Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/793 E. 2021/1055 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/793
KARAR NO: 2021/1055
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2018
NUMARASI: 2016/939 E., 2018/1013 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 23/09/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 29.06.2015 tarihinde müvekkili şirket çalışanı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın kırmızı ışık yanarken durduğunu, ancak arkadan gelen davalılardan … Ltd. Şti.’nin maliki bulunduğu davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı aracın ön tampon kısımları ile arkadan hızlıca çarpması sonucunda yaralamalı ve 2(iki) araçlı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkili şirkete ait araçta 16.094,52 TL tutarında hasar meydana geldiğini, davalılardan … şirketine ait aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu, söz konusu kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davalı şirkete ait araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza sebebiyle müvekkili şirkete ait araçta değer kaybı meydana geldiğini belirterek, değer kaybının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere ilk aşamada 5.000,00 TL’lik araç değer kaybı alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi poliçedeki limitiyle sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkili şirketine ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili bu talebini 12/06/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 7.000,00 TL’ye çıkarmıştır. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza tarihinden sonra da aracın herhangi bir kaza yapıp yapmadığının tespitinin önemli olduğunu, taralarınca yapılan araştırmada söz konusu aracın kaza tarihi olan 29.06.2015’den sonra iki kez daha çarpışma sonucu hasar aldığının tespit edildiğini, davanın aracın son yaptığı kazadan10 ay kadar sonra açıldığını, sonradan oluşan değer kayıplarının da müvekkile ilişkin kazaya mâl edilmesinin kabul edilemeceğini, davacıya ait aracın marka model ve kilometre bilgisinin de değer kaybının tespiti hatta varlığı konusunda belirleyici olacağını, aracın 2013 model … marka olup kilometresinin 15.08.2016 tarihli muayenesine göre 33.010 km olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 14.05.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, öncelikle kazada kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, ancak kusur tespiti yapıldıktan sonra araçta meydana gelen değer kaybının Yargıtay tarafından kabul edilen hesaplama kriterlerine uygun biçimde belirlenmesi gerektiğini, değer kaybı hesaplanırken trafik sigortası genel şartlarında yer alan değer kaybı hesaplaması yönergelerinin kullanılması gerektiğini, davacı tarafın uğradığı maddi zararın, müvekkili şirketin sorumlu olduğu kısmının müvekkil şirketçe karşılandığını, davacı tarafın zararının karşılanması için 23.10.2015 tarihinde 16.094,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme gereği, müvekkil şirketin sorumluluğunun kalmadığını, KTK ilgili hükümleri ve poliçe ilgili genel şartları gereği davacının müvekkili şirkete herhangi bir başvurusu olmadığından müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini belirterek, öncelikle KTK 97 hükmü gereği başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, davacı yana yapılan ödeme gereği müvekkili şirketin sorumluluğu sona erdiğinden davanın reddine karar verilmesinini, dava açılmasına davacı sebebiyet vermemiş olduğundan yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden aleyhlerine hüküm kurulmamasını talep etmiştir. Davalı …’e usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu; Dava ve ıslah dilekçelerine göre davanın kabulü ile 7.000 TL araç değer kaybı bedelinin 23/10/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı … ile davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı …’in istinaf sebepleri; bilirkişi raporunda gerçekleştirilen değer kaybı hesaplamasının trafik sigortası genel şartlarında yer alan değer kaybı hesaplama tablosunda yer alan esaslara aykırı nitelikte ve piyasa koşullarının üzerinde olduğunu, diğer davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirmeye alınmaksızın hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf sebepleri; benzer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazası nedeniyle araç değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden, 29/06/2015 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki … plâkalı davalı … Sanayi ve Ticaret Şirketi adına kayıtlı, diğer davalı nezdinde ZMM sigortalı kamyonet ile aynı güzergâhta kırmızı ışık yandığı için duran … sevk ve idaresindeki davacıya ait … plâkalı araca arkadan çarpması neticesinde trafik kazasının gerçekleştiği, davacının araçtaki hasarın tazmini için eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; haksız bir fiil sonucu aracın hasarlandığı ve araçta değer kaybı oluştuğu iddiasıyla bir talepte bulunulması halinde, kazanın oluşumunda taraf kusurlarının ne olduğunun tam olarak belirlenmesi, tarafların kusurlarının tam olarak belirlenmesinden sonra hasar bedeli ve değer kaybının belirlenmesi gerekir. Kazanın meydana geldiği tarih ve Yargıtay uygulamaları gözetildiğinde; araçta meydana gelen değer kaybı, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmelidir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı) Bu açıklamalardan sonra netice itibariyle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmasına, değer kaybının yukarıda belirtilen ilkelere göre hesaplanmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı … tarafından kendisine tebliğ olunan bilirkişi raporuna itiraz etmemesi nedeniyle bu hususun davacı yararına usûlü kazanılmış hak oluşturmasına göre, davalı … ile davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/10/2018 tarih ve 2016/939 E., 2018/1013 K. sayılı mahkeme kararına yönelik davalı … vekili ile davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE, 2-İstinaf eden davalı …’den ile davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınması gereken 478,17-TL ilam harcından peşin yatan 239,60-TL’nin düşümü ile bakiye 238,57-TL’nin bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, HMK.nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.24/06/2021