Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/787 E. 2019/3653 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/787
KARAR NO : 2019/3653
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2019
NUMARASI : 2019/121 E. – 2019/121 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararına Karşı İstinaf Başvurusu
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dilekçe ile , 30/04/2016 tarihinde sürücü belgesiz …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacının yaralandığını ve %9 malul kaldığını belirterek fazlaya ilişikin hakları saklı tutularak 1.000,00-TL geçici sakatlığa ilişkin tazminat ile 4.000,00-TL kalıcı sakatlık olmak üzere toplam 5.000,00-TL maddi tazminatın başvuru tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davacı vekili talep arttırım dilekçesiyle talebini kalıcı sakatlık 83.217,42-TL’ye, geçici sakatlık 10.745,75-TL’ye yükseltmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının bulunmadığını, kusur oranının tespiti için ATK’dan rapor alınmasını istediğini, karşı araç sürücüsünün kask takmadan trafiği çıktığından müterafik kusurlu olduğunun davacının sunduğu maluliyet raporu ile taraflarınca alınan tıbbi danışman raporunun birbirleriyle çelişkili olduğunu, sunulan maluliyet raporunun yönetmeliğe uygun bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa gereğince teminat dışı olduğunu, TRH 2010 hesaplama esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacının gelirini asgari ücret üzerinden hesaplanmasını, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi ve yasal faiz olması gerektiğini, davacı için belirlenecek vekalet ücretinin 1/5’inin davacıya verilmesi gerektiğini davanın reddini istediğini beyan etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kısmen kabulü ile, 93.963,17-TL talebin 75.170,53-TL tutarındaki kısmının 10/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı … şirket vekili süresinde itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetine itirazda bulunmuştur.İtiraz Hakem Heyetince; itiraz nedenlerinden müterafik kusur indirimi kabul edilerek, başvurunun kısmen kabulü ile, 66.573,94-TL tazminatın 10/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir.İtiraz Hakem Heyetine karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf nedenleri; yargılamada kusura ilişkin bilirkişi raporu alınmadan ceza dosyasından alınan kusur raporuna göre karar verildiğini, bunun hatalı olduğunu, sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını, maluliyet raporları arasında çelişki olduğunu ve raporun yönetmeliğe uygun olmadığını, asgari ücretten hesaplanan gelirden AGİ indiriminin dahil edilmemesi gerektiğini, davacının 21 yaşında askere gideceği ve bir yıl askerde kalacağı gözetilerek bu süre yönünden hesaplama yapılmaması ve aleyhlerinde hükmedilen vekalet ücretlerinin 1/5 olması gerektiğini ileri sürmüştür.İstinaf sebepleriyle bağlı kalınarak yapılan değerlendirilmede,1-Dava Borçlar Kanunu’nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı meydana gelen kaza nedeni ile gerçek zarardan sorumludur. Bu bakımdan dava konusu trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmelidir. Somut olayda, mahkemece kazaya karışan araç sürücülerinin kusuru yönünden hiçbir inceleme yaptırılmadan kaza tespit tutanağı esas alınarak hüküm kurulmuştur. Uzman olmayan bilirkişilerden alınan rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle; İtiraz Hakem Heyetince belirlenecek uzman bilirkişiden rapor alınması bu kez de raporlar arasında çelişki bulunması halinde İTÜ den seçilecek bilirkişi heyetinden ya da Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi heyetinden, ceza dosyası getirtilerek, ceza doyasında alınan tüm kusur raporları da irdelenmek sureti ile tüm dosya kapsamı incelenmek ve kusur belirlemeleri arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.(Emsal: Yargıtay 17.HD 09/04/2019 gün 2015/10594 E-2018/5412 K)Ayrıca Poliçe başlangıç tarihinin 02/04/2016 sonrası olmasına göre; TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak genel şartlarda belirtilen hesaplama yöntemine esas alınarak hesaplama yapılması gerekmektedir.2-Çalışma hayatının sona erdiği pasif dönemde elde edeceği gelir düzeyinin yalnızca çalışan kişiler için öngörülen Asgari Geçim İndirimi (AGİ) uygulanmaksızın Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret düzeyinde gelir sağladığının kabul edilerek buna göre hesaplanma yapılması gerekmektedir. Mahkemece hükme esas alınan raporda pasif dönem hesabında asgari geçim indiriminin indirilip indirilmediği denetlememekte olup, pasif dönem hesabında AGİ eklenmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış ise Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmak üzere kararın kaldırılması gerekmiştir. (Emsal; Yargıtay 17.HD 08/05/2019 gün 2016/18149 E.-2019/7890 K.)3-Aktüerya hesabında desteğin askerlik süresi/dönemi içerisinde gelir elde edip edemeyeceği gibi hususlar yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirken askerlik süresi değerlendirilmeksizin hazırlanan aktüerya hesabı da hatalı olup, askerlik hizmet süresi içinde gelir elde edemeyeceği gözetilerek bu sürenin hesaplanan tazminattan indirilmesi yönünde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.(Emsal: Yargıtay 17. HD 04/02/2019 gün 2018/4431 E. -2019/866 K)Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf nedenlerinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 hükmü gereğince kaldırılmasına, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, istinaf talebine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 14/01/2019 tarih 2018.i11912 E ve 2019/İHK-407 K sayılı kararının HMK 353/1-a/6 m uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/10/2019