Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4943 E. 2022/1210 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4943
KARAR NO: 2022/1210
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2017/1356 Esas – 2019/1103 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasına Bağlı Cismani Zarar Nedeniyle Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 14.11.2017 tarihinde asli ve tam kusurlu olarak … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması neticesinde çift taraflı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkili … ‘nın yaralandığını ve sürekli sakat kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik, müvekkili … için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00 TL, geçici bakım gideri tazminatı olarak 500,00 TL ve sürekli sakatlık tazminatı olarak 2.500,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL tazminatın (davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 14/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; 500,00 TL olan geçici iş göremezlik tazminatı talebini 5.295,59 TL arttırarak 5.795,59 TL, 500,00 TL olan geçici bakıcı gideri tazminatı talebini 1.870,00 TL arttırarak 2.370,00 TL ve 2.500,00 TL olan sürekli sakatlık tazminatı talebini de 35.885,91 TL arttırarak 38.385,91 TL olmak üzere toplam 46.551,50 TL tazminatın kaza tarihi olan 14.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başvuru şartını yerine getirmeden dava açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davanın KABULÜNE, 2-5.795,59 TL geçici iş görememezlik tazminatı, 38.385,91 TL daimi iş görememezlik tazminat bedeli ile 2.370 TL bakıcı giderinden oluşan toplamda 46.551,50 TL maddi tazminat bedelinin 28/08/2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki maluliyet oranının davacı tarafın gerçek kalıcı maluliyet oranını göstermediği, bu hususun dosyaya sunulan bağımsız medikal kurum … tarafından düzenlenen rapor ile sabit olduğu, maluliyet oranının fahiş olduğu, doğruluğu tartışmalı maluliyet raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğu, bu kapsamda müvekkili şirketin tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığı, bakıcı giderine ilişkin taleplerin de teminat dışı olduğu, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davalı sigorta şirketi nezdinde (ZMMS) sigortalı, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 14.11.2017 tarihinde asli ve tam kusurlu olarak …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması neticesinde çift taraflı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kazada … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan davacı …’nın yaralandığı, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri tazminatı istemiyle görülmekte olan davayı açtığı anlaşılmıştır. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.maddesinin “Sağlık Giderleri Teminatı” başlıklı (b) maddesinde “Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderlerin teminatı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olup, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …’nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” denmekte ise de; 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanmış ve sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesinde; trafik kazaları nedeniyle, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup; 6111 sayılı yasanın geçici 1.maddesi ile de, “Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup, buna göre SGK 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 98.maddesi uyarınca tüm tedavi giderlerinden değil sadece söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Diğer bir ifadeyle SGK’nun hangi tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, kanun uyarınca belirlenmiş olup, anılan kanun kapsamı dışına çıkılarak yapılan genel şartlardaki düzenlemeler ile, SGK’nın sorumluluk kapsamının genişletilmesi, bir kanun maddesinin idarenin yapmış olduğu bir düzenleme ile değiştirilmesi mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/01/2004 tarih, 2004/4-40E-2004/113 K.sayılı İçtihadı). Bu durumda, SGK’nın sorumluğunun kapsamını belirleyen KTK’nın 98.madde hükmüne aykırı olacak şekilde düzenlenen Genel Şartlardaki bu yöndeki bir belirlemenin KTK’nın 92.maddesine 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonucu eklenen (i) maddesi nedeniyle yasal hale geldiği de söylenemeyeceği gibi, anılan düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi kararı ile de iptal edildiği gözetildiğinde, davacının bedensel zararın bir türü olan bakıcı ihtiyacı içerisinde olacağına ilişkin varsayımından hareketle, bu giderin sağlık gideri olduğu ve poliçede bu konuda limit olduğu da gözetilerek, davalı sigorta şirketinin bu zarar kalemine ilişkin olarak sorumluluğu yoluna gidilmesi doğru olduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde bulunmamıştır. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı …’nın iyileşme süresi olan 120 günün 40 günü boyunca bakıcı ihtiyacı içerisinde olacağının kabulü ile hesaplanan bakıcı gideri zararına hükmedilmesinin doğru olmasına, geçici iş göremezlik dönem zararının niteliği itibariyle bedensel zararın bir türü olması karşısında, bu yöndeki talebin ZMM sigortası teminatı kapsamı dışında kaldığından söz edilemeyeceğinin açık olması nedeniyle, davalı … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında bir yanılgı bulunmamasına, davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan sürekli maluliyet oranının kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı tarafça dosyaya sunulan bağımsız medikal kurum … tarafından düzenlenen 10/04/2019 tarihli tıbbi mütalaanın maluliyet ve diğer tespitler yönünden net oran belirtilmemiş olması nedeniyle raporlar arasında bir çelişki olduğundan bahsedilemeyecek olmasına göre, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 535/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
K A R A R/ Gerekçe uyarınca, 1/Bilgileri karar başlığında yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalıdan alınması gereken 3.179,93-TL harçtan peşin yatırılan 794,98-TL harcın düşümü ile 2.384,95-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.29/09/2022