Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/550 E. 2021/370 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/550
KARAR NO : 2021/370
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 18/12/2018
NUMARASI: 2016/163 2018/1308
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili asıl dava yönünden; 06/04/2015 günü … sevk ve idaresindeki davalıya sigortalı … plakalı minibüs önünde seyir eden … idaresindeki … plakalı kamyona arkadan çarpması sonucu, minibüs içindeki yolculardan müvekkillerinin desteği olan eşi ve anneleri olan … dahil sekiz yolcunun vefat ettiğini, ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporu ile … plakalı aracın sürücüsü … tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığından bahisle tazminat miktarının poliçe limitini aştığı takdirde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası tanzim eden şirket sıfatıyla davalı … şirketine davayı ihbar etme hakkı saklı olmak üzere maddi zararının yasal poliçe limitleri ile sınırlı olarak dava tarihinden işletilecek yasal faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu 31/10/2018 tarihli dilekçesi ile davalı … şirketi yönünden bilirkişi raporu ile belirlenen tazminatların ödendiği ve sulh olduklarından bahisle feragat ettiklerini bildirmiştir.Davalı … Aş vekili; zararın zorunlu taşıyıcı mali mesuliyet sigortası teminatı kapsamında olduğundan sorumluluğun dava dışı …ne ait olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili birleşen dava yönünden; davalı … tarafından Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan aracın karıştığı kaza neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteğinin vefat ettiğinden bahisle destek zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, Mahkememize sunduğu 31/10/2018 tarihli dilekçesi ile davalıdan talep etikleri tazminat miktarını arttırdıklarını bildirmiştir.Birleşen dosyanın davalısı …. Sigorta Aş vekili; davaya konu kazaya karıştığı ifade edilen aracın müvekkili şirket tarafından Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigortanın ancak ve ancak şehirler arası ve uluslararası taşımalara ilişkin olarak teminat sağladığını, poliçe teminatının ancak araçta yolcu olarak taşınan biletli yolcuları kapsadığını, yolcu bileti olmayan kişilerin taleplerinin teminat dışı olduğunu, davaya konu olayın ticari olmayan taşıma esnasında meydana geldiğini, bu nedenle dava konusu taleplerin teminat dışında kaldığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 31.10.2018 tarihli dilekçesiyle asıl ve birleşen davalardaki talebini toplam 278.358,68 TL’ye yükseltmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin davalıların sigortacısı oldukları aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle doğan destek zararının tazmini talebi olduğu, davacılar tarafından desteklerinin vefat ettiğinden bahisle maddi tazminat talebinde bulunulduğu, davalılar tarafından tazminat taleplerinin teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Asıl dosyanın davalısının zorunlu karayolu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, birleşen davanın davalısının ise Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu kazanın Osmaniye’den Gaziantep iline giderken şehirlerarası yolda yapılan taşıma esnasında meydana geldiği, bu hali ile sorumluluğun öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı olan birleşen dosyanın davalısına ait olduğu, akabinde zarar miktarının teminat limitini aşması halinde ancak asıl davanın davalısı olan Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumluğuna gidilebileceği, her iki davalı arasındaki sorumluluğun sıralı sorumluluk olduğu anlaşılmıştır. Dosyamız kapsamına alınan aktüer bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla karar verilirken hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporu dikkate alındığında davacıların doğan destek zararının Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasının teminat limitini aştığı, bu nedenle asıl davanın davalısının da sorumluluğu bulunmakla birlikte davacı vekilinin beyanı dikkate alındığında tarafların sulh oldukları ve sulh kapsamında davacıların davadan feragat ettikleri anlaşılmakla asıl davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Birleşen dava bakımından her ne kadar davalı tarafça taşımanın ticari olmaması ve desteğin biletli yolcu olmaması sebebiyle teminat dışı olduğu savunulmuş ise de taşımanın Osmayine’den Gaziantep iline yapıldığı, şehirlerarası taşıma olduğu, taşımayı yapan araç şoförüne ücret verildiği de dikkate alındığında taşımanın davalı sigortanın teminatı kapsamında olduğu ve birleşen davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle “A-Mahkememizin asıl dosyası bakımından 1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, B- Mahkememiz dosyası ile birleştirilen İstanbul Anadolu 4. ATM ‘nin 2017/778 Esas 2017-821 Karar sayılı dosyası bakımından 1-Davanın KABULÜ ile;- Davacı … için 178.704,34 TL tazminatın 12/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, – Davacı … için 37.745,55 TL tazminatın 12/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,- Davacı … için 34.340,66 TL tazminatın 12/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, – Davacı … için 9.209,26 TL tazminatın 12/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, – Davacı … için 9.209,26 TL tazminatın 12/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, – Davacı … için 5.426,03 TL tazminatın 12/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, – Davacı … için 3.723,58 TL tazminatın 12/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı birleşen dava davalısı … şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Birleşen dava davalısı … şirketi vekilinin istinaf nedenleri: Kazaya karışan … plakalı minibüs için müvekkilince Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi düzenlenmiş ise de müteveffa biletli yolcu olarak araçta bulunmadığından