Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/83 E. 2019/440 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/83
KARAR NO : 2019/440
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/03/2017
NUMARASI : 2017/888 D.İş, 2017/298 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; davacı ….adına kayıtlı …. plâkalı 2013 model ….. 1.16i marka araca …. Şirketi tarafından ZMSS Poliçesi ile sigortalanan …. adına kayıtlı … plâkalı aracın 23/08/2015 tarihinde çarpması şeklinde trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davacıya ait aracın %75 oranında, …. plâkalı aracın %25 oranında kusurlu olduklarını, kaza sonrasında …. plâkalı aracın ZMSS sigortacısı ….Şirketine müracaat ettiklerini, açılan hasar dosyası kapsamında davacıya ait ….plâkaları araçtaki hasarın 70.000,00-TL olduğunun tespit edildiğini, kusur oranına göre davacıya 17.500,00-TL tazminat ödendiğini, davacıya ait aracın kaza tarihi itibarıyla davalı ….A.Ş. tarafından Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, araçtaki hasarın ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmiş olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, ancak kazanın münhasıran alkolden kaynaklanmadığını, bu nedenle talebin kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 52.500,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine gerçekleştirilen araştırma sonucunda; davacıya ait araç sürücüsü …. 1.83 promil alkollü olduğunun, kazanın araç sürücüsünün alkollü olmasından kaynaklandığının tespit edildiğini, KTK 48. maddesi ve Kasko Sigorta Genel Şartlarının 5.5 maddesi gereğince talebin teminat harici olması nedeniyle reddine karar verildiğini belirterek münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelen kaza nedeniyle tazminat talebinin teminat dışı olduğunu, talebin reddine karar verilmesini istemiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; aralarında nörolog bilirkişinin de bulunduğu 2 kişilik bilirkişi heyetinden temin edilen rapor doğrultusunda kazanın meydana gelmesinde davacıya ait sürücüsü …. %75 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsü …. %25 oranında kusurlu olduğu, alınan alkolün olayda münhasıran etkili olmadığı, kusur oranına göre belirlenen 48.750,00-TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi gerektiği görüşünden harekle, davacının talebinin kısmen kabûlüne, 48.750,00-TL hasar bedelinin 21/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …. A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekilince yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş; karara karşı davalı sigorta şirketi vekilince süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri; davacıya ait araç sürücüsünün kaza sırasında 1.83 promil alkollü olduğu, kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması nedeniyle KTK 48. maddesi ve Kasko Sigortası Genel Şartları 5/5 maddesi gereğince talebin teminat harici olduğundan, talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabûlüne karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.İstinaf incelemesi dairemiz tarafından 26/06/2018 tarihinde yapılmış olup yapılan değerlendirmede;Dava; trafik kazası nedeniyle araç hasar bedelinin davalı kasko sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır. Tazmini istenen zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarih 23/08/2015 olduğuna göre; sigorta teminatı kapsamında kalmayı belirleyecek olan yeni yasal düzenleme olup; davacıya ait araç sürücüsü …. olay sırasında yasal limiti aşacak şekilde alkollü olması nedeniyle meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında bulunduğu gerekçesiyle İtiraz Hakem Heyeti kararı kaldırılarak davanın reddi yönünde yeniden hüküm oluşturulmuştur.Verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuş, temyiz isteminde, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilemediğinden Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararın a karşı yapılan istinaf isteminin, istinaf mahkemesince esastan reddi gerekirken, kararın kaldırılmasının hatalı olduğu ileri sürülmüştür. Dairemizce verilen karar, Yargıtay 17. H.D.’nin 10/12/2018 gün 2018/4623 E-2018/11940 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamında;Dava, Zorunlu Kasko Sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, trafik kazasının salt alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediği, dolayısıyla hasarın kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalıp kalmadığı noktalarında toplanmaktadır.6847 Sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK.’nun 48/6.maddesinde; ”Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK.nın 179/3 maddesinde ise “Alkol veya uyşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesinde yer alan; Taşıtın uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” düzenlemesi karşısında %100 kusurlu olup 1.00 promil ve üstü alkollü sürücülerin emniyetli araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmaları nedeniyle meydana gelen zarar münhasırlık raporu aranmadan sigorta teminatı kapsamı dışında sayılacaktır. Kasko sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda, trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerinde etken olması nedeniyle meydana gelen zarar kasko sigortası teminat kapsamı içinde sayılacaktır.O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sadece alkollü olması yetmeyip kazanın münhasıran alkolün etkisinde oluşması gerekmektedir. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK.’nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiği benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E. 2014/1018 K. sayılı ilamları).Kaza tespit tutanağında; sigortalı araç sürücüsüne kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından ve alkollü araç kullandığından asli, karşı araç sürücüsüne kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından tali kusur verilmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonunca hükme esas alınan bilirkişi raporunda da; davacının maliki bulunduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %75 oranında, karşı araç sürücüsünün,%25 oranında kusurlu olduğu belirtildikten sonra, kazanın sigortalı araç sürücüsünün münhasıran alkollü olmasından meydana gelmediği ifade edilmiştir.Kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün 1.83 promil alkollü olduğu saptanmış ise de, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Kazanın salt alkolün etkisiyle oluşması ve başka etmenlerin bulunmaması gerekir.Dosya kapsamından ve bilirkişi raporlarından, davacıya ait araç sürücüsünün tek başına kazaya sebebiyet vermediği, dava dışı sürücünün de ikinci derece (%25) kusurlu davranışı ile olaya katılımının bulunduğu, dolayısıyla kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşılmaktadır.Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, rizikonun teminat kapsamında kaldığı kabul edilerek, istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Yargıtay bozma ilamı üzerine, duruşma günü belirlenmiş ve duruşmada bozma ilamına uyulması yönünde karar oluşturulmuştur. Bozma ilamına uyulduğundan ve davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmediğinden, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı…. A.Ş. vekilince Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 06/02/2017 tarih ve 2016/İ.3679-2017/İHK-414 sayılı kararına karşı yaptığı istinaf talebinin HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu ve 801,13-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 68,60-TL istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde davalı …. A.Ş’ye İADESİNE, 3- Davacı vekili duruşmaya katılmadığından ve davalı vekilinin istinaf talebi reddedildiğinden taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair verilen karar davacı tarafın yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup, oy birliği ile karar verildi.05/03/2019.