Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/926 E. 2021/690 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/926
KARAR NO : 2021/690
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2018
NUMARASI: 2017/277 E. – 2018/1118 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili; 11/09/2014 tarihinde Suriye Uyruklu … sevk ve idaresindeki … plakalı davalı … şirketine ZMM poliçesi ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin desteği ve miras bırakanı …, araç sürücüsünün hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydan gelen kazada vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını beyanla davanın kabulünü talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili bilahare 20/12/2017 tarihli dilekçesiyle davacı … için 100,00 TL olan talebini 13.361,50 TL arttırarak 13.461,50 TL’ye; davacı … için 100,00 TLolan talebini 16.348,10 TL arttırarak 16.448,10 TL’ye; davacı … için 100,00 TL olan talebini 32.349,30 TL arttırarak 32.449,30 TL’ye ve davacı … için 100,00 TL olan talebini 46.561,10 TL arttırarak 46.461,10 TL’ye yükseltmiştir.Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkilinin kusurunu ispat etmekle yükümlü olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla müvekkilinin dava tarihinden itibaren ancak faizle sorumlu olabileceğini, poliçe limitinin 109.000,00TL ile sınırlı olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda aktüerya bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kabulü ile; davacı eş … için 46.641,10-TL, davacı çocuk … için 32.449,30-TL, davacı çocuk … için 16.448,10-TL, davacı çocuk … için 13.461,50-TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 100,00-TL cenaze giderleri tazminatının 17/02/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … vekilinin istinaf nedenleri: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda daha önce davacı tarafa yapılan ödemlerin güncellenmesinin ve hatır taşıma indirimi ile ehliyetsiz sürücünün aracına binilmesi ve istihap haddi üzerinde taşıma nedeniyle mütefarik kusur indirimi yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ile istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede:Dava, davalının ZMMS ile sigortaladığı araçta yolcu olan davacıların desteği olan …’nın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze-defin giderinin tahsili isteğine ilişkindir.Dava konusu kazanın, Suriye Uyruklu …’nun sevk ve idaresinde bulunan ve davalı … şirketine ZMM poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 11/09/2014 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazası olduğu; kazada sigortalı araçta yolcu olarak bulunan ve davacılardan …’nın eşi ve diğer davacıların da babası olan … vefat ettiği, davacıların desteklerini kaybettikleri gerekçesiyle iş bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır. 1-Mahkemece hükme esas alınan 12/12/2017 tarihli aktüarya bilirkişi raporunda, davalı … tarafından davacılara daha önce 17/02/2015 tarihinde ödenen toplam 159.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatı dikkate alınarak ödeme tarihine göre yapılan ödemenin, KTK 111 m. gereğince yeterli olup olmadığı değerlendirilerek yetersiz olduğu sonucuna varıldıktan sonra; ölen desteğin PMF 1931 tablosuna göre destek süresi ile davacıların destek alma süreleri hesaplanmak ve destek payları da belirtilerek ve ölen desteğin kazancı da rapor tarihinde geçerli asgari ücret ve davacı eşin evlenme şansı da %25 olarak kabul ile her bir davacının aktif ve pasif dönemlere göre destekten yoksunluk tazminatları hesaplandıktan sonra, davalı … tarafından davacılara daha önce 17/02/2015 tarihinde ödenen toplam 159.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatı miktarları da her bir davacı yönünden aldıkları miktarlar esas alınarak güncellendikten sonra, her bir davacının hak ettikleri destekten yoksunluk tazminat miktarları ayrı ayrı belirlendikten sonra, poliçe limiti de gözetilerek her bir davacının sonuçta isteyebileceği destekten yoksunluk tazminatı davacı eş … için 46.641,10-TL, davacı çocuk … için 32.449,30-TL, davacı çocuk … için 16.448,10-TL, davacı çocuk … için 13.461,50-TL olarak belirlenmiştir. Aktüarya bilirkişi raporundaki belirlemeler dosya kapsımına ve yerleşik uygulamaya uygun bulunduğundan, mahkemece hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, anılan bilirkişi raporuna davalı vekilince istinaf itirazında belirttiği şekilde itiraz etmediğinden, kazanılmış haklar da gözetildiğinden yukarıda açıklanan hususlarda davalı vekilinin istinaf itiraz ve sebepleri yerinde görülmemiştir.2-Dava konusu kazada, davacıların desteği yolcu konumunda olup kazanın meydana gelmesinde kusursuz bulunduğundan kusur indirimi yapılmaması doğrudur. Her ne kadar davacı vekili, yargılama sırasında, ölen desteğin araçta hatır için taşındığı ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunmuş ve bu itirazını istinaf itirazı olarak da ileri sürmüş ise de, kazada ölen davacıların desteğinin araçta yolcu olarak bulunduğu, araçta hatır için taşındığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, davalı şirketin bu yöndeki iddiasını usulen ispat edemediği anlaşıldığı gibi, kazada ölen davacıların desteğinin taşındığı aracın sürücüsünün yabancı uyruklu olduğu ve ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilemediği, ayrıca davacıların desteğinin sürücünün ehliyetsiz olduğunu bildiği veya bilebilecek durumda olduğunun ispat edilmediği gibi, kamyon niteliğindeki araçta sürücü ile birlikte üç kişinin bulunduğu ve istihap haddinin de aşılmadığı anlaşıldığından, mahkemece hatır taşımasına ve mütefarik kusura yönelik indirim yapılmamış olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı … vekilinin aksine ilişen istinaf itirazları da yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir.Hal böyle olunca dosyadaki bilgi ve belgelere, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen ve dosyadaki bilgi ve belgelere ve yerleşik uygulamaya uygun ve denetlebilir nitelikteki bilirkişi raporuna, mahkemenin dosya kapsımına ve oluşa uygun ve denetlenebilir gerekçesine,gerekçesinde ve vardığı sonuçta usul ve yasaya aykırı herhangi bir usulsuzluk bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının uyarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle HMK m. 353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.452,62 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 1.864,00 TL’nin düşümü ile kalan 5.588,62 TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde BIRAKILMASINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK m. 362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.16/04/2021