Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/862 E. 2021/837 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/862
KARAR NO : 2021/837
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2019
NUMARASI: 2017/577 E. – 2019/33 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ 20/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesine özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı kamyonetin neden olduğu 12/10/2016 günlü trafik kazasında vekil edeninin yaralanarak iş göremez hale geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 2.500,00-TL’si kalıcı iş göremezlik, 1.000,00-TL’si de geçici iş göremezlik tazminatına esas olmak üzere toplam 3.500,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevabında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı vekilinin 31/02/2019 günlü dilekçesi ile davadan feragat ettiğinin anlaşıldığı görüşünden hareketle; davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı vekili davadan feragat etmediklerini, sadece vazgeçtiklerini ileri sürerek, tavzih isteğinde bulunması üzerine mahkemece 21/01/2019 günlü ek kararla; tavzih isteğinin reddine karar verilmiştir. 11/01/2019 günlü ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; 03/01/2019 günlü dilekçe ile davadan feragat etmedikleri, sadece davadan vazgeçtiklerini bildirdikleri halde, hatalı değerlendirme sonucunda yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir.Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen bedensel zarara dayanılarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir.Feragat, 6100 sayılı HMK’nin 307. maddesinde belirtildiği üzere iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir. Davasından feragat eden davacı, bununla, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan kısmen veya tamamen vazgeçmektedir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yaptığı tek taraflı bir irade beyanı ile olur ve tamamlanır. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı tarafından kabul edilmesine veya feragate muvafakat etmesine gerek yoktur. Feragat sözlü yapılabileceği gibi yazılı olarak da yapılabilir. Ancak feragat beyanının açık olması ve davacının beyanından onun gerçek amacının davadan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir. Davadan feragat, davayı geri almadan farklıdır. HMK’nin 123. maddesindeki davayı geri alma anlamında da kullanılan davadan vazgeçme ile davayı geri alan davacı, bununla talep sonucundan, yani hakkın özünden feragat etmemekte, sadece davasını geri almakta ve onu ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Davadan feragat, davalının rızasına bağlı olmadığı halde, davacının davayı geri alabilmesi için davalının rızası şarttır.Somut olayda, davacı vekili 03/01/2019 tarihli dilekçe ile: davadan vazgeçtiklerini, bu nedenle dosyanın işlemden kaldırılarak yatırmış oldukları harç ve giderlerin taraflarına iade edilmesini istemiştir. Davacı vekilinin davadan vazgeçme şeklindeki bu beyanı 6100 sayılı HMK’nın 123. maddesinde düzenlenen davanın geri alınması niteliğinde olup, vazgeçme davalının açık rızası ile mümkün olduğu halde, mahkemece davalının, davanın geri alınmasına karşı beyanı alınıp, açıkça rıza göstermesi halinde davanın açılmamış sayılmasına, rızanın bulunmaması halinde dava geri alınamayacağından, yargılamaya devam olunarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, davacının beyanının davadan feragat olarak (HMK307 vd.) nitelendirilmesi sonucunda yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, davacı vekilinin istinaf başvurusu yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile; ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/01/2019 tarih ve 2017/577 E. – 2019/33 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/05/2021