Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/721 E. 2021/827 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/721
KARAR NO : 2021/827
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2018
NUMARASI: 2014/1152 E. – 2018/423 K.
BİRLEŞEN İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2017/737 ESAS, 2017/631 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu, … plaka sayılı ticari aracın, vekil edeninin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen 11/07/2012 günlü trafik kazasında, davacının ağır bir biçimde yaralanarak uzun süre çalışamadığını beyanla, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla uğranılan bedensel zararlara karşılık olmak üzere 10.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan; 10.000,00-TL manevi tazminatın da sigorta şirketi dışında kalan diğer davalılardan faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde ise özetle; asıl davanın konusunu oluşturan trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın, asıl davanın davalısı … ile birlikte … adına da kayıtlı olduğunu öğrendiklerini belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla efor kaybı ve çalışılamamaktan kaynaklanan zararlara karşılık olarak 918,67-TL maddi tazminatın ve 10.000,00-TL manevi tazminatın asıl davanın davalıları ile birlikte birleşen davanın davalısından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve her iki davanın birleştirilmesini istemiştir. Asıl davanın davalısı … cevap dilekçesinde özetle, davacının kullandığı … plakalı motosikletin, kendisinin sevk ve idaresindeki … plakalı ticari taksiye çarptığını, dolayısı ile kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Asıl davanın davalısı … cevap dilekçesinde özetle; … plakalı ticari taksinin 1/2 kısmının kendisine ait olduğunu, ancak taksinin … adlı firma tarafından dava dışı … 1 yıl için kiralanmış olduğunu, bu nedenle işleten sıfatının bulunmadığını, kaldı ki kazanın meydana gelmesinde …’in kusurlu olmadığını, motosiklet sürücüsünün kask kullanmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, olayın bir iş kazası olduğunu, bu nedenle iş mahkemelerinde dava açılıp açılmadığının ve tazminat alınıp alınmadığının kontrol edilmesi gerektiğini, açıklanarak davanın reddi talep etmiştir.Asıl davanın davalısı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı ticari taksinin trafik sigortası teminatı altında ve teminat limitinin 225.000-TL olduğunu, kusur ve davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini, temerrüde düşürülmediklerini açıklayarak davanın reddini talep etmiştir.Birleşen davanın davalısı … ise; yargılama oturumlarına katılmamış ve cevap vermemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü …’in %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacının yaralanmasına bağlı bir maluliyetin oluşmadığı, iyileşme süresinin de 2 ay olduğu benimsenmek suretiyle; “-Asıl (2014-1152)ve birleşen (İstanbul 8 ATM 22/08/2017 tarih 2017/737-2017/631 sayılı dosyası) davanın kısmen kabulü ile,1-Davacı … için geçici iş görmezlik 917,68 TL’ nin, davalı …. yönünden 25/12/2013 tarihinden itibarin işleyecek ticari faizi ile birlikte, diğer davalılar …, … 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, birleşen dosya davalısı …’ ten 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,2-Kalıcı maliyet yönünden davacının talebinin reddine,3-Davacının manevi tazminat talebinin davasının kısmen kabulü ile; 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar davalılar …, …, birleşen dosya davalısı …’ ten 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri ; maluliyetin oluşmadığına ilişkin ATK raporunun yetersiz olduğu, zira bu rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 26/12/2012 günlü rapordaki tespitlerle çeliştiği, her iki rapor arasındaki çelişkiler giderilmeden maluliyetin olmadığı sonucuna varılamayacağı ve kabule göre de hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının son derece yetersiz olduğu ve ayrıca davanın açıldığı tarihte kusur ve maluliyet durumunun bilinmesinin mümkün olmadığından talep edilen tazminat miktarlarının, reddedilen kısmı ile ilgili olarak vekil edeni aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesinin de usulsüz bulunduğuna yöneliktir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunca davacının yaralanmasına bağlı olarak görmüş olduğu tüm tedavi evraklarının değerlendirilmesi sonucunda; kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri gözetilerek düzenlendiği anlaşılan 26/10/2015 günlü raporun, dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve davacı tarafın bu rapora karşı itirazında ve istinaf dilekçesinde belirttiği İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünde düzenlenen tek doktor imzalı 26/12/2012 günlü rapordaki “Sol böbrek grade 2 