Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/76 E. 2021/142 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/76
KARAR NO: 2021/142
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2018
NUMARASI : 2016/944 E. – 2018/335 K.
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; kazanın 18/03/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracınyol kenarında beklemekte olan … plakalı araca çarparak devirmesi şeklinde meydana geldiğini, müvekkiller murisi …. plakalı aracın yolcusu olup kazada hayatını kaybettiğini, … plakalı aracın asli kusurlu … plakalı aracın ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza yapan araçta yolcu olarak bulunan … atfedilecek bir kusurun mümkün bulunmadığını, kaza tarihi itibariyle … plakalı araçta Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi bulunmadığını, müvekkiller murisinin kaza yapan araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle kusur raporu alınmasına gerek olmadığını beyanla şimdilik toplam 10.000,00-TL maddi tazminatın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere davalının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte müvekkillerin miras payları oranında tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili; Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan davacıların bu davayı ikame etme hakları bulunup bulunmadığı hususunun incelenmesini, ayrıca davacıların teminat yatırması gerekip gerekmediği hususlarının değerlendirilmesini ve teminat yatırılması gerektiğine ilişkin itirazlarını, davanın 07 HHR 86 plakalı aracın sürücüsü … ve işleteni … ihbarını, kişilerin yasal olmayan yollardan başka bir ülkeye izinsiz olarak götürülmesi yani insan kaçakçılığı yapıldığı sırada kazanın meydana gelmiş olması nedeniyle taşımanın karayolu taşıma kanunu kapsamında bir taşıma olmadığını, talep konusu zararın bir suç işlerken meydana geldiğinden genel şartlar gereği sigortanın teminat dışında kaldığını, kuruma dava tarihinden önce başvuru yapıldığı ancak talebin uygunsuz olması nedeniyle reddedildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava; zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında talep olunan tazminat davasıdır. Somut olayda davacılar meydana gelen trafik kazası neticesinde … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müteveffa … yasal mirasçıları sıfatıyla ve aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi bulunmadığı iddiasıyla iş bu sigorta limiti içerisinde belirlenen miktarın …’ndan tahsili amacıyla huzurdaki davayı açmışlardır. Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası 25/02/2004 tarih, 25384 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/6789 nolu Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiş olup, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı yapan taşımacıların, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımalarında görevlendirecekleri sürücüler ile bunların yardımcıları ve taşıyacakları yolcular için “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırmak zorunda oldukları belirtilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde davacıların da içerisinde bulunduğu … plaka sayılı aracın Volkswagen marka 2013 model hususi kullanıma matuf otomobil olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Görüldüğü üzere araç ticari vasıflı olmadığı gibi yapılan taşımanın müteveffa ya da davacılar yönünden ticari nitelikte olduğu konusunda dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin bu yönde bir iddiası da yoktur. Nihai olarak ifade edilmelidir ki; somut olayda Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği kapsamında taşıma olmadığından bu nedenle … plaka sayılı aracın zorunlu ferdi kaza sigortası yapılması zorunlu araçlardan olmayan araçlar kapsamında olduğu ve davalı … hesabının zarardan sorumlu tutulamayacağı takdir edilmiş, dosya münderecatı ve Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü yazı cevabı ile tescil kayıtları bu yöndeki kanaatin oluşmasında yeterli görüldüğünden konuyla ilgili başkaca araştırma ve inceleme yapılmasına gerek duyulmamış, tayin olunan sözlü yargılama duruşmasının bir önceki celse dahilinde bu yönde ihtaratta bulunulduğundan icra edilmesi gerektiğinin takdiriyle neticeden sübut bulmayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle “(1)Davanın REDDİNE,” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine dair karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf nedenleri: Müvekkillerinin desteğinin araçta yolcu ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 2. maddesi kapsamında olduğu ve kaza ferdi koltuk sigortası bulunmaması nedeniyle de davalı …nın sorumlu bulunduğu halde aksine kanaatle davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğuna yöneliktir.İstinaf edenin sıfat ve istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede:Dava, Ferdi Koltuk Sigortası bulunmayan aracın karıştığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisinin ölümü nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir.Davaya konu kazanın, 18/03/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yol kenarında beklemekte olan … plakalı araca çarparak devrilmesi şeklinde meydana geldiği ve kazada … plakalı aracın yolcusu olan davacıların murisi … hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan davacıların murisi … yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın Ferdi Koltuk Sigortasının bulunmadığı hususu da tartışmalı değildir. Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası 25/02/2004 tarih, 25384 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/6789 nolu Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiş olup, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı yapan taşımacıların, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımalarında görevlendirecekleri sürücüler ile bunların yardımcıları ve taşıyacakları yolcular için “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırmak zorunda oldukları belirtilmiş, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaların ise Ulaştırma Bakanlığı’nca belirleneceği açıklanmıştır. Daha sonra 13/11/2009 tarih, 27405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15545 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile 2004/6789 sayılı kararda değişiklik yapılmış ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaları belirleme yetkisi Ulaştırma Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle Hazine Müsteşarlığı’na verilmiştir.
Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin Hazine Müsteşarlığı’nın çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgede ise “01.07.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 Sayılı Kanunun 2.maddesinin 2.fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2.maddesinin 3.fıkrasıyla düzenlenmesi ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır” ifadesine yer verilmiştir. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, can sigortası türlerinden olup, bir meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu sigorta bedelinin ödenmesi gerekeceğinden, bu yönlerin ispatlanması yeterli olup gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın A.1.maddesine göre,bu sigorta ile sigortacı yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde, duraklamalar da dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı aşağıdaki şartlar çerçevesinde teminat altına alınır. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Eldeki davada davacılar, 18/03/2016 günü gerçekleşen kazada, murislerinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı hususi otomobilin zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bulunmadığı için …na karşı maddi tazminat davası açmıştır. Davacıların zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasına başvurabilmesi için taşımanın ticari taşıma olması yanında taşımanın yapıldığı aracın da 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında bulunması ve yasal zorunluluğa rağmen zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının yaptırılmamış olması şarttır. Somut olayda kaza yapan araçta yolcu olan davacıların murisinin ticari amaçlı olarak taşındığı, ancak … plakalı otomobilin 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırılması zorunlu araçlardan olmadığı saptandığından, davalı … Hesabına başvurulması hukuken mümkün değildir.Hal böyle olunca, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece yapılan belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya ve oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, aracın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında bulunmamasına ve mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılardan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak alındığı anlaşılan 35,90-TL’nin düşümü ile kalan 23,40-TL istinaf karar ve ilam harcının davacılardan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde BIRAKILMASINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik HMK.nun 361/1.madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/01/2021