Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/554 E. 2021/604 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/554
KARAR NO: 2021/604
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2018
NUMARASI: 2014/1438 E., 2018/1168 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili 28.11.2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 28/09/2014 tarihli trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı diğer davalı …’in işleteni olduğu … plakalı aracın müvekkillerinin murisi …’nun idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’nun yaralandığını ve …’nun eşi diğer müvekkilleri … ve …’un babası … ile babaanneleri …’nun hayatını kaybettiğini, davalının tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik … için 15.000 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın ve işgücü kaybı sebebiyle 4.500 TL maddi tazminatın, … ve … için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankasınca ticari kredilere uygulanan en yüksek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen; müvekkili … için 150.000 TL, … için 100.000 TL, … için 100.000 TL olmak üzere toplam 350.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faiziyle birlikte davalı …’ten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 06/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı için 139.836,56 TL’ye, maluliyet için 55.077,53 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şahsa ait … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigorta poliçesi limitleri ile sınırlı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu, oluşan kaza nedeniyle kusur tespitinin ve maluliyete ilişkin maluliyet raporunun alınması gerektiğini, müvekkili açısından faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; oluşan kazada davacıların murisi araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 1-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile; 139.836,56 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 55.077,53 TL maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 194.914,09 TL’nin müştereken ve müteselsilen, davalı …’ten kaza tarihi olan 28/09/2014 tarihinden itibaren, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den dava tarihi olan 28/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak adı geçen davacıya ödenmesine, 2-Davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat istemine ilişkin davanın ayrı ayrı reddine, 3-Davacıların manevi tazminat istemlerine ilişkin davanın kısmen kabulü ile; davacı … için taktir olunan 20.000,00 TL ve diğer davacılar … ve … için ayrı ayrı taktir olunan 15.000,00 ‘er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak belirtildiği şekilde davacılara ödenmesine; davacıların manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri; 01/06/2015 yürürlük ve 04/05/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında davaya konu talebin poliçe kapsamında olmadığı, olayda sigortalı araç sürücüsü olan müteveffanın tam kusurlu olduğu, bu nedenle onun desteğinden yararlanacak olanların tazminat hakkı olmayacağından taleplerin reddi yerine kabûlü konusundaki kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının düşük olduğu hususuna ilişkindir.Davacılar vekilinin davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf dilekçesine cevap dilekçesi ile birlikte katılma yolu istinaf başvurusunda bulunduğu dilekçesinde de; davalı sigorta şirketi tarafından dava açıldıktan sonra ödeme yapılmış olması nedeniyle vekâlet ücretinin eksik takdir edildiği hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme sonunda; Dava; trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden ve özellikle dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte ki, ilk derece mahkemesi tarafından hükme esas kabul edilen bilirkişi raporlarından; 28/09/2014 tarihinde davalı sigorta şirketine 15/01/2014 – 15/01/2015 tarihleri arasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı diğer davalı …’in işleteni olduğu … plakalı aracın …’nun idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan …’nun yaralandığı ve …’nun eşi, … ve …’un babası … ile babaanneleri …’nun hayatını kaybettiği, …’nun kaza sonucu Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 24/10/2016 tarihli raporunda tespit edildiği üzere %26,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacak, iyileşme süresi kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, kazada davalı …’in %90 oranında kusurlu olduğu, … ve …’nun kusursuz olduğu, ölen … ile …’nun %10 oranında (emniyet kemeri takmadıklarından) kusurlu olduğu, anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayın oluş şekli, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacı …’da meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacıların yaşı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yeterlidir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, poliçe genel şartlarındaki değişikliğin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmesi ve kaza tarihinin 28/09/2014 olması karşısında üçüncü kişi konumunda bulunan davacıların destekten yoksun kalma maddi tazminatı talep etme haklarının bulunduğunun belirgin olmasına, hükmedilen maddi tazminata göre hesaplanan vekalet ücretlerinde her hangi bir yanlışlık bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde BK.nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebeplerinin HMK.353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-)Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2018 gün ve 2014/1438 E., 2018/1168 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 madde hükmü gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-)Alınması gerekli 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL’nin düşümü ile 14,90-TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,3-)Alınması gerekli 13.314,58-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 3.328,70-TL harcın düşümüyle kalan 9.985,88-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,4-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-)İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/04/2021