yaralanması” şeklindeki belirlemenin sadece bir tespit niteliğinde olmasına, bu şekildeki bir yaralanmanın tedaviden sonra maluliyete neden olup olmayacağı konusunda bir değerlendirme içermemesi karşısında çelişkili bir durumun varlığından da söz edilemeyeceğinin belirgin olması karşısında ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve fazlaya ilişen haklar saklı tutularak davacı tarafça kendilerince belirlenen bir miktar üzerinden açılan davada, reddedilen maddi ve manevi tazminatlar bakımından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik tespit edilememesine göre davacı vekilinin bu yönlere ilişen istinaf itirazlarının reddi gerekmiş ise de; yargılamanın devam etmekte olduğu gözetildiğinde, yargılama sırasında yürürlüğe giren AAÜT hükümlerinin istinaf yasa yoluna başvuran davacı taraf lehine uygulanması gerektiği görülmüştür.2-Davacı vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna ilişkin istinaf itirazına gelince; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, maluliyet bulunmasa dahi yaralanmanın niteliği, tedavi süreci ve süresi, paranın alın gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları, davalı tarafa ait aracın ticari amaçla kullanılan taksi oluşu dikkate alındığında, yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı yukarıda açıklanan ilkeler ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kural değerlendirildiğinde bir miktar yetersiz bulunmaktadır.Ancak bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları ve harcın kamu düzeninden olduğu gözetilerek davacı yararına 8.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE ve KISMEN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,3-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin ise takdiren üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/05/2018 gün ve 2014/1152 E. – 2018/423 K.sayılı kararın HMK.m.353/1/b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 5/1-Asıl ve birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile;-Davacı … için geçici iş görmezlik 917,68 TL’ nin, davalı … yönünden 25/12/2013 tarihinden itibarin işleyecek ticari faizi ile birlikte, diğer davalılar …, … 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, birleşen dosya davalısı …’ ten 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,5/2-Kalıcı maliyet yönünden davacının talebinin reddine,5/3-Davacının manevi tazminat talebinin davasının kısmen kabulü ile; 8.000,00- TL manevi tazminatın olay tarihi 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar davalılar …, …, birleşen dosya davalısı …’ ten 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,-Fazlaya ilişkin talebin reddine,5/4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 609,17-TL karar ve ilam harcından peşin olarak asıl davada yatan 68,35-TL harç ve birleşen davada yatan 37,29- TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 503,53-TL harcın (davalı … şirketinin sorumluluğu 25,35-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,-Davacı tarafından, dava açıldığı sırada asıl davada yatan 105,64-TL harcın da davalılardan alınarak davacıya verilmesine,5/5-Davacı tarafından yapılan 56,60-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 423,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.480,10-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre takdiren 658,65-TL’sinin (davalı … şirketinin sorumluluğu 141,79-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,5/6-Maddi Tazminat Yönünden; davacı yargılama sırasında vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 917,68-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,5/7-Manevi Tazminat Yönünden; davacı yargılama sırasında vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen 4.080 -TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’ ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,5/8-Davalı … ve davalı …. yargılama sırasında vekille temsil edildiklerinden ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca adı geçen davalılar yararına reddedilen maddi tazminat yönünden belirlenecek vekalet ücreti davacı taraf yararına belirlenen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 917,68-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ve davalı ….’ye verilmesine,5/9-Davalı … yargılamada vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca reddedilen manevi tazminat bakımından adı geçen davalı yararına belirlenecek vekalet ücreti ret edilen miktarı geçemeyeceğinden 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ e verilmesine,5/10-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, maddi tazminata ilişkin hüküm bakımından HMK.m.361 gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak; manevi tazminata ilişkin hüküm bakımından ise HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2021