Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/924 E. 2020/2960 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/924
KARAR NO : 2020/2960
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/01/2019
NUMARASI : 2016/680 E., 2019/77 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin kızı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile 05/04/2009 tarihinde tek taraflı olarak yapmış olduğu kaza sonucu vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde …’nun tam kusurlu olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … tarafından sigortalandığını, müvekkili tarafından davalı şirkete başvuru yapıldığını ancak zamanaşımı nedeniyle taleplerinin reddediliğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tarihsiz bedel artırım dilekçesi ile talebini 74.851,07-TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın talebinin zamanaşımına uğradığını, tam kusurlu hak sahibinin yakınlarının tazminat taleplerinin sigorta teminatı dışında kaldığını, davacı tarafın davadan önce müvekkili şirkete başvurmadığını, kusur yönünden rapor alınması gerektiğini beliterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; meydana gelen kazada ölüm olayı söz konusu olduğundan zamanaşımı süresinin dolmadığı, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın tam kusurlu olduğu, davacı annenin 3. şahıs sıfatıyla tazminat talep etme hakkı bulunduğu görüşünden hareketle temin edilen 16/07/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda; “1- Davanın kabulü ile: 74.851,07-TL’nin 04/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğu, hükme esas alınan aktüerya raporunun hatalı olduğu, belirlenen tazminatın fahiş olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf talebinde bulunan tarafın sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine; dosya içindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; hükme esas alınan 16/07/2018 tarihli uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun denetime elverir gerekçeler içermesine; kaldı ki bilirkişi raporunun davalı vekiline 26/07/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmemesine, HMK.357.maddesi gereğince yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülememesine, 05/04/2009 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü- işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı; araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3. kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmadığına; bu durumda 3. kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişi bakımından TBK’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına göre; Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2019 tarih ve 2016/680 E., 2019/77 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 5.113,10-TL nispi istinaf arar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 1.280,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.833,10-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.02/07/2020