Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4735 E. 2022/127 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/4735
KARAR NO: 2022/127
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2019
NUMARASI: 2018/729 Esas, 2019/675 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 01/03/2014 tarihinde davalılardan …”in sürücüsü olduğu, diğer davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek emniyet şeridine geçip müvekkillerinin murisi yaya …’na çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, Bakırköy 12.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/281 Esas, 2016/99 karar sayılı ilamı ile davalı …’ın asli ve tam kusurlu bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı 1.000’er TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL’nin maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan; her bir müvekkili için 100.000,00’er TL olmak üzere toplam 400.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’dan alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; teminat miktarı 250.000,00-TL’nin tamamının ödendiğini, müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/357 Esas, 2016/667 karar sayılı dosyası ile işbu dosyanın tarafları ve konusunun aynı olup davanın kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”…Dava, ölüm nedeniyle mütevaffanın mirasçıları tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacılar tarafından açılan Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/357 Esas, 2016/667 karar sayılı dosyasında davacıların gerçek zarar ve maddi tazminat miktarlarının tespit edildiği ve verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür. Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 30/04/2019 tarihli dilekçesinde kaza tarihindeki teminat miktarının 250.000,00- TL olup, Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/357 Esas, 2016/667 karar sayılı dosyasındaki miktarın teminat limiti altında kaldığını, müvekkilinin bakiye alacağının tahsilini talep ettiklerini belirtmiş ise de davacıların talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanan gerçek zarar miktarı kadar olabileceği ve tespit edilen bu miktarın davacı tarafa davanın açıldığı tarihten önce ödendiği sabittir. Bu sebeplerle davalı … şirketine karşı açılan davanın kesin hüküm nedeniyle, davalılar … ve …’e karşı açılan davanın ise sigorta teminat limitinin üzerinde ödenmemiş bakiye tazminat miktarı bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Davacı taraf manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumları, olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davalılar … ve …’a karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerektiği”, gerekçesiyle, AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 1-Davalı … AŞ’ye karşı açılan davanın kesin hüküm nedeniyle REDDİNE, 2-Davalılar … ve …’a karşı açılan maddi tazminat davasının REDDİNE, 3-Davalılar … ve …’a karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 30.000,00 TL, diğer davacılar için 15.000,00’er-TL olmak üzeroplam 75.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 01.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın araç sürücü ve işletenine karşı da açıldığını, diğer davalılar yönünden poliçe limiti diye bir şeyin söz konusu olmadığını, müvekkilerinin uğradığı maddi zararın poliçe değerinden çok daha fazla olduğunu, ne kusur ne de tazminat hesaplaması yönünden bir rapor alınmadan diğer davalı sürücü ve işleten yönünden de davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen manevi tazminatı az olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin öğrenci olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar tarafından yapılan başvuru üzerine davalı … şirketince davacılara davadan önce 03.06.2015 tarihinde toplam 121.705,08-TL ödeme yapıldığı, akabinde davacılar tarafından davalı … şirketi aleyhine davacılar tarafından açılan Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/357 Esas, 2016/667 karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada, davacıların bakiye zararı olarak 128.012,26-TL’nin hüküm altına alındığı, kararın taraflara tebliğ edildiği, temyiz edilmediği, kararın şekli anlamda kesinleştiği, ilamın Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esasında ilamlı icraya konulduğu ve davacılara bu ödemenin de yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı … şirketi davacıların maddi zararından, sürücünün kusuru ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olup; her ne kadar sigorta şirketi ile birlikte sürücü ve işletene de husumet yöneltilen iş bu davada sürücü ve işletenin sorumluluğu poliçe limitinden bağımsız ise de davacıların gerçek zararı ile sınırlıdır. Kesinleşen Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/357 Esas, 2016/667 karar sayılı dosyasında alınan aktüer raporunda, davadan önce yapılan ödeme ile davacıların gerçek zararının karşılanmadığı belirlendikten sonra ödeme tarihi itibariyle yapılan yeni hesapta davacıların karşılanması gereken bakiye zararları hesap edilmiş ve bu rakamlara hükmedilmiştir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/357 Esas, 2016/667 karar sayılı kararına karşı davacı tarafça kanun yoluna başvurulmadığından, hesap edilen maddi tazminat davacı taraf için kesinleşmiş olup, başka bir deyişle kesinleşen dava dosyasında hesap edilen gerçek zararın karşılandığı, ödeme ile de son bulduğu, ortada giderilmesi gereken bir bakiye gerçek maddi zarar miktarı kalmadığı anlaşılmakla yerel mahkemece maddi tazminat yönünden davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına; kaza tarihi, kusur durumu (davalı %100 kusuru), olayın meydana geliş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları hep birlikte nazara alındığında, hükmedilen manevi tazminatın yeterli olduğunun anlaşılmasına göre, davacılar vekili ile davalı … vekilinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/06/2019 tarih ve 2018/729 Esas, 2019/675 karar sayılı kararına karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf başvuru sırasında alınması gereken 80,70- TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 -TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Alınması gereken 5.123,25-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 1.280,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.842,43-TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 07/02/2022