Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4671 E. 2022/1961 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4671
KARAR NO: 2022/1961
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2016/1141 Esas – 2019/842 Karar
DAVANIN KONUSU: Rücuan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı bulunduğu, … plaka sayılı aracın karıştığı 05/08/2015 günlü çift taraflı trafik kazasında, vekil edeni sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı yabancı plakalı aracın hasarlandığını, hasar bedelinin 24.944,02-EURO bulunduğunu, araç hasar bedelini sigortalısına ödeyen ve dolayısıyla da haklarına halef olan davacı şirketin, davalı sigorta şirketine yaptığı başvuru neticesinde kendisine 1.563,09-EURO’ya karşılık gelen bir bedel ödenmiş ise de, yapılan bu ödemenin gerçek zarar miktarını karşılamaktan uzak olduğunu beyanla, bakiye 23.380,93-EURO’nun tahsil tarihindeki TL karşılığının; faiz, masraf ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep konusu kazaya karıştığı ileri sürülen, … plaka sayılı araç, vekil edeni kuruma ait ise de, bu aracın hizmet alımı yaptıkları dava dışı … Tic. Ltd. Şti’ne, sözleşme gereğince teslim edildikten sonra kazanın meydana geldiğini ve araç sürücüsünün de dava dışı şirketin çalışanı bulunması nedeniyle, kurumun işleten sıfatının kalmadığını belirterek, müvekkili kuruma yönelik davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunanın vekil edeni değil, karşı araç sürücüsü olduğunu, ayrıca kazadan sonra Almanya’ya götürülebilen bir aracın rayiç değerinin %98’i oranında hasarlı olduğunun ileri sürülemeyeceğini, talep edilen hasar bedelinin çok fazla olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ise cevap dilekçesinde özetle; talep konusu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …’ın tali kusurlu bulunduğunu, bu nedenle yapılan başvuru neticesinde sigortalı eksperi tarafından belirlenen 5.000,00-TL hasar tutarının davacı sigortacıya ödenerek, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi’nden kaynaklanan tüm sorumluluğun yerine getirildiğini ve ayrıca dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini ileri sürerek, müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek; talep konusu 05/08/2018 günlü trafik kazasının oluşumunda, davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı yabancı plakalı araca, arkadan çarpan … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde yabancı plakalı araçta oluşan hasar bedelinin 27.244,02-EURO, hasarsız rayiç değerinin 30.400,00-EURO ve sovtaj değerinin de 17.880,00-EURO olduğunun tespit edildiği, 2014 model olan ve 8 ay 10342 km kullanıldıktan sonra, 05/08/2015 tarihinde kazaya karışan hususi bir otomobilin, teknik ve ticari yönden tam hasarlı (pert) sayılması gerektiği, bu durumda talep edilebilecek hasar tutarının poliçedeki muafiyet klozu değerlendirildiğinde,12.020,00-EURO olacağı ve sigorta şirketi tarafından yapılan 5.000,00-TL’lik ödemenin karşılığı olan 1.569,09-EURO’nun düşümü ile de bakiye alacak miktarının 10,459,91-EURO bulunduğunun anlaşıldığı, ancak araç maliki davalı bakanlık ile … San. Tic. Ltd. Şti. Arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin içeriği ile kazanın aracın sözü edilen bu şirkete tesliminden sonra gerçekleşmesi karşısında davalı araç malikinin işleten sıfatının kalmadığı, buna karşılık davalı araç sürücüsü ile aracın ZMM sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin bakiye hasar bedelinden sorumlu tutulmaları gerektiği benimsenerek, -Davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı aleyhine açılan davanın husumetten REDDİNE, -Davalılar … ve … Sigorta hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; -10.459,91 Euro hasar tutarının davalı … yönünden 09/02/2016 tarihinden, davalı Sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ve davalı sigorta şirketinin 24.000,00 TL bakiye teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla; ödeme tarihindeki TL karşılığının 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarına euro için ödenen en yüksek faