Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4830 E. 2021/2106 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4830
KARAR NO: 2021/2106
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2019
NUMARASI: 2015/1170 E. – 2019/743 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili 30/11/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; 28/08/2015 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın yaya olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin sakat kaldığını, ceza soruşturmasının Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/7648 soruşturma numaralı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, faili meçhul araçların verdiği zararlardan davalı yanın yürürlükte bulunan poliçe miktarına kadar sorumlu olduğunu, kaza tarihi itibariyle davalı yanın kişi başı sakatlık tazminatı teminat limitinin 290.000,00-TL olduğunu, müvekkilinin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde sekreter olarak görev yaptığını, 2015 yılı Temmuz-Ağustos ayı itibariyle 3.666,71-TL net gelirinin bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili için 2.100,00-TL geçici-sürekli iş göremezlik sakatlık tazminatının (maddi tazminatın) dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faaizi-avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kuruma sorumluluk yüklenebilmesi için kazaya karıştığı iddia olunan plakası tespit edilemeyen aracın varlığının olaya dahil somut deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, ayrıca aracın trafik poliçesi yaptırmak zorunda olan bir araç olmadığının tespiti halinde davanın reddi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun olaya dahli somut delillerle ispat edilmesi halinde plakası tespit edilemeyen motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının iddia edilen olay neticesinde herhangi bir ödeme alıp almadığı hususunun araştırılarak ilgili yerlere müzekkere yazılmasını, davacı tarafın faize yönelik taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kazanın meydana gelişinde plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının % 9 oranında malul kaldığı, davacının kaza nedeniyle talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 86.201,95-TL olduğu, davalının bu zarardan 2918 sayılı kanunun 91 ve devamı maddeleri ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın 26/06/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesi talep edilen tutar üzerinden kabulü ile, 86.201,95-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.” gerekçesi ile; Davanın 26/06/2019 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kabulü ile; 86.201,95-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; davacının soyut iddiaları dışında kazaya plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğu hususunun ispatlanamadığı, ayrıca kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen aracın ZMMS sigorta poliçesi yaptırması zorunlu araçlardan olup olmadığının da hiçbir şüpheye meydan vermeyecek şekilde tespitinin önemli olduğu, hiç bir somut dayanağı olmayan sadece davacı yanın soyut beyanına istinaden olaya karışan bir aracın mevcudiyeti ve kusurun varlığının kabul edilmemesi ve davanın reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, İlk derece mahkemesinde hükme dayanak yapılan kusur raporunun tek kişi tarafından verildiği, Adli Tıp Kurumu trafik ihtisas dairesinden rapor alınmasına yönelik itirazlarının değerlendirilmemesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 28/08/2015 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu yaralandığı, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemiyle bu davayı açtığı, yargılama sırasında ise sadece sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiği, anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kusur raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya ve oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, davalının kazaya plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir motosikletin sebep olmadığı iddiasını ispat edememiş olmasına, mahkemece bilirkişi raporundaki belirleme de dikkate alınarak kazaya sürücüsü ve plakası belirlenemeyen motosikletin karıştığının kabul edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 12/09/2019 tarih 2015/1170 E. – 2019/743 K. sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-)İstinaf eden davalıdan alınması gereken 5.888,46-TL harçtan peşin yatırılan 1.473,00-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 4.415,46-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK’nun 361/1 madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.23/12/2021