Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4961 E. 2022/1793 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4961
KARAR NO: 2022/1793
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/09/2018
NUMARASI: 2014/1346 Esas – 2018/807 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirkete ZMM sigortalı … plaka sayılı araç ile müvekkiline sigortalı … plaka sayılı aracın 25/03/2010 tarihinde karıştığı kazada dava dışı … ile davalının sigortalısı bulduğu … plaka sayılı araçların hasarlandığını, dava dışı … plaka sayılı aracın uğradığı zararın tazmini için müvekkili şirket ve araç sahibi ile sürücüsü aleyhine açtığı Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/86 Esas ve 2013/78 K sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen kararın takibe konulduğunu ve Gölcük İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına müvekkili şirket tarafından %50 kusur atfı ile 17.419,52 TL asıl alacak olmak üzere ferileri ile 26.420,35 TL ödeme yapıldığını, aynı kazada davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın uğradığı zarar için araç maliki … Seyahete % 50 kusur atfı ile 10/05/2010 tarihinde 8.219,00 TL ödendiğini ancak dava konusu kazaya ilişkin olarak ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 20/12/2012 tarihli rapora göre kazanın meydana gelmesinde müvekkiline sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün %30, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün %70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından ATK raporuna göre tespit edilen kusur oranına göre yapılan ödemelerin fazla olması nedeniyle aradaki farkın iadesi için davalıya başvuruda bulunmalarına rağmen davalı tarafça 6.957,00-TL iade yapıldığını, oysa ki davalının %70 kusuruna göre sorumluluk tutarının 13.855,75-TL olduğunu, bakiye 6.888,75-TL’nin tahsili için davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın asıl alacak 6.888,75-TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müvekkili şirketçe hasar bedelinin dava tarihinden evvel davacıya ödendiğini, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğu için kusur oranı ve zarar miktarının tespiti gerektiğini, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini, maddi tazminat miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; dosya kapsamına alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafça davalının %70 kusuruna göre 10.451,71-TL ödemesi gerekirken 17.419,52-TL ödemede bulunduğu, buna göre fazla yapılan 6.967,81-TL ödemenin davalı tarafça davadan önce ödendiği, davalının sorumluluğunun kalmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedenleri; mahkemece taleplerinin anlaşılamadığını, … plaka sayılı araç için 26.420,35-TL, … plaka sayılı araç için 8.219,00-TL olmak üzere toplam 34.639,65-TL ödeme yapıldığı, ödemenin %50 oranında kusura göre yapıldığını ancak müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün ATK raporuna göre %30 kusurlu olduğu, kusur durumuna göre müvekkili şirket tarafından 13.855,86-TL fazla ödeme yapıldığı ve davalı tarafça takipten önce ödenen 6.967,00-TL ödemenin mahsubu halinde bakiye 6.888,75-TL alacaklarının bulunmasına rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, … plaka sayılı araç için ödenen tazminat bakımından mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, alınan bilirkişi raporlarının birbirleri ile çelişkili olmasına rağmen çelişkilerin giderildiği üçüncü bir rapor alınmayarak eksik inceleme ile karar verildiği hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK m. 355 gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf neden ve gerekçeleri ile kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen araç hasarının rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamına alınan 18/12/2015 tarihinde sunulan bilirkişi heyet raporu ile yeni oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 27/10/2017 tarihli raporlarda kaza neticesinde … plaka sayılı araçta meydana gelen 34.839,03-TL hasarın ve … plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın kadri maruf olduğu, Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile ATK raporuna göre davacıya sigortalı araç sürücüsünün %30, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise %70 oranında kusurlu olduğu, heyetçe yapılan incelemede de davacıya sigortalı araç sürücüsünün kazadaki kusur oranının %30 olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Ancak 18/12/2015 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda … ve .. plaka sayılı araçlarda meydana gelen toplam hasar miktarına göre davacı tarafın kusur oranına isabet eden hasar miktarı 15.379,17-TL iken davacı tarafça 25.631,95-TL ödeme yapıldığı, asıl alacak yönünden yapılan fazla ödemenin 