Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4737 E. 2019/4099 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4737
KARAR NO : 2019/4099
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/08/2019
NUMARASI : 2019/5859 E. – 2019/57 k.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/01/2016 olay tarihinde dava dışı sürücü … sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketinin ZMM sigortacısı (08/01/2016-08/01/2017) olduğu .. plaka sayılı aracın sürücünün tam kusuru sonucu yaptığı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000-TL (ıslah ile 82.607,76-TL) sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı sigorta şirketi cevabında; kazaya karışan aracın ZMM sigortacısı olduklarını, 27/01/2017 tarihinde %20 maluliyet oranına göre 79.375,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık hakem heyeti alınan bilirkişi raporları doğrultusunda %20 müterafik kusur indirimi ile daha önceden davacıya ödenen sürekli maluliyet tazminatının güncellenerek tenzili sonrasında belirlenen 49.851,00-TL sürekli maluliyet tazminatının 24/01/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir. Karara karşı davalı vekili itirazda bulunmuş, İtiraz Hakem Heyetince; davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kazanın 24/01/2016 tarihinde meydana geldiğini, bu nedenle maluliyet tazminatının yeni genel şartlar doğrultusunda hesaplanması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 14/02/2019 tarih 2017/1770 E. 2019/273 K. Sayılı kararı ile “Kaza tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, sürekli maluliyet tazminatının buna göre belirlenmesi gerekmektedir.. Bu itibarla TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak genel şartlarda belirtilen hesaplama yöntemine göre hesaplama yapılması gerekirken, PMF 1931 yaşam tablosunun kullanılarak progresif rant formulüne göre hesap yapılması da doğru olmamıştır. Bu nedenle yukarıda belirtilen hususlarda, açıklanan şekillerde inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca yerinde görülmediğinden; davalı sigorta şirketi vekilinin bu husustaki istinaf talebinin kabulüne; tahkim komisyonu kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla tahkim komisyonuna geri gönderilmesine” karar verilmiştir.Yeniden yapılan yargılama sonucunda İtiraz Hakem Heyetince; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda %20 müterafik kusur indirimi ile daha önceden davacıya ödenen sürekli maluliyet tazminatının güncellenerek tenzili sonrasında, usulü kazanılmış hakta göz önünde tutularak belirlenen 49.851,00-TL sürekli maluliyet tazminatının 24/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hatır taşıması indirimi yapılmadığını, bu indirim yapıldığı takdirde herhangi bir sorumluluklarının kalmayacağını, önceki itirazlarının tümünün tekrar ettiklerini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 24/01/2016 olay tarihinde dava dışı sürücü …’nin sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketinin ZMM sigortacısı (08/01/2016-08/01/2017) olduğu … plaka sayılı aracın sürücünün tam kusuru sonucu yaptığı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır.Dava, trafik kazası nedeniyle malûliyet tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.Dosya kapsamından, davanın konusunu oluşturan trafik kazasının 24/01/2016 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.Sürekli sakatlık teminatı ilgili genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:3’te sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:3 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, sürekli sakatlık tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca genel şartlar A:5/c maddesinde, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, Sakatlık Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınacağı belirtilmiştir.Kaza tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, sürekli maluliyet tazminatının buna göre belirlenmesi gerekmektedir.. Bu itibarla TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak genel şartlarda belirtilen hesaplama yöntemine göre hesaplama yapılması yasaya uygundur. Davalı taraf dava konusu kazada hatır taşımasının bulunduğunu ispatlayamamıştır. Ayrıca davacının arkadaşları ile beraber alkol alarak eğlenmeye gitmesi karşısında sürücünün taşımada manevi yararının bulunması göz önünde tutulduğunda olayda hatır taşıması da bulunmamaktadır. Mahkemece uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1/b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 18/07/2016 gün ve 2017.İ /2548 E. 2019/KİT-125 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan 44,40- TL nispi karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.12/12/2019