Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/806 E. 2021/577 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/806
KARAR NO : 2021/577
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2018
NUMARASI : 2017/914 E. – 2018/1103 K.
DAVA TÜRÜ: Trafik kazasından kaynaklanan tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu … ZMMS sigortası bulunmayan … plaka sayılı sevk ve idaresinde ki araçla yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini ve davacının ölen oğlunun desteğinden yoksun kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiş, 21/09/2018 tarihli dilekçeyle istenen tazminat miktarını 52.967,54 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevaplarında özetle; kazanın meydana geldiği 23/07/2008 tarihi ile iş bu dava tarihi arasında 9 yıllık sürenin geçmesi nedeniyle istemin zaman aşımına uğradığını, davalının kusur oranına göre sorumluluğunun söz konusu olabileceğini, bu nedenle kusur durumunun tespitinin gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir. Açılmış olan davaya ilişkin ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; desteğin 23/07/2008 günü saat 14:50 sıralarında meydana gelen kazada vefat ettiği ve 15 yaşında ki desteğin tam kusurlu olduğu, davacı annenin dava konusu kaza sebebiyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı tazminat bedelinin toplamda 52.967,54 TL olduğu kanaatiyle davanın kabulü ile 52.967,54 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin istinaf nedenleri: Somut olayda 15 yaşındaki küçüğün verdiği zarardan, anne/babanın sorumlu olup olmadığının ve kendilerine düşen özen ve gözetim ödevi için gerekli tedbirleri alıp almadığının araştırılması ve bu kapsamda kusur incelemesi yapılması gerekirken, bu hususlar nazara alınmadan kurulan hükmün hatalı bulunduğuna yöneliktir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede:Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksunluk tazminatı talebine ilişkindir.Dava konusu kazanın, davacının desteği … babasına ait traktör ile bilçilmiş halde bulunan arpa mahsulünü 23/07/2008 tarihinde çektiği sırada, traktörün devrilmesi neticesinde traktörün altında kalması ile oluştuğu; kazada davacının desteği ve oğlu olan … vefat ettiği, davacının da bu nedenle iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Dosya arasındaki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesine, 23/07/2008 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında, sürücü ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan, desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı, araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişilerin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmamasına, bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişiler bakımından TBK’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına, ölen desteğin kaza tarihinde 15 yaşında olup, yaşadığı sosyal ekonomik ve kültürel çevre itibariyle ekin (tarım) işi ile uğraşması sırasında kazanın oluşmuş bulunmasına, kazanın oluşma şekline göre davacı anneye kusur izafe edilmesinin ve babanın kusuru bulunsa bile, bu kusurun davacıya yansıtılmasının hukuken mümkün bulunmamasına göre, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin HMK.nun 353-1/b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.618,21TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 868,65 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının düşümü ile bakiye 2.749,56 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/03/2021