Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/629 E. 2021/714 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/629
KARAR NO: 2021/714
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/09/2018
NUMARASI: 2015/1138 E. – 2018/817 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu … plaka sayılı araç ile vekil edeninin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen 09/05/2015 günlü trafik kazasında, müvekkilinin yaralanarak kalıcı ve geçici iş göremezliğe uğradığını, ayrıca SGK’nca karşılanmayan tedavi gideri ile bakıcı gideri harcaması yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 700,00-TL’si geçici iş göremezlik zararı, 1.000,00-TL’si kalıcı iş göremezlik zararı, 100,00-TL’si bakıcı gideri zararı, 100,00-TL’si SGK’ca karşılanmayan ilaç, tıbbbi malzeme gibi tedavi gideri ve 100,00-TL’si de yol gideri zararına karşılık olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek ticari faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; 20.000,00-TL manevi tazminatın da davalı …’dan kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 02/05/2018 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de bakıcı gideri zararına ilişkin istek miktarını 5.094,15-TL’ye, sürekli iş göremezlik zararına ilişikin istek miktarını 129.879,76-TL’ye çıkarttıklarını açıklamış, ayrıca bilirkişi tarafından hesaplanmamış ise de 700,00-TL geçici iş göremezlik zararı ile SGK’ca karşılanmayan tedavi ve yol giderine ilişkin isteklerinin de karşılanmasını talep etmiştir.Davalılar cevaplarında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve olayla ilgili olarak İstanbul 45. Asliye ceza mahkemesinde görülen 2015/567 Esas sayılı ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının yaralanmasına bağlı olarak %22,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve iyileşme süresinin 5 ay bulunduğu, davacının geçici iş göremezlik dönem zararının bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere 4.011,51-TL olduğu, ancak SGK ‘ca bu döneme ilişkin olarak yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin 9.550,15-TL bulunduğu değerlendirildiğinde; davacının karşılanmayan geçici iş göremezlik dönem zararının bulunmadığı, ayrıca davacının SGK tarafından yapılan ödemeler dışında tedavi gideri bulunduğunu ve yol masrafı yaptığına ilişkin herhangi bir delil ibraz edemediği, bu durumda sadece kalıcı beden gücü kaybı zararı ile bakıcı gideri zararının oluştuğu benimsenmek suretiyle; ” 1-)Davacı tarafın MADDİ TAZMİNAT davasının KISMEN KABULÜ ile, – Davacı tarafın Geçici İş görmezlik, Tedavi masrafı, yol masrafı taleplerinin REDDİNE; – Davacı tarafın Sürekli iş görmezlik Tazminat Talebinin KABULÜ İLE; 129.879,76.TL.tazminatın (davalı Sigorta Şirketi açısından 01/12/2015 Dava Tarihinden davalı … açısından 09/05/2015 Kaza Tarihinden itibaren işleyecek) yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine; -Davacı tarafın bakıcı gideri Tazminat Talebinin KABULÜ İLE; 5.094,15.TL.tazminatın (davalı Sigorta Şirketi açısından 01/12/2015 Dava Tarihinden davalı … açısından 09/05/2015 Kaza Tarihinden itibaren işleyecek) yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine; 2-)Davacı tarafın davalı … aleyhine açmış olduğu MANEVİ TAZMİNAT davasının KISMEN KABULÜ İLE; 15.000,00.TL.nin 09/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri;Yargıtay içtihatlarına göre, belgelendirilemese dahi tedavi giderlerine ilişkin olarak konusunda uzman bir bilirkişinin görüşü alınarak, SGK ‘ca ödenmeyen ve belgelendirilemeyen tedavi giderlerinin tespitinin mümkün olduğu ve hatta zarar belirlenemiyor olsa bile uygun bir tazminata hükmedilebileceği düşünülmeksizin karşılanmayan tedavi giderleri ile yol giderine ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yetersiz bulunduğu ve ayrıca kabul edilen manevi tazminat bakımından vekil edeni yararına ayrıca bir vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maddi tazminatla birlikte tek vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, iyileşme süresi, maluliyet oranı,paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına göre; davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinde geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararı yanında SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol gideri talebinde de bulunulmuş, mahkemece davacının tedavi ve yol giderine ilişkin talepleri bakımından delil ibraz edemediği gerekçesiyle bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmiştir. 6111 sayılı yasanın 59.maddesiyle değişik, 2918 sayılı yasanın 98.madde hükmüne göre, trafik kazaları nedeniyle, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup; 6111 sayılı yasanın geçici 1.maddesi ile de, “Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı” öngörülmüştür. Kazaya neden olan aracın, işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı, kaza nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumlu olup, tedavi giderleri de bu zarar kapsamındadır. Ancak, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile aracın işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısının, yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü sona ermiş bulunmaktadır. