Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/845 E. 2021/681 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/845
KARAR NO : 2021/681
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2018
NUMARASI: 2016/512 E. – 2018/481 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; 19.10.2014 tarihinde meydana gelen kazada müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini ve müvekkilinin oğlunun da aynı kazada yaralandığını, davalı sigorta şirketi tarafından bir kısım ödemelerin yapıldığını ancak bu ödemelerin gerçek zararı karşılamadığını, gerçek zararın kusur ve hasarın tespitiyle ortaya çıkacağını beyanla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ve 803,20 TL tespit harç ve masrafının kazanın meydana geldiği 19/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan, 5.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davaya cevap veren davalılar, davanın reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmişlerdir. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde;Davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün bir kusurunun bulunmaması, davacı aracının sürücüsünün tam kusurlu olması ve bu hususun hükme esas alınan bilirkişi raporuyla tespit edilmesi nedeniyle, davalı sürücü, işleten ve trafik sigortacısının davada ki talepler yönünden sorumlu tutulamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin bu yöndeki kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri: Delillerin doğrudan doğruya mahkeme ve bilirkişiler tarafından incelenmeksizin davacı sürücünün %100 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. İstinaf edenin sıfat ve istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede:Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu kazanın, davacıya ait ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … ait ve diğer davalı … sevk ve idaresinde bulunan ve davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı bulunan .. plaka sayılı aracın çarpışması ile meydana geldiği; kazada davacıya ait aracın hasarlandığı anlaşılmaktadır.Olaydan sonra tutulan kaza tespit tutanağında, … plakalı ve … plakalı araç sürücülerinin kusurlu sayılan hareketleri belirlenmiştir. Davacı tarafından davadan önce delil tespiti yoluyla alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait araç sürücüsünün %10, diğer araç sürücüsünün ise %90 oranında kusurlu bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan ve İTÜ’den seçilen bilirkişilerce düzenlenen 08/03/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda, her iki araç sürücüsünün kusurlu sayılan hareketleri açıklanarak, “kazanın meydana gelmesinde her iki sürücünün de %50’şer oranında kusurlu oldukları” belirtilmiştir. Bu rapora itiraz üzerine mahkemece yine İTÜ öğretim görevlilerinden aldırılan 23/10/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda “kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurun davacıya ait … plaka sayılı aracın sürücüsü … olduğu, davalıya ait araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu” bildirilmiştir. Alınan bu son rapora itiraz üzerine aynı bilirkişilerden ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu ek raporlarında kök rapordaki gibi görüş bildirmiştir. Mahkemece de bu kök ve ek rapor esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur.6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1 maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” hükmü gereğince, trafik kazasından dolayı sürücünün sorumluluğun doğabilmesi için kazanın meydana gelmesinde çok az olsa da kusurlu olması şarttır. İşletenin sorumluluğu sürücüsünün kusuru oranındadır. ZMM sigortacısının sorumluluğu ise teminat limiti ve sigortalısının sürücüsünün kusuru oranındadır. Mahkemece hükme esas alınan ve İTÜ’den seçilen bilirkişilerden oluşturulan 23/10/2017 tarihli bilirkişi heyet ve aynı bilirkişilerce düzenlenen ek raporda, sonradan temin edilen kaza anını gösteren video kaydı da incelenerek, önceki bilirkişi raporları da irdelenip değerlendirilmek ve gerekçeleri de açıklanmak suretiyle ” davalı sürücünün aracını güvenlik görevlilerinin nezaretinde yol kenarına çektiği ve uygun şekilde park ettiği ve reflektör koyduğu, bu şekilde gerekli tedbirleri alması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusursuz bulunduğu, davalı sürücünün ise yolun sol tarafındaki şeridin boş olmasına ve çarpışmayı önleyecek geniş bir manevra alanı bulunmasına rağmen aracını hızlı sevk ve idare ettiğinden ve çarpışmayı önleyecek manevrayı yapmadığından dolayı kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu” şeklindeki değerlendirmesinin dosyadaki delillere ve oluşa uygun ve denetlenebilir gerekçeler içermesine göre, mahkemece hükme esas alınmasında ve davalı sürücünün kusursuzluğuna dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin aksine ilişen istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Sonuç olarak, ilk derece mahkemesinin kararında her hangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-b-1.maddesi hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL karar ilam harcının düşümü ile 23,40 TL karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.353/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/04/2021