Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/853 E. 2021/1059 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/853
KARAR NO: 2021/1059
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/10/2018
NUMARASI: 2017/658 E., 2018/1071 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 18/07/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 03/05/2009 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ile arkasında Dorse bulunmaksızın … köyünde bulunan tarlalarına gübre taşıdığını, yolda gübre torbalarından birinin düşmesi üzerine dava dışı …’ın gübrelerin bulunduğu çekicinin arka kısmına geçerek torbaları tutmaya başladığını, bu sırada dava dışı sürücünün arabayı hareket ettirdiğini ve …’ın araçtan düşmesi sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, davalının müvekkili sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın sigortalısı olduğunu, müvekkili şirketin kaza sonucu vefat eden …’ın mirasçılarına destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini, müvekkiline sigortalı aracın sürücüsünün olayda asli kusurlu olduğunu, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4 maddesinin ç bendinde a) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatı olmayan araçlarda yolcu taşınması sırasında meydana gelmiş ise işletene rücu edilebileceği hükmü bulunduğunu, müvekkili tarafından ödenen 56.380,00 TL‘nın ödeme tarihinden itibaren faizi ile tahsilini talep etmelerine rağmen ödeme yapılmadığından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı çekicinin müvekkili şirket adına kayıtlı olduğunu, araç sürücüsü olan …’ın müvekkilinin bilgisi dışında özel işleri için aracı kullandığını, kazada vefat eden …’ın araç sürücüsünün kardeşi olduğunu, araçta yolcu konumunda gösterilmiş ise de araçta yardımcı sürücü olarak bulunduğunu, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “dava konusu kazanın 05.03.2009 tarihinde dava dışı sürücü … yönetimindeki davacı sigorta şirketi tarafından … no’lu poliçe ile trafik sigortalı bulunan … plakalı çekici ile … köyünde bulunan tarlaya gübre taşıması sırasında, gübre torbalarından bir tanesinin yolda düşmesi üzerine … gübrelerin bulunduğu çekici arkasına geçerek gübreleri tutmaya çalıştığı sırada aracın hareket etmesi ile … düşerek hayatını kaybettiği, davacı sigorta şirketi tarafından kazalıya tazminat ödemesi yapıldığı, davalı şirketin yolcu taşımaya uygun olmayan araç ile yolcu taşıması nedeni ile davalı aleyhine ödenen tazminatın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, olay sırasında hayatını kaybeden kazalının çekicinin arka tarafında, zemini kaygan olan tabla üzerinde bulunarak taşınmakta olan yükün düşmesini önlemeye çalıştığı, bu sırada aracın ileri ivmelenmesi sonucu geriye doğru düşmüş olması neticesinde meydana geldiği, bu kapsamda sürücüsü …’ın olayda %35 oranında kusurlu olduğu, sigortalı …’ın ise olayda %65 oranında kusurlu olduğundan davacının rücu talebinin haklı olduğu, dava dışı müteveffa …’ın destekten yoksun kalan yakınlarına ödemiş olduğu 56.380,00 TL tazminat bedelinin davalıdan talep etme hakkının bulunduğu, ancak davacı taraf dava konusu icra takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacak bedeline % 0 oranında faiz işletilerek tahsilini talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince asıl alacak tutarına faiz işletilmesine yer olmadığı anlaşılmakla hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı ve irdeleyici, yukarıda ayrıntılı olarak dökümü yapılan bilirkişi raporundaki tespitler ışığında davanın kabulü ile takibin 56.380,00 TL üzerinden devamına, alacak belirli ve hesap edilebilir olduğundan %20 oranındaki 11.276,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesi ile; Davanın KABULÜ ile takibin 56.380,00 TL üzerinden devamına, %20 oranındaki 11.276,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; kanunen aranan tüm şartları taşıyan icra takip taleplerinde maddi hata olarak faiz kısmının (o) olarak belirtilmiş olmasının davaya konu hüküm gerekçesinde taleple bağlılık ilkesi ile bağdaşmayacağının apaçık ortada olduğunu, tarafların şirket oldukları nazara alındığında takibe konu alacağa faiz talebinde bulunmamalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ödeme emrinde faiz talepleri mevcut olup sadece yüzdelik üzerinden maddi eksikliğin söz konusu olduğunu, mahkemenin talebe bağlılık ilkesini yanlış yorumlayarak faiz talepleri yokmuş gibi değerlendirmesinin hukukun evrensel ilkeleriyle bağdaşmadığı hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, davacıya sigortalı davalının maliki olduğu aracın dava dışı sürücüsünün sevk ve yönetiminde iken meydana gelen trafik kazasında vefat edenin hak sahiplerine ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin kusurlu sigortalısından rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; davacı sigorta şirketi nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı, davalının maliki olduğu, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ile köyünde bulunan tarlaya gübre taşıması sırasında, gübre torbalarından bir tanesinin yolda düşmesi üzerine dava dışı …’ın gübrelerin bulunduğu çekici arkasına geçerek gübreleri tutmaya çalıştığı sırada aracın hareket etmesi düşerek hayatını kaybettiği, davacı tarafından kazada vefat eden dava dışı …’ın hak sahiplerine tazminat ödemesi yapıldığı, genel şartlara aykırı bir şekilde yolcu taşıması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu iddiasıyla sigortalısı olan davalı aleyhine ödenen tazminatın rücuen tahsiline yönelik olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 56.380,00 TL asıl alacak, 1.418,00 TL işlemiş faizden oluşan toplam 57.798,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacının eldeki itirazın iptali davasının açtığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, meydana gelen kazada davacıya sigortalı araç sürücüsünün %35, dava dışı vefat eden …’ın %65 oranında kusurlu bulunmasına, davacının rücu talebinin yerinde olmasına, gerek takip talebinde ve gerekse ödeme emrinde takip sonrası (0) faiz belirtmesinin bulunmasına, ilk derece mahkemesi tarafından oluşa uygun, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte ki uzman bilirkişilerin raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde bulunmamıştır. Ancak, davacı vekilinin gerek takip talebinde ve gerek ödeme emrinde, ödeme tarihinden takip tarihine kadar ki süre için faiz talebi bulunmasına rağmen bu konuda karar verilmemiş olması hatalı olup bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2018 tarih ve 2017/658 E., 2018/1071 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK.nun 353/1/b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, 1/1-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2018 tarih ve 2017/658 E., 2018/1071 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına itirazının iptali ile takibin 56.380,00 TL asıl alacak 1.480,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.798,00 TL alacak üzerinden devamına, %20 oranındaki 11.276,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.948,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 673,84 TL + 288,99 TL icra dosyasına yatırılan harçtan oluşan toplam 962,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.985,35 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 2/3-Davacı tarafından yapılan 673,84 TL peşin harç, 1.656,00 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.329,84 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, 2/4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 8.313,74 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, 2/5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 2/6-HMK.nun 333. maddesi uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.nun 362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.24/06/2021