Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/631 E. 2021/715 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/631
KARAR NO: 2021/715
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2018
NUMARASI: 2016/866 E. – 2018/921 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde Karayolu Yolcu Taşımacılığı zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı otobüsün 25/10/2014 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucunda, araç içinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralanarak Hacettepe üni. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 25/04/2016 günlü rapordan da anlaşılacağı üzere %41 oranında sakat kaldığını, davalı … şirketine yapılan ilk başvuru üzerine, davacıya %22 kalıcı sakatlık üzerinden ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu, yapılan ikinci başvurudan ise sonuç alınamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla poliçe kapsamında yapılan eksik ödemeye karşılık olmak üzere 2.200,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı otobüsün, vekil edeni şirket nezdinde 28/08/2014-28/08/2015 tarihleri arasını kapsar biçimde Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçenin kişi başına 175.000,00-TL limiti bulunduğunu, davacı tarafın başvurusu üzerine kendisine ibraname karşılığında 27/07/2015 tarihinde 38.5000,00-TL ödeme yapılarak, poliçe kapsamındaki tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, ayrıca davacının talebine konu maluliyetin varlığının ATK 3. İhtisas Dairesince belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının kaza sonucunda yaralanmasına bağlı olarak kalçasında oluşan hareket kısıtlılığının %40, dizindeki hareket kısıtlılığının da %14 olduğunun anlaşıldığı, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına göre bir kalçanın hareketinin tamamen kaybı için %30, bir dizin hareketinin tamamen kaybı için %20 oranında tazminat ödemesi yapılacağının belirlendiği, tazminat hesabında talebe dayanak poliçe hükümlerinin aradığı uzuv kaybı oranının esas alındığında, dosyada mevcut bilirkişi raporundan da görüleceği üzere; kalçada meydana gelen %40 kısıtlılık için; 175.000,00-TL X %30 X %40 = 21.000,00-TL, dizde meydana gelen %14 kısıtlılık için 175.000,00-TL X %20 X %14 = 4.900,00-TL olmak üzere neticeten 25.900,00-TL tazminatın hesaplandığı, dolayısıyla davalı … şirketi tarafından dava tarihinden önce yapılan (38.500TL) ödeme ile davacının maddi zararının tamamen karşılanmış olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 22/12/2017 günlü raporda; davacıda oluşan ve önceki raporunda maluliyete neden olduğu belirtilen hususların Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının A.3-2 madde kapsamında değerlendirilebilecek seker mahiyetinde bir arıza olmadığı yönünde görüş bildirilmiş ise de bu görüşün, aynı kurumca düzenlenen 25/04/2016 günlü raporla çeliştiği, mevcut çelişki giderilmeden karar verilemeyeceği, ayrıca konuya ilişkin değerlendirmenin Adli Tıp uzmanı bir doktorla yapılması gerekirken, hesap uzmanı tarafından düzenlenen raporla bağlı kalınmasının da hatalı olduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava ve istinaf konusu olan uyuşmazlık; Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olan aracın neden olduğu trafik kazası nedeniyle oluşan sakatlanma savına dayanılarak bu poliçe kapsamında açılmış tazminat isteğine ilişkin olup, taraflar arasında davacının geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda; davacının uyluk kemiği kırığına bağlı total kalça protez uygulaması nedeniyle %40 oranında malul kaldığı, sağ dizinde meydana gelen hareket kısıtlılığı oranının da %14 olduğu, buna göre davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tepsit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri uyarınca; çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %41 bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi bu durum mahkemenin de kabulündedir. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Sorumluluk Sigortası, can sigortası türlerinden olup, bir meblağ sigortası olması nedeniyle; sürekli sakatlık halinde, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre; limitin belli bir oranında sigortacıya sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü yükleyen bir sigorta türüdür. Bu sigortaya ilişkin olarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan 24/03/2004 tarihli genel şartları A.3.2 maddesinde ” Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde tıbbı tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.” şeklinde düzenleme içermekte olup; alt bendinde bu kayıpların hangi kayıplar olduğu ve oranlarının ne olduğu tek tek sayılmış olup; maluliyetlerin sayıldığı fıkranın sonrasında yer alan fıkrada da; “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nispeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nispetlere kıyasen tayin olunur.” denilmiştir. Buna göre, doktor bilirkişiden rapor alınarak, davacının maluliyetinin poliçe şartlarında ve kılavuzlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmeli, değilse bunların önem derecesine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirleme yapılması gerekmektedir.( Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 26/12/2019 gün 2018/587E,-2019/12536 K sayılı emsal içtihadı) Hal böyle olunca; davacıda var olduğu tespit edilen maluliyet durum ve oranı ile genel şartlara ekli cetvellere göre ödenmesi gereken meblağın az yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, konusunda uzman bir doktor bilirkişi aracılığı ile tespit ettirilerek, ondan sonra zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalının bu poliçe kapsamındaki sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, konuya ilişkin olarak doktor olmayan hesap uzmanından rapor alınması ve bu rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin hükme esas kılınması HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2018 tarih ve 2016/866 E. – 2018/921 K.
sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer istinaf yargılama giderlerinin ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonucunda verilecek hükümde dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve HMK.m. 353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/04/2021