Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/545 E. 2021/369 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/545
KARAR NO : 2021/369
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2017
NUMARASI: 2014/917 E., 2017/343 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Müvekkilinin 22/08/2013 günü … plakalı motosiklette yolcu olarak seyir halindeyken aracın sahibi ve sürücüsü olan … … plakalı araçla çarpıştığının, müvekkilinin ağır yaralandığını, davalının kusurlu olduğunu ve sürücünün aracı terk ederek olay yerinden kaçtığını, kaza sonrası müvekkilinin vücudunda ciddi yaralanmalar ve şişkinlikler oluştuğunu, müvekkilinin bakıma muhtaç olduğunu ve devamlı desteğe ihtiyaç duyduğunu, … plakalı aracın … A.Ş.’nde ZMMS ile sigortalı olduğunu, … plakalı araç ise … A.Ş. Nezdinde sigortalı olduğunu belirterek kalıcı maluliyet nedeniyle oluşan zararla ilgili olarak 1.000,00.-TL, tam malul sayılması gereken dönemde oluşan zararla ilgili olarak 500,00.-TL, sarf edilen tedavi gideri olarak 500,00.-TL olmak üzere toplam 2.000,00.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen 20.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı tarafça dava değerinin 37.881,05 TL arttırıldığına dair dilekçe dosyaya ibraz edilmiştir. Davalı … vekili; Kaza tespit tutanağının gerçek dışı tanzim edildiğini, kazayı yapan ve motosiklete … çarptığını, daha sonra zabıtın başka şoför adına tanzim edildiğini, kaza zaptında sürücünün firar olarak yazdığını, kusur incelemesi yapılması gerektiğii, davacıyı motorunda hatır için taşımakta olduğunu, iş yerinden arkadaşı olduğunu, kendisinin de yaralandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı …. A.Ş. vekili; Davaya konu kazaya karışan motosikletin müvekkili şirkette sigortalı olduğunu, tedavi giderleri bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, faize yönelik itirazda bulunduklarını belirterek açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş. Vekili; … plakalı aracın ZMMS ile sigortalı olduğunu, davacının tedavi giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, tazminat hesaplaması yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen dava dilekçesi itibariyle davacının … plakalı motosiklette yolcu olarak seyir halindeyken, … plakalı araçla çarpıştığının, davacının ağır yaralandığını, belirterek meydana gelen olaydan dolayı maddi ve manevi zararlarının giderilmesini talep ettiği görülmüştür. Adli tıp kurumundan alınan rapor itibariyle meydana gelen olay sebebiyle davacının %6 oranında iş ve güç kaybının bulunduğu, olaydan dolayı davalı … %70, davalı …’nun %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve mahkememizce adli tıp kurumu raporu denetime uygun ve dosya kapsamına uygun olduğundan kabul edilmiştir. Tüm dosya kapsamı itibariyle davacının davalı …. kullandığı motorsikletin arkasında bulunduğu sırada diğer davalı … tarafından kullanılan araç ile kaza yapması neticesinde yaralandığı anlaşılmış olup, Yargılama devam ederken davacının maddi zarar talepleri davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı beyan edildiğinden maddi tazminat davası konusuz kalmış olması sebebiyle talep gibi karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiştir. Davacı tarafın manevi tazminat talepleri itibariyle olayın oluş şekli, davacının yaralanma şekli, yaralanma neticesinde iş ve güç kaybı birlikte değerlendirildiğinde 10.000.TL manevi tazminatın … dan alınarak davacıya verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle “1-Davacı tarafından davalılara yönelik açılmış olan maddi tazminat davası itibariyle davanın konusuz kalmış olması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davacının davalılar … yönelik manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; Davacının davasının 10.000 TL’lik kısmının KABULÜ ile kaza tarihi olan 22/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davacının davasının 10.000 TL’lik kısmının REDDİNE,” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … vekilinin istinaf nedenleri:Ceza mahkemesi kararı ile olay hakkında düzenlenen kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığı net şekilde ortaya çıktığı halde mahkemece dosyadaki yanıltıcı kaza zabtı ile ATK’dan rapor alınmasının ve mütefarik kusur indirimi yapılmamış olması ile konusuz kalan maddi tazminat yönünden davalı … yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğuna yöneliktir. İstinaf edenin sıfat ve istinaf neden ve kapsamıyla sınırlı olarak yapılan incelemede: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davaya konu kazanın, davalı … sahibi ve sürücüsü … A.Ş.’nin ise ZMM sigortacısı olduğu … plakalı motosiklettin 22/08/2013 tarihinde davalı …nun sevk ve idaresinde olan ve diğer davalı … adına kayıtlı ve davalı … A.Ş.’nin ZMM sigortacısı olduğu … plakalı araçla çarpışmasıyla oluştuğu; Kazada … plakalı motosiklettin arkasında yolculuk yapan davacının %6.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş ve 6 (altı) ay geçici iş göremezlik oluşturacak şekilde yaralandığı, ATK kusur raporuna göre de kazanın oluşumunda davalı … %70 (yüzde yetmiş) oranında, davalı …’nun ise %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, mahkemece de bu raporun dikkate alındığı anlaşılmaktadır.1-Yargılama sırasında davacı vekili 04.04.2017 tarihli dilekçesiyle “Maddi tazminat açısından haricen bir ödeme almış bulunmaktayız. Bundan dolayı dava maddi tazminat açısından konusuz kalmıştır. Davamızın sadece manevi tazminat talebimiz üzerinden devam ettirilmesini talep etmekteyiz.” şeklinde beyanda bulunmuş olup, davalı … A.Ş vekilinin 08/05/2018 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu belgelerden de sigorta tarafından davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığı saptanmıştır. Mahkemenin bu durumu dikkate alarak maddi tazminat isteğine ilişkin talebin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, konusuz kalan maddi tazminat yönünden davalı Turay yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı … vekilinin aksine ilişen istinaf itirazı yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir.2- Davacı tarafından 20.000,00.-TL manevi tazminat talep edilmiş olup, mahkemece davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, davalı … ceza mahkemesince de taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği sabit olduğundan bahisle cezalandırıldığı da gözetildiğinde, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminat miktarı yerindedir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının reddi gerekmiştir. Hal böyle olunca, dosyadaki bilgi ve belgeler ve delillere, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde ve karar gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK m. 353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve karar başlığında yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b/1 gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin yatırılan 171,00 TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 512,10 TL bakiye nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı … tahsili ile Hazineye gelir KAYDINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Yasa yoluna başvuran davalı Turay Çolaklar tarafından yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.25/02/2021