Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/728 E. 2020/3947 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/728
KARAR NO : 2020/3947
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2018
NUMARASI : 2017/323 E. – 2018/944 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından kiracı sıfatı ile kullanılan aracın 29/09/2016 tarihinde arkasında kendine bağlı bulunan … plakalı römork tipi araçtan kaynaklanan kazaya karıştığını, çekiciye bağlı olan römorktan kaynaklanan nedenlerden dolayı, römork üzerinde taşınan konteynerin sigortalı çekiciye hasar verdiğini, müvekkilinin bu kazada kusurunun olmadığını beyan etmiş, davanın kabulü ile 33.149,98-TL maddi tazminatın ödeme günü olan 28/02/2017 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere çekici hasarının kasko sigorta poliçesi kapsamında olduğu kanaatine varılmış olup Sigorta poliçesi kapsamındaki hasar bedeli 32.251,46 -TL olduğu belirlenmiştir. Bu açıklamalar ışığında davanın kısmen kabulü ile 32.251,46-Tl nin 12.11.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek ” gerektiği gerekçesi ile;İş bu davanın Kısmen Kabulü ile 32.251,46-Tl nin 12.11.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.3.1 maddesi ile özel şartların ” Yük Taşımaya Mahsus Araçlar İçin Kasko Muafiyeti” klozu uyarınca sigortalı aracın standardın dışında kalan ekipman hasarlarının teminat kapsamında bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Davacı tarafından kiracı sıfatı ile kullanılan aracın 29/09/2016 tarihinde arkasında kendine bağlı bulunan … plakalı römork tipi araçtan kaynaklanan kazaya karıştığını, çekiciye bağlı olan römorktan kaynaklanan nedenlerden dolayı, römork üzerinde taşınan konteynerin sigortalı çekiciye hasar verdiği anlaşılmıştır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacı tarafından çekilen römork veya taşınan konteyner hasarının değil, bunların … plaka sayılı çekicide meydana getirdiği hasarın ödenmesinin talep edilmesine, bu haliyle davacı taleplerinin poliçe teminat kapsamında bulunmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)
2- Alınması gereken 2.203,09-TL harçtan peşin yatırılan 550,77-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 1.652,32-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.24/12/2020