Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2020/1046 E. 2023/1615 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1046
KARAR NO: 2023/1615
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/10/2019
NUMARASI: 2016/352 Esas – 2019/1014 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf edenin sıfatına, istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;
K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:, müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet (trafik) poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 09/04/2011 tarihinde karıştığı tek taraflı kazada aracın alkollü sürücüsü …’ ın vefat ettiğini, ölenin mirasçılarına müvekkili şirket tarafından 01/07/2015 tarihinde 122.207,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin sigortalısına rücu hakkı bulunduğunu ileri sürerek 122.207,00 TL’ nin ödeme tarihi olan 01/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili davalının … ismi altında Denizli’ de uzun ve kısa süreli araç kiralama işi ile ilgili faaliyet gösterdiğini, kazaya karışan aracın müvekkili tarafından 01/04/2011 tarihli Uzun Süreli Oto Kiralama Sözleşmesi ile dava dışı … Makineleri San ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirkete kiralandığını ve şirket adına … isimli kişiye teslim edildiğini, müvekkili davalının işleten sıfatının sona erdiğini, bu nedenle ödenen bedelin müvekkilinden istenemeyeceğini, müteveffa sürücünün alkollü olarak ve %100 kendi kusuru ile ölmesi nedeniyle de müvekkiline rücunun mümkün olmadığını, davacı … şirketi tarafından talep edilen miktarın çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;” ….Davacı vekili davalı ile aralarındaki sözleşmeye istinaden davayı açtığını bu nedenle davalının zarardan sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinin konusu olan aracın işleten sıfatının davalıda olmaması nedeniyle davalıya husumet yöneltilemeyeceği ‘ gerekçesiyle,Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin 3. Kişi için ödediği tazminatın akidi olan davalıdan rücuen tazminini isteyebileceğini, işleten sıfatının ortadan kalkmasının poliçenin varlığını ve davalının müvekkili şirketin akidi olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini, kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortacısının kendi sigortalısına karşı açtığı rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK’nın 95.maddesine göre “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olup işletenin işletenlik sıfatının kalkması sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmaz, sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalının sorumluluğu (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam eder. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2.maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur.Şu halde, davacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Rıza hilafına bir durum olmadığından illiyet bağının kesilmesi söz konusu olmayıp aracı uzun süreli kiralayan davalı şirketin işletenlik sıfatı devam ettiği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. (Bkz. Yargıtay 17.HD’nin 2018/1410 Esas, 2018/4696 Karar sayılı ilamı) Somut olaya bakıldığında, davacı ZMMS sigorta şirketi, tek taraflı kazada vefat eden sürücünün mirasçıları için ödediği meblağı, dava dışı araç sürücüsünün alkollü olduğu iddiasıyla, sigortalı araç malikinden rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı ZMMS sigorta şirketi ile davalı sigortalı arasında sigorta akti mevcut olup, sözleşmesinin tarafı davalı maliktir. KTK 95/2 maddesine göre davacı … şirketi zarar gören 3. kişiye ödediği bedeli akidine rücu edebilir. Tüm bu nedenlerle; yerel mahkemece davanın esasına girilip toplanmış ve toplanacak deliller bir arada değerlendirilerek soncucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ve değerlendirme ile yazılı şekilde davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. ( Bkz. Yargıtay 17.HD’nin 2016/10940 Esas, 2016/12133Karar sayılı ilamı) Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK’nın 353/1.a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ Gerekçe Uyarınca,1/Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, yukarıda başlıkta bilgileri yazılı ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/4 madde hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2023