine varılması halinde mevcut inşaat all risks sigortası nedeniyle alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleşeceğinden hukuki yarar yokluğu nedeniyle asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; meydana gelen kazanın davalının kusuru oranında sigorta poliçesi kapsamı içinde olduğu sonucunda varılmış, poliçedeki muafiyet oranı %10 veya minimum 1.500,00-TL olarak belirlendiğinden ve 1.500,00-TL, 792,43-TL’nin üstünde olduğundan, alacaklı borçlu sıfatlarının birleştiği göz önünde bulundurularak davacının davalıdan 1.500,00-TL talep edebileceği sonucuna varılmış, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, icra takibine yöneltilen itirazın kısmen iptali ile takibin 1.500,00-TL asıl alacak, 146,87-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.646,87-TL alacak üzerinden asıl alacağa 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek ticari avans faizi ile devamına, fazlaya dair talebin reddine, alacak likit olmadığından yargılama neticesinde belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1.500,00-TL asıl alacak, 146,87-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.646,87-TL alacak üzerinden asıl alacağa 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek ticari avans faizi ile devamına, Alacak likit olmadığından yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine, Fazlaya dair talebin reddine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN 09/04/2019 tarihli duruşmada işlemden kaldırılan ve 3 ay içinde yenilenmeyen davanın HMK. m. 150/5 gereği AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmiş, verilen karar asıl davanın davacı vekili ile karşı davanın davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davacı – karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; davada alacaklı-borçlu sıfatı birleşmesinin söz konusu olmadığı, yargılama sırasında ısrarla belirttikleri gibi dava konusu zararın inşaat poliçesi kapsamı dışında olduğu, dava konusu olayın kasko sigortalısı … plakalı aracın, davalı tarafın sorumluluğundaki inşaatın dışında, yola dökülmüş inşaat hafriyatı sebebiyle kayarak hasarlanması şeklinde meydana geldiği, inşaat poliçesindeki amacın inşaat alanında ve inşaat işi sırasında meydana gelen hasarları teminat altına almak olduğu, ayrıca huzurdaki davanın, inşaat işi ile ilgisi olmayan … plakalı aracın hasarına ilişkin olup İnşaat Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığından davada alacaklı – borçlu sıfatının birleştiğinden bahsedilemeyeceğinden taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Davalı – karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; kusurun kazanın meydana geldiği yerin bakım ve temizlik işlerinden sorumlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında olmasına rağmen, müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğu, karşı dava yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve karşı davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de karşı davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ayrıca hükmün yeterince gerekçelendirilmemesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Asıl dava, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemenin kusuru oranında davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkin olup karşı dava ise; davacı/karşı davalının “İnşaat All Risk” sigortacısı olması nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 06/12/2010 tarihinde davacıya kasko sigortası ile sigortalı … plakalı aracın karşı davacı … İnş. firmasının şantiyesinden akan kaygan çamur nedeni ile sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yeşil alanda bulunan ağaca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacı tarafından sigortalısına hasar bedelini ödeyerek kusurlu olduğu iddiasıyla davalı şirket aleyhine ödediği bedelin rücuen tahsili için icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açtığı, davalının da, hasarın 16.07.2010-2011 tarihleri arasında geçerli inşaat sigortası poliçesi ile teminat altına alındığı ve davaya konu vuku bulan hasarın bu kapsamda karşılanması ve davacının bu anlamda hem borçlu hem de alacaklı sıfatlarının kendisinde birleştiğini beyanla davanın reddine karar verilmesi ve karşı davalının “İnşaat All Risk” sigortacısı olması nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunun tespiti istemiyle karşı davayı açtığı anlaşılmıştır. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usule ve yasaya aykırılık bulunmamasına, davaya konu şantiye alanı yanı olan mahaldeki inşaatın davacı / karşı davalı … Sigorta A.Ş. tarafından teminat altına alınmış olmasına, meydana gelen kazanın davalının kusuru oranında sigorta poliçesi kapsamı (3. Şahıs Mali Mesuliyet teminatının … İnşaat Sigorta Poliçesi Kısım II (3. Şahıs M.M) dahilinde sağlandığının Özel Şart olarak poliçeye yazılmıştır) içinde olmasına ve poliçede 3. şahıs mali sorumluluk teminatının kaza başına 1.500.000,00 TL olması nedeniyle alacaklı borçlu sıfatlarının birleştiği göz önünde bulundurularak davacının davalıdan 1.500,00-TL talep edebileceğine dair bilirkişi raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı – karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekilin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; İstinaf istemine konu asıl davanın kabul edilen değerinin 1.646,87-TL olduğu anlaşılmıştır. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2.madde hükmü uyarınca, ilk derece mahkemelerinin mikTar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalarda verdikleri kararlar kesin olup, hüküm tarihi olan 2019 yılı itibariyle kesinlik sınırı 4.400,00-TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda eldeki davada istinaf eden davalının istinaf istemine konu alacak miktarı 1.646,87-TL olup ilk derece mahkemesinin kararı kesinlik sınırı olan 4.400,00-TL’nin altında kalmaktadır. HMK’nın 346/1.maddesi hükmü uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının miktarı itibariyle kesin olduğu durumlarda usulden red kararının yerel mahkemesince verilmesi gerekli ise de, temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin ve isteminin; HMK’nın 346/1 ve 352. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararın, kesin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlığını taşıyan 150.maddesinin 1.fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir” hükmüne, 4.fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır” hükmüne, 5.fıkrada “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır” hükmüne ve 6.fıkrada da “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davalı-karşı davacı vekilinin 25/12/2018 tarihli duruşmaya katıldığı, bir sonraki duruşma tarihi olan 09/04/2019 tarihli duruşmasına karşı davacı vekilinin katılmadığı gibi herhangi bir mazeret bildirmediği, bu suretle ilk derece mahkemesince 09/04/2019 tarihli duruşmada HMK’nın 150/1.maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, 24/12/2019 tarihli duruşmada HMK’nın 150/4.maddesi kapsamında 3 aylık yasal sürede yenilenmeyen davanın HMK’nın 150/5.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesinde ve karşı davalı vekili lehine vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından, karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin asıl davaya ilişkin istinaf başvurusunun HMK.nun 346/1, 352 maddeleri gereğince usulden reddine, karşı davacı vekilinin karşı davaya ilişkin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, 2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL harcın düşümü ile 125,50-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, -İstinaf eden davalıdan alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin yatırılan 54,40-TL harcın düşümü ile 125,50-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalı … Eğitim Hizmetleri A.Ş.’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, -İstinaf eden davalı karşı davacı tarafın asıl davanın istinafı için peşin olarak yatırdığı 54,40-TL maktu ve 21,20-TL nisbi istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/02/2023