Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/839 E. 2021/1200 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/839
KARAR NO: 2021/1200
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2018
NUMARASI: 2017/1121 E., 2018/903 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 20/12/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili sigorta şirketine endüstriyel paket sigorta poliçesi ile sigortalı … A.Ş ye ait fabrikanın giriş kapısına davalı … Sigortanın trafik sigortacısı olduğu ve davalılardan … Ltd. Şti. ne ait … plakalı araç ile çarpması sonucu hasar meydana geldiğini, müvekkili şirketin eksper marifetiyle hasar tespiti yaptırdığını ve sigortalısına 5.413,10-TL hasar tazminatı ödediğini, yapılan bu ödeme ile müvekkili şirketin sigortalısının kanuni halefi olduğunu, müvekkili şirketin alacağını tahsil amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile takip yaptığını, borçluların takibe kötü niyetli olarak itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu belirterek, İstanbul …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali ile takibin devamına alacağın asgari %20’si kadar icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın … A.Ş duvarına çarpış olduğu şeklinde soyut iddialara dayalı icra takibi başlatıldığını, dosyada taraf sıfatı taşımadığının, bu nedenle de davanın husumet yönünden reddi gerektiğinin, davacının davasını ispatlamakla yükümlü olduğunu belirterek, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürmüş olduğu beyanları kabul etmemek üzere davacının delil ve belgelerinin tarafına tebliğinden sonra tarafınca davanın esası hakkında beyanda bulunulmasının mümkün olabileceğini, davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, itirazın iptali davasının süresinde açılmadığını belirterek, davanın usulden ve davacının talep edebileceği maddi zararı ispatlanamadığından esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davalılar hakkında icra takibi başlattığı ve bu suretle 2 yıllık zamanaşımı süresinin icra takip tarihi itibariyle kesildiği, kesilen zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı, ancak davacının takip alacaklısı olarak zamanaşımını kesen yeni icra takip muamelerinin devam etmediği, süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine icra takibinin durduğu, ancak itirazın iptali davasının yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinde açılması gerektiği, takibin devam etmesine olanak sağlayan diğer seçeneklerinde olayda gerçekleşmediği, 28/09/2011 tarihinde icra takibi başlatıltıktan yaklaşık 6 yıl kadar bir sürenin geçmesinden sonra itirazın iptali davasının açıldığı, bu süre içerisinde davacının takip konusu alacağının zamanaşımına uğradığı, davalıların süresi içerisinde vermiş oldukları cevap dilekçesi ile zamanaşımı defi ileri sürdükleri takip ve dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla davanın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiş, davacının davalılar hakkında kötü niyetle icra takibine giriştiği eldeki delil ve belgelerden kanıtlanamamakla davalı … Ltd. Şti’nin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesi ile; 1-Davanın zaman aşımı nedeni ile süre yönünden reddine, 2-Davalı … Ltd Şti’nin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; davaya mesnet icra takibinin süresi içinde başlatıldığını, itiraz eden dilekçesine pul eklemediği için itirazın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, bu nedenle itirazın iptali davasının itiraz dilekçesine ıttıla tarihinden itibaren süresi içinde açıldığını, davaya mesnet icra takibi ile zamanaşımı süresi dolmuş olup dava açılana kadar taraflarına itiraz tebliğ edilmediği için zamanaşımı süresinin işletilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, sigortalısına ödediği hasar bedelini kusuru ile hasara sebebiyet veren araç maliki ve sigorta şirketinden tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı sigorta şirketine endüstriyel paket sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı … A.Ş’ye ait fabrikanın giriş kapısına davalı … Sigortanın trafik sigortacısı olduğu ve davalılardan … Ltd. Şti. ne ait … plakalı araç ile çarpması sonucu hasar meydana geldiği, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 5.413,10-TL hasar tazminatı ödendiği, yapılan bu ödemenin tahsili için davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile 19/09/2011 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, davalıların borca itiraz dilekçelerinin davacıya tebliğ edilmediği, bu nedenle İİK 67.maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre ile 2918 sayılı KTK 109.maddesinde belirtilen 2 yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığı anlaşıldığından ( 19. Hukuk Dairesi 29/11/2012 tarih 10127/18090 ) davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi hükmü uyarınca kaldırılmasına, 2-)Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, 3-)İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine, 4-)Duruşma yapılmadığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/07/2021