Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/974 E. 2021/1205 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/974
KARAR NO: 2021/1205
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2018
NUMARASI: 2015/1051 E., 2018/678 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 24/06/2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı araca 01.08.2013 tarihinde sürücü … idaresinde bulunan, davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tesbit tutanağına göre davalı sürücünün olayda tam kusurlu olduğunu, davacı aracında oluşan eksper raporuna göre zararın 9.007,10.Euro olduğunun tesbit edildiğini, müvekkilinin ödeme yaptığını, davalının 200 Euro (580,00 TL) ödemede bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin 28.215,14 TL alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ise de zorunlu sorumluluk sigortalarının TK.nun 1483 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, davada görevli mahkemenin ATM olduğunu, kaza sonucunda davacının aracında oluşan hasarın bağımsız eksper tarafından tespit edildiğini ve tespit edilen hasar tutarının diğer davalı … şirketi tarafından davacıya ödendiğini, davacının bunun haricinde bir zararının mevcut olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 13/10/2012 – 13/10/2013 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, müvekkilince eksperler tarafından hazırlanan rapora istinaden 28/01/2014 tarihinde 223,23 Euro tazminatın davacı tarafa ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap vermediği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle hasar bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsünün kazada %100 kusurlu olduğu, araç işleteninin ve ZMSS nedeniyle sigorta şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, sigorta şirketinin teminat limiti dahilinde sorumlu olduğu tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve denetime açık ve karar vermeye elverişli görülen bilirkişi raporundan anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, sigortalı araç ticari araç olduğundan ticari faize hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile; Davanın kısmen kabulü ile 27.567 TL’nin davalılardan (davalı …den teminat limiti olan 24.307 TL) … Sigorta AŞ’den 17/03/2014 tarihinden, diğer davalılar …’un ve …’dan kaza tarihi olan 02/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı … vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin hatalı, haksız ve eksik incelemeye dayalı olarak verildiği, kusura ilişkin bilirkişi raporunda tüm kusurun sigortalı araç sürücüsüne yüklenmesi ve kusur oranına göre hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğu, hasar kalemlerine ilişkin hiç bir tespit yapılmadan Almanya’da yapılan masraf tutarları üzerinden doğrudan hesaplama yapılmasının kabulünün mümkün olmadığı, davacının aracını Almanya’da fahiş bir fiyata tamir ettirdiği, bu yolculukta hasarın artmasına ya da yeni hasarların meydana gelmesinin mümkün olduğu, bu nedenle dosyaya sunulan ekspertiz raporunun gerçekçi olmadığı, ekspertiz raporundaki hasar gerçek olsa dahi bu hasarın Türkiye’de meydana gelen kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının bilinmediği, ödenen miktarın güncellenmeden poliçe limitinden düşüldüğü, dava konusu kaza haksız fiil niteliğinde olduğundan avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu, müvekkilinin ödeme ile zararı karşıladığından temerrütünden bahsedilemeyeceği, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiği hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen dikkate alınması gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafın aracı yabancı plakalı olup, trafik kazasından sonra Almanya’ya dönülmüş ve orada araçtaki hasarın tespitine ilişkin olarak ekspertiz raporu alınmıştır. Davacı vekili ekspertiz raporu ve Türkçe tercümesini dosyaya sunarak belirlenen hasar bedeli ile birlikte eksper giderinden davalı … şirketinin yaptığı ödeme çıktıktan sonra kalan miktarın Türk Lirası karşılığı olan 28.215,14 TL’nin kusuru ile kazaya sebebiyet veren davalı araç maliki, davalı sürücü ile davalı … şirketinden tahsilini istemiştir. Davacıya ait araç yabancı plakalı olduğu ve kaza sonrası Almaya’ya dönülmüş bulunduğu ve bu nedenle araçtaki hasarın burada belirlendiği, aracın Türkiye’de tamir edilmesi zorunluluğunun da bulunmadığı değerlendirildiğinde, aracın Almanya’da tamir edilmesi halinde ödenecek olan tamir bedeli ile bu tamir bedelinin kanıtlanması için gerekli eksper giderine hükmedilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler, kaza tutanağındaki saptamalar değerlendirildiğinde; davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücü …’un sevk ve yönetiminde seyrederken önündeki araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı için trafiğin yavaşladığı anda davacının sevk ve idaresindeki davacıya ait … plaka otomobile arkadan çarptığı, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yargılama sırasında görüşüne başvurulan Makine Yüksek Müh. … tarafından düzenlenen 26/01/2018 günlü rapordaki kusur oranlarına ilişkin belirleme ve değerlendirmenin olaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınması isabetlidir. Bundan ayrı davacı taraf hasar bedelinin tazmini için davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu, daha sonra Türkiye’deki izin süresinin kısıtlı olması nedeniyle aracını Almanya’da tamir ettireceğini belirterek hasar dosyasına feragat ettiği, davalının 200 Euro (580,00 TL) ödemede bulunduğunu ileri sürmüştür. Dosya arasında mevcut kayıt ve belgelere göre; davacı tarafın, davalı … şirketine başvuruda bulunduğu, davalı … şirketi tarafından 28/01/2014 tarihinde davalıya 223,23 Euro ödemede bulunduğu, davacının Almanya’daki tespit edilen hasar bedelinin tahsili için davalı … şirketine başvuruda bulunduğu ve 17/03/2014 tarihine kadar kalanın ödenmesi için süre verildiği ve ilk derece mahkemesince bu tarih temerrüt tarihi kabul edilerek faizin başlangıç tarihi olarak kabul edildiği, anlaşılmaktadır. Davalı hasara neden olan karşı aracın ZMSS şirketidir. Trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Davacının daha önce sigorta şirketine yaptığı başvurudan aracı Almanya’da tamir ettireceğini belirterek feragat ettiği, daha sonra ise tespit edilen hasar bedeli için tekrar sigorta şirketine başvuruda bulunarak 17/03/2014 tarihine kadar ödeme için süre verdiği dikkate alınarak davalı … şirketinin temerrüte düştüğü tarihin 17/03/2014 tarihi olduğu ve faiz başlangıcınında bu tarihten başlatılması gerektiği belirgindir.Ancak davacı vekili tarafından yasal faiz talep edilmesine rağmen avans faizine hükmedilmesi isabetsizdir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile faizin türü düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2018 tarih ve 2015/1051 E., 2018/678 K. sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2018 tarih ve 2015/1051 E., 2018/678 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-Davanın kısmen kabulü ile 27.567 TL’nin davalılardan (Davalı …den teminat limiti olan 24.307 TL) … Sigorta AŞ’den 17/03/2014 tarihinden, diğer davalılar …’un ve …dan kaza tarihi olan 02/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2/2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 1.883,10 TL harçtan, peşin alınan 481,85 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.401,25 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ( davalı … şirketinin 1.235,54 TL ile sorumlu tutulmasına), 2/3-Davacı tarafından yapılan 25,10 başvurma harcı + 481,85 TL peşin harç + 3,80/ vekalet harcı olmak üzere toplam 510,85 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı … şirketinin 450,00 TL ile sorumlu tutulmasına), 2/4-Davacı tarafından yapılan 1.323.00 TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.292,00 TL’nin davalılardan müştekeren ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (davalı … şirketinin 1.140,00 TL ile sorumlu tutulmasına), 2/5-Davacı taraf lehine avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 3.308,04 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalı … şirketinin 2.917,00 TL ile sorumlu tutulmasına), 2/6-Davalılar … Sigorta A.Ş. ile … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince takdir ve hesap olunan 648,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 2/7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.nun 362/1-a madde hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/07/2021