10.252,78-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 6.967,81-TL ödeme yapılmış olması nedeniyle asıl alacak yönünden bakiye 3.285,78-TL’nin davalıdan istenebileceği kanaatine varıldığının ve feriler yönünden takdirin mahkemeye ait olduğunun bildirildiği, 18/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda ise, … plaka sayılı aracın hasarı yönünden davacı tarafça asıl alacağa ilişkin olarak 6.967,81-TL fazla ödeme yapıldığı ve yapılan fazla ödemenin davadan evvel davalı tarafça davacıya ödendiği, kaza tarihi itibariyle sigorta limitinin 17.500,00-TL olduğu, … plaka sayılı araca ait hasar yönünden takdirin mahkemeye ait olduğunun bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar davacı vekilince bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu ve çelişki giderilmeden karar verildiği ileri sürülmüş ise de, taraflar arasında … ve … plaka sayılı araçlarda meydana gelen hasar miktarına ilişkin uyuşmazlık olmadığı gibi alınan bilirkişi raporlarında da hasar miktarı ve kusur oranına ilişkin bir çelişki bulunmadığı, çelişkinin davacının davalıdan rücuan tazminat isteyip isteyemeyeceği ve isteyebilecek ise ne miktarda isteyebileceğine ilişkin olduğu ve bu hususun teknik bilgi gerektirmediği mahkeme hakimi tarafından hukuki değerlendirmenin yapılması gerektiği anlaşılmakla davacı vekilinin üçüncü bir rapor alınmasına ilişkin istinaf nedeni yerinde değildir. Bununla birlikte, dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; … plaka sayılı aracın kasko sigortacısı tarafından araçta meydana gelen ve sigortalısına ödediği 34.839,03-TL hasarın, kazaya karışan … plaka sayılı aracın ZMM sigortacısı dosyamız davacısı ile dava dışı işleten ve sürücüsünden kaza tespit tutanağına göre belirlenen %50 oranındaki kusurları nezdinde tahsili için Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/86 Esas sayılı davanın açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile ATK raporunda dosyamız davacısına sigortalı araç sürücüsünün %30 oranında kusurunun bulunduğunun tespit edilmesine rağmen mahkemece dosyamız davacısının %50 oranında kusurlu olduğu gerekçesi ile 17.419,52-TL hasarın ödeme tarihi olan 26/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verildiği, mahkeme ilamının temyiz yoluna başvurulmaksızın 12/03/2013 tarihinde kesinleştiği ve alacakı tarafından mahkeme ilamının işlemiş faiz ve mahkemece yapılan yargılama sırasındaki giderlere ilişkin olarak takibe konu edildiği, dosyamız davacısı tarafından hak sahibine 27/02/2013 tarihinde 26.420,35 TL ödemede bulunulduğu, yine davacı tarafından kazada hasarlanan … plaka sayılı araç hasarı için de araç maliki … Seyahet şirketine 10/05/2010 tarihinde 8.219,00 TL ödendiği, davalı sigorta şirketinin hasara uğrayan … plaka sayılı aracın ZMM sigortacısı olduğu anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1. maddesinde “bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup, trafik kazasında zarara uğrayan kişiye karşı, kazaya kusuruyla karışan tüm araç ilgililerinin zararın tamamından müteselsil sorumlu olması ilkesi benimsenmiştir. Anılan sorumluluk, kanundan doğan bir müteselsil sorumluluk olup, ancak zarar gören hak sahibinin talebi halinde, zarar sorumlularının kusur oranlarına göre sorumlulukları gündeme gelebilecektir. Somut uyuşmazlıkta; … plaka sayılı araca ait hasar yönünden, Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 23/01/2013 tarihli 2011/86 Esas sayılı dosya davacısı … Sigorta A.Ş tarafından dosyamız davacısı … Sigorta A.Ş’nin kusuru oranında sorumlu tutulmasının talep edildiği ve mahkemece, ATK raporu alınmasına rağmen davacıya sigortalı araç sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğu, mahkeme ilamında KTK m. 88 kapsamında dosyamız davacısı … Sigorta A.Ş’ye dosyamız davalısı … Sigorta A.Ş ile müteselsilen ve müştereken yüklenen bir sorumluluk bulunmadığı gibi mahkeme ilamının dosyanın tarafı olan dosyamız davacısı yönünden bağlayıcı olduğu bu nedenle de davacının kusurunu ve sorumluluğunu belirleyen mahkeme ilamı nedeniyle ödediği tazminat miktarını davalıya rücu edemeyeceği, … plaka sayılı araç yönünden ise, hasar ödemesinin araç malikine yapıldığı, davalının söz konusu aracın ZMM sigortacısı olduğu, ZMM sigorta poliçesinin 3. kişilerin zararını teminat altına aldığı, araç malikinin araçta meydana gelen hasarına ilişkin zararını teminat altına almadığı, bu nedenle de araçtaki hasar nedeniyle araç malikine ödenen hasar tutarının 3. kişilerin zararını teminat altına alan ZMM sigortacısı olan davalıdan talep edemeyeceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca,1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,2/İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 36,30-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/12/2022