Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/961 E. 2019/862 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/961
KARAR NO : 2019/862
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2017
NUMARASI : 2017/781 E.-2017/733 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/05/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … şirketi nezdinde trafik sigortalı olan davalı …’in sürücüsü, diğer davalı …’ın da maliki bulunduğu… plaka sayılı özel halk otobüsünün sürücüsünün kusuru neticesinde, 03/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL’si kalıcı ve geçici iş göremezlik zararına, 5.000,00-TL’si tedavi giderleri zararına karşılık olmak kaydıyla toplam 15.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan; 20.000,00-TL manevi tazminatın da davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/838 esasına kayıtlanan davada, yapılan yargılama sırasında 04/07/2017 günlü oturumda verilen ara kararı ile davalılar … ve … yönünden açılan davanın tefrikine; aynı günlü oturumda diğer davalı sigorta şirketine yönelik davanın da dava şartı yokluğundan usulden reddine, karar verilmesi üzerine, davalı gerçek kişilere yönelik olarak açılan dava, İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/781 esasına kaydedilmiştir.Mahkemece, 2017/781 esas üzerine yapılan yargılama sonucunda, HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığının davanın her aşamasında resen araştırılması gerektiği, HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması gerektiği, görülmekte olan davada davacı ile davalıların tacir olmadığından, ticari bir davadan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın Borçlar Kanununda düzenlenen haksız fiilden kaynaklandığı, bu durumda, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, görüşünden hareketle, HMK’nun 114/1-c, 20. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliği nedeniyle; davanın dava şartı yokluğundan reddine, ve dosyanın yasal süresi içerisinde başvurulması halinde görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; davalılar arasında sigorta şirketinde bulunması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olmasına rağmen, verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.İstinaf sebebine göre yapılan incelemede; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan ve 2016/838 esasa kaydedilen davanın tarafları arasında ZMS sigortacısı olan sigorta şirketi bulunmaktadır. İstinaf isteğine konu bulunan dosyanın 2016/838 esasına kayıtlı davadan tefrik edilmesi karşısında artık sigorta şirketinin bu dava bakımından taraf sıfatı kalmadığı, davanın sadece gerçek kişiler … ve …’e yönelik bulunduğu düşüncesinden hareketle yazılı biçimde karar verildiği anlaşılmaktadır.6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinde de bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi kapsamında ticari sayılan davalara, ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.6102 sayılı TTK’nun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortaları” düzenlenmiştir. Bu durumda İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan ve 2016/838 esasa kaydedilen davanın davalıları arasında zorunlu trafik sigortacısı olması nedeniyle, mutlak ticari dava olduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Ayrıca; her dava açıldığı tarihteki duruma göre görülüp sonuçlandırılır. 2016/838 esas sayılı dava davalı sigorta şirketi ile araç işleteni olduğu ve araç sürücüsü olduğu belirtilen gerçek kişilere birlikte yöneltildiğine ve bu davalılar arasındaki sorumluluk müteselsil sorumluluk olduğuna göre; tefrik edilen davalar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği kuşkusuzdur.Açıklanan nedenlerle, mahkemece daha isabetli bir karar verilebilmesi ve verilecek kararın denetiminin tam olarak sağlanabilmesi için tefrik kararı verilmeksizin davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı biçimde verilen tefrik sonucunda görev yerinin değiştiği görüşünden hareketle verilen görevsizlik kararı isabetsiz olup, HMK.m.353/1-a/3 kapsamında yanılgı olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem ve yargılama yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcı ile başvurma harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davacıya İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/05/2019.