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil sadece söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderlerinden veya belgeye dayansa bile üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları tedavi amaçlı hizmetler dışında kalan sağlık hizmetleri bedellerinden, hastane dışındaki refakatçi giderlerinden, hastane dışındaki bakıcı giderlerinden ve yol giderlerinden sorumlu olmayıp bu gibi giderler bakımından işletenin, sürücünün ve sigortacının sorumluluğu devam etmektedir. Diğer bir anlatımla tedavi sırasında yapılacak belgesiz diğer zorunlu giderler tedavi giderleri kapsamında yer almakta olup, bu giderlerin tamamının fatura ile kanıtlanması mümkün değildir. Somut olaya dönüldüğünde davacı taraf, bu giderler yönünden herhangi kayıt ve belge sunamamış ise de hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda da işaret edildiği üzere durumun bir doktor raporu ile tespiti mümkün bulunmaktadır. Ne var ki davacı vekili 02/03/2018 günlü dilekçe ile yargılama sürecinin uzamaması için yeni bir rapor alınmasını istemediklerini açıklamıştır. Bu durumda mahkemece konuya ilişkin olarak bir doktor raporu alınmamış olmasında bir yanılgı bulunmamakta ise de; SGK’ca karşılanmadığı belirtilen ilaç ve tıbbi malzeme giderleri ile davacının hastaneye gidiş geliş sırasında yaptığı yol masrafına ilişkin giderlerine yönelik talep TBK’nun 50 (BK.m.42) maddesi hükmü uyarınca mahkemece değerlendirilebilecek nitelikte bulunduğundan ve görülmekte olan davadaki bu yöndeki talepler miktar itibariyle makul olduğundan kabul edilmesi gerekirken yazılı biçim ve şekilde reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. 3-Bundan ayrı eldeki davada, maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunulmuştur. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ‘nin 10/4.maddesinde, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda, manevi tazminat açısından avukatlık ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme gözetildiğinde, mahkemece davacı taraf yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarına ilişkin olarak ayrı bir vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, tek kalemde vekalet ücreti takdir edilmiş olması da doğru bulunmamaktadır. Ancak yukarıda bentler şeklinde açıklanan yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin bu yönlere ilişen istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına ve istinaf konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları da gözetilerek yanılgılı olan hususların düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/09/2018 gün ve 2015/1138 E. – 2018/817 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (2) ve (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davacıdan peşin olarak alındığı anlaşılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, talebi halinde kendisine İADESİNE, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren yapan üzerinde bırakılmasına, 5-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/09/2018 gün ve 2015/1138 E. – 2018/817 K.sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 5/1-Davacı tarafın MADDİ TAZMİNAT davasının KISMEN KABULÜ ile, – Davacı tarafın Geçici İş görmezlik, taleplerinin REDDİNE; – Davacı tarafın sürekli iş görmezlik tazminatı ile tedavi gideri ve yol masrafına yönelik talebinin KABULÜ İLE; 129.879,76.TL’si sürekli iş göremezlik, 100,00-TL’si tedavi gideri ve 100,00-TL’ si yol masrafına karşılık olmak üzere toplam 130.079,76-TL tazminatın (davalı Sigorta Şirketi açısından 01/12/2015 Dava Tarihinden davalı … açısından 09/05/2015 Kaza Tarihinden itibaren işleyecek) yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine; -Davacı tarafın bakıcı gideri Tazminat Talebinin KABULÜ İLE; 5.094,15.TL.tazminatın (davalı Sigorta Şirketi açısından 01/12/2015 Dava Tarihinden davalı … açısından 09/05/2015 Kaza Tarihinden itibaren işleyecek) yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine; 5/2-Davacı tarafın davalı … aleyhine açmış olduğu MANEVİ TAZMİNAT davasının KISMEN KABULÜ İLE; 15.000,00.TL.nin 09/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, 5/3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen 10.258,38-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 540,15.TL. harcın mahsubu ile bakiye 9.718,23-TL. harcın 9.233,73TL. sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, bakiye 484,50.TL.sinin davalı …’ dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA, (İlk derece mahkemesince harç tahsil müzekkeresi yazılmış ise tekerrüre neden olunmaması açısından gözetilmesi suretiyle) 5/4- Maddi tazminata yönelik talep bakımından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca kabulüne karar verilen miktar üzerinden hesaplanan 16.791,24-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 5/5- Manevi tazminata yönelik talep bakımından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca kabulüne karar verilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine; 5/6-Maddi tazminat davası bakımından redolunan miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen yönünden hesaplanan 700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 5/7-Manevi tazminat davası bakımından ret olunan miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca esasen davalı … yararına 4.080,00-TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmekte ise de, davalı …’ın istinaf yasa yoluna başvurmaması nedeniyle davacı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hak durumu gözetildiğinde( ilk derece mahkemesince davacı aleyhine sadece 2.180,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması nedeniyle bu miktarın aşılmaması gerektiğinden) 1.480,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, 5/8-Davacı tarafından yatılan toplam 540,15.TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 5/9-Davacı tarafından yatırılan 31,80.TL.harç, 600.TL. Bilirkişi ücreti,929,30.TL. Adli Tıp Gideri ve 251.30.TL. Posta giderinden ibaret toplam 1.812,40.TL. yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 1.750,00-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına; 5/10-Davalı … Sigorta A.Ş.’ nin yaptığı 22,40.TL. yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 0,13.TL. sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına;
5/11-Yatırılan gider avansından artan kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde ilgilisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, manevi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK.m,362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle KESİN; maddi tazminata ilişkin hüküm bölümü yönünden ise, HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/04/2021