sorumluluklarının bulunmamasına rağmen mahkemece sorumluluğa karar verilmesinin ve ölenin eşi davacının yeniden evlenip evlenmediğinin araştırılmamasının kanuna aykırı olduğuna ilişkindir. İstinaf edenin sıfat ve istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede: Asıl dava, trafik kazasında desteklerini yitiren davacıların ZMMS kapsamında davalı … şirketinden destekten yoksunluk tazminat talebine; birleşen dava ise trafik kazasında desteklerini yitiren davacıların KTZMMS kapsamında davalı … şirketinden destekten yoksunluk tazminat talebine ilişkindir.Asıl ve birleşen davalara konu kazanın, asıl davada davalı … şirketine ZMMS ile birleşen davada davalı … şirketine KTZMMS ile sigortalı olan … plakalı minibüs ile … plakalı kamyon ile 06/04/2015 tarihinde çarpışması ile oluştuğu; kazada davacıların eşi ve anneleri olan … dahil sekiz yolcunun vefat ettiği anlaşılmaktadır. Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası 25/02/2004 tarih, 25384 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/6789 nolu Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiş olup, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı yapan taşımacıların, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımalarında görevlendirecekleri sürücüler ile bunların yardımcıları ve taşıyacakları yolcular için “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırmak zorunda oldukları belirtilmiş, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaların ise Ulaştırma Bakanlığı’nca belirleneceği açıklanmıştır. Daha sonra 13/11/2009 tarih, 27405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15545 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile 2004/6789 sayılı kararda değişiklik yapılmış ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaları belirleme yetkisi Ulaştırma Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle Hazine Müsteşarlığı’na verilmiştir. Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin Hazine Müsteşarlığı’nın çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgede ise “01.07.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 Sayılı Kanunun 2.maddesinin 2.fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2.maddesinin 3.fıkrasıyla düzenlenmesi ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır” ifadesine yer verilmiştir.4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.“Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 19. maddesinde zorunlu karayolu taşımacılık sigortası ile trafik sigortası ve ihtiyari mali mesuliyet sigortası arasında sıralı sorumluluk bulunması ve somut olaya taşıma yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunduğundan öncelikle limit dahilinde zorunlu karayolu taşımacılık sigortası sigortacısının (ktzmms) sorumlu olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 17. HD.nin 09.02.2017 gün ve 2014/17589 E-2017/1199 K. Sayılı kararı)1- Eldeki davalarda davacılar, 06/04/2015 günü gerçekleşen kazada, desteklerinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı minibüsün hem ZMM sigortacısına, hemde KTZMM sigortacısına destekten yoksunluk tazminat davası açmıştır. Davacıların zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasına başvurabilmesi için taşımanın ticari taşıma olması yanında taşımanın yapıldığı aracın da 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında bulunması şarttır. Somut olayda kazayı yapan … plakalı minibüsün hem ZMM Sigortası ve hem de KTZMM sigortası bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar Karayolu Taşımacılık ZMMS Poliçesi Genel Şartları kapsamında sigortacı ancak biletli yolcuların zararlarını teminat altına almış ise de biletli yolcudan anlaşılması gereken yolcunun ücretli, yani ticari amaçla taşınmasıdır. Nitekim Yargıtay uygulamalarında da bu husus kabul edilmektedir. Kaza sırasında bütün akrabaların sigortalı araçta bulunması, tek başına yolcuların ücretsiz taşındığının kabulünü geretirmez. Dosyadaki bilgi ve belgeler taşımanın ücret mukabilinde yapıldığını göstermektedir. Kaldı ki, KTZMM sigortacısı davalı … şirketinin aynı kaza ile ilgili olarak kazada diğer ölenlerin yakınlarına bu sigorta kapsımında ödeme yaptığı da anlaşılmaktadır. Taşımanın ücretsiz yapıldığı, yani ticari olmadığını ispat KTZMM sigortacısına düşmektedir. KTZMM sigortacısı davalı … taşımanın ticari olmadığına ilişkin iddiasını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece ” taşımanın Osmayine’den Gaziantep iline yapıldığı, şehirlerarası taşıma olduğu, taşımayı yapan araç şoförüne ücret verildiği de dikkate alındığında taşımanın davalı sigortanın teminatı kapsamında olduğunun” kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.Hal böyle olunca davalı … vekilinin taşımanın ücretli yapılmadığına ve bu nedenle kazanın KTZMMS kapsamında bulunmadığından sorumluluklarına gidilemeyeceğine ilişkin istinaf itirazının reddi gerekmiştir.2- Mahkemece hükme esas alınan 10/09/2018 tarihli aktüarya bilirkişi raporunda ölen desteğin eşi olan davacı …’in kaza tarihinde 41 yaşında bulunduğu, yaşı dikkate alındığında dul bir erkeğin evlenme şansı %4 kabul edilerek davacı … için hesaplanan destekten yoksunluk tazmınatından bu oranda indirim yapıldığı anlaşıldığı gibi, davacı …’in hüküm tarihinde de yeniden bir evlilik yapmadığı anlaşıldığından, davalı … vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının reddi gerekmiştir.Hal böyle olunca davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik birleşen dava davalısı Anadolu Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK m. 353/1-b/1 gereğince ESASTAN REDDİNE,2- İstinaf başvurusunda bulunan davalıdan alınması gereken 19.016,00 TL harçtan peşin yatırıla 4.754,00TL karar ilam harcının düşümü ile 14.262,00 TL bakiye karar ilam harcının istinaf eden davalı …’dan tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.nun 361/1.madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25/02/2021