Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/8 E. 2019/74 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/8
KARAR NO : 2019/74
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2018
NUMARASI : 2016/910 E. – 2018/794 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile; davalıya ait … plaka sayılı aracın davacı nezdinde ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, 01/07/2012 kaza tarihinde davalıya ait … plaka sayılı aracın dava dışı …’nun sevk ve idaresinde iken ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasına karıştığını, bu kaza kapsamında zarar gören dava dışı üçüncü kişilere toplam 49.008,22-TL tazminat ödendiğini, olay anında sürücü …’nun 1.62 promil oranında alkollü olduğunun tespit ediliğini, sigorta poliçesi uyarınca belirlenen bu miktarın tahsili için yapılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğun belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar vermiştir. Davalı istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf dilekçesinde; kazanın oluşumunda alkolün etkisini bulunup bulunmadığının ve nedensellik bağının araştırılmadığını,kusur durumunun hatalı belirlendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Yapılan inceleme de; davacı …, kendi ZMMS sigortalısı olan davalıya karşı dava açmış, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında trafik kazasında yaralanan üçüncü kişi için ödenen bedelin, sigortalı aracın sürücüsünün 1.62 promil oranında alkollü bulunması nedeniyle sigortalısından tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.Dava koşulu niteliğindeki görev sorunu, öncelikle irdelenmelidir. (HMK. m. 114/1-c; m. 115/1).07.11.2013 tarihinde kabul edilen, 28.11.2013 tarihli 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa’nın 3.maddesinin (1.) bendinin (1) alt bendinde: “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”; aynı maddenin (k) alt bendinde ise: “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı maddenin (d) alt bendinde: “Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu ifade eder” düzenlemesine yer verilmiştir.Bir hukuki işlemin, 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için; yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal veya hizmet satışının: başka bir ifade ile bir tüketici işleminin olması gerekir.6502 sayılı Yasanın 73/1’inci maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davaların, tüketici mahkemelerinde çözümleneceği” öngörülmüştür.Somut olay değerlendirildiğinde, davalının hususi aracını sigortalattığı için tacir olmadığından yasada tanımlanan şekilde tüketici, davacının ise satıcı olduğu anlaşılmaktadır.Şu durumda, davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir.Görev, kamu düzenine ilişkin olup; yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. (HMK. m.1). Diğer yandan, sıfat sorununun da görevli mahkemede değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi yerine yazılı biçimde hüküm kurulması yerinde görülmemiş ve aşağıdaki biçimde karar verilmek gerekmiştir. (HMK. m. 353/1-a/3).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile;istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE;
3-Peşin alınan 35,90 istinaf karar ve ilam harcı ile başvurma harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davalıya İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
HMK. m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/01/2019