Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4936 E. 2021/1766 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4936
KARAR NO: 2021/1766
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
NUMARASI: 2016/100 Esas 2019/684 Karar
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Cismani Zarar Nedeniyle Rücuen
Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/01/2011 tarihinde davalı …’ün sevk ve idaresinde ki … plakalı araç ile … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, …’nun müvekkilinin sigortalısı olduğunu ve kaza sonucunda ağır şekilde yaralandığını, kazadan sonra ilk tedavisinin Türkiye’de yapıldığını, sonra ikametinin bulunduğu Almanya’ya döndüğünü ve burada kalan tedavisinin yapıldığını, müvekkili tarafından …’ya tedavi gideri ve çalışmadığı dönem için iş göremezlik ödemesi yapıldığını, davalı …’ün araç sürücüsü, davalı …’ın aracın maliki ve işleteni, davalı … Sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan aracın sigortacısı olarak poliçe teminatı dahilinde zararlardan sorumlu olduğunu beyanla, 12.000 Euro alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa ödeme tarihlerinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz yürütülmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi davanın reddinin gerektiğini, savunmuştur. Dosya içeriğinden, aşamalarda davalı …’a usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği, adı geçenin davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır. Açılmış olan dava üzerine ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; 1-Davacının tedavi gideri talebinin reddine, 2-Davacının iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 7.037,38 Euro nun davalılar … ve …tan 06/01/2014 tarihinden Davalı … Sigorta Şirketinden 04/12/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca işletilecek faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Tüm davalılar yönünden tedavi giderlerine ilişkin talebin reddinin hatlı olduğu, 6111 sayılı yasa il ayrıksı bir düzenleme yapılmadığından tedavi gideri yönünden sürücü ve işletenin sorumluluklarının devam ettiği, tedavi giderinden SGK, sürücü ve işletenin birlikte sorumlu olduğu, davaya konu kaza 6111 sayılı yasanın yürürlüğünden önce meydana gelmiş olup, geçici 1. maddesinin uygulama alanı bulduğu, mahkemece ikinci raporun itiraz olmamasına rağmen resen alındığı, SGK’nın davaya dahil edilmesi taleplerinin reddedildiği, SGK’ya karşı dava açılmasına ise gerek görülmediği, tüm tedavi giderlerinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu yönündeki iddialarının kabul edilmemesi halinde dahi SGK’nın sorumlu olduğu miktar düşüldükten sonra kalan miktar yönünden diğer davalıların sorumluluğuna gidilmesi gerektiği, müvekkili lehine vekalet ücretinin karar tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığına hükmedilmesi gerekirken 2.725,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlarla sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 1-25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Somut olayda dava, 07/01/2013 tarihinde, yani 6111 sayılı yasa’nın yürürlük tarihinden sonra kazaya neden olan aracın sürücü, işleteni ve zorunlu trafik sigorta şirketine karşı açılmıştır. Yargılama sırasında, davacının SGK’nın davaya dahil edilmesi talebi, yerel mahkemece reddedilmiş; akabinde davacıya SGK’ye karşı dava açılması için süre verilmiş; davacı vekili son karar celsesinde SGK’ye karşı dava açmayacaklarını belirtmiştir. Usul hukukumuzda, dahili dava müessesesinin bulunmadığı ve somut olayda 6111 sayılı yasanın dava tarihinden önce yürürlüğe girmiş olduğu hususları gözetilerek, yerel mahkemece SGK’nın davaya dahil edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Öte yandan; belgeli (faturalı) tedavi giderlerinden SGK sorumlu olup, belgeli tedavi giderlerinden, sigorta şirketi, sürücü ve işletenin sorumlukları kalmamıştır. Ancak belgesiz (faturasız) tedavi giderlerinden sürücü, işleten ve ZMMS sigortacısı sorumlu olup, somut olayda dosya kapsamına göre; davacının rücuen tazminini talep ettiği tedavi giderlerinin tümü belgeli (faturalı) olup, tamamından dava dışı SGK sorumlu olduğundan; başka bir deyişle davalı sürücü, işleten ve ZMMS sigortacısının faturalı tedavi giderlerinden sorumluluğu kalmadığından yerel mahkemece davacının tedavi gideri talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bu hususlardaki istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tahsiline karar verilen yabancı para cinsinden tazminatın, karar tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek hesaplanacak vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken , davacı lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yerel mahkeme kararın kaldırılıp, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1)İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2019 tarih ve 2016/100 Esas, 2019/684 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçede (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle KABULÜNE, (a)Davacıdan alınan istinaf karar peşin harcının davacıya iadesine, (b)İstinaf aşamasında ki giderlerinin takdiren davacı üzerinde bırakılmasına, (c)Duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 2)İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2019 tarih ve 2016/100 Esas, 2019/684 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; (a)Davacının tedavi gideri talebinin reddine, (b)Davacının iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 7.037,38 Euro’nun davalılar … ve …tan 06/01/2014 tarihinden Davalı … Sigorta Şirketinden 04/12/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca işletilecek faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (c)Karar ve ilam harcı 1.119,12- TL’den peşin alınan 477,10- TL harcın mahsubu ile kalan 642,02 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, (d)Davacı tarafından yapılan 697,85- TL posta ve tebligat masrafı, 2.400,00- TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.097,85-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.827,73-TL ile ilk harç 501,40- TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (e)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ve davanın kabul edilen kısmı üzerinden yerel mahkemenin karar tarihi itibariyle geçerli TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanan 5.307,48- TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (f)Davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3)Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021