Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4971 E. 2022/1628 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4971
KARAR NO: 2022/1628
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2019
NUMARASI: 2014/396 Esas – 2019/307 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Sebebiyle Maddi-Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Görülmekte olan asıl ve birleşen dava; trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “29/08/2010 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalılardan …’in sevk ve idaresindeki, davalı … Tic. San. Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı aracın çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davacının % 75 oranında, davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza nedeniyle %11,3 oranında maluliyetinin oluştuğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının asıl ve birleşen davada ki maddi zararlarının sigorta şirketi tarafından karşılandığı, trafik kazası nedeniyle oluşan manevi zararlardan ise, davalılar …’in araç sürücüsü, … Tic. San. Ltd. Şti.’nin araç işleteni, … AŞ’nin kasko sigortacısı olarak sorumlu olduğu” görüşünden hareketle; a-asıl davada davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, b-asıl davada manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … San. Ltd. Şti., … ve … A.Ş’den 29/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile (davalı … A.Ş’nin poliçe limiti ile ve dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, c-asıl davada davalı … Sigorta A.Ş yönünden manevi tazminat isteminin reddine, d-birleşen İstanbul 4. ATM 2015/1085 esas sayılı dosyası ile açılan davada maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından; görülmekte olan davada 75.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulundukları, ilk derece mahkemesince taleplerinin çok altında 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, hükmedilen manevi tazminatın; müvekkilinin özür durumu ve derecesi göz önüne alındığında hakkaniyetten uzak olduğu, manevi tazminat belirlenirken müvekkilinin özür durumu, tali kusurlu olması hususlarının gözetilmediği, daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken hakkaniyete uygun düşmeyecek derecede az manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilmek suretiyle, istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf edenin sıfatı, istinaf nedenleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;Asıl ve birleşen dava; trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyada yapılan incelemede; 29/08/2010 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalılardan …’in sevk ve idaresindeki, davalı … Tic. San. Ltd. Şti. adına kayıtlı, davalı … sigorta AŞ’nin ZMM sigortacısı, davalı … AŞ’nin İMM (kasko) sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, trafik kazası neticesinde Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 12/03/2018 tarih ve 4974 sayılı raporuyla tespit edildiği üzere davacının; maluliyet oranının %11,3 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, kaza tespit tutanağı, ceza yargılamasında alınan kusur tespitine ilişkin rapor (-Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 04/07/2011 günlü raporu-) ile ilk derece mahkemesince alınan (-31/03/2014 tarihli-) birbiriyle uyumlu tutanak/rapor içeriklerine göre trafik kazasının meydana gelmesinde davacının % 75 oranında, davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğu, davacının asıl ve birleşen davadaki maddi tazminat istemlerinin ZMM sigortacısı tarafından yargılamanın devamında ödendiği, ilk derece mahkemesince davacı yararına 8.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunun münhasıran manevi tazminat miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu (-davacının kazanın meydana gelmesinde asli % 75 oranında kusurlu olması-) davacının meydana gelen yaralanmasının niteliği (-Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 12/03/2018 tarih ve 4974 sayılı raporuyla tespit edildiği üzere trafik kazasına bağlı olarak davacının maluliyet oranının %11,3 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği-) tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı fazla değildir. Hal böyle olunca da, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetlenebilir nitelikte ki, kaza tespit tutanağı, ceza yargılamasına esas bilirkişi raporu ile uyumlu uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde BK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına ve istinaf edenin sıfatına göre mahkemenin manevi tazminat miktarına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
K A R AR / Gerekçe uyarınca,1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca esastan reddine, 2/İstinaf başvurusu sırasında alınan 228,84 TL istinaf karar ve ilam harcından 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 148,14 TL harcın talebi halinde istinaf edene iadesine,3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan diğer giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.24/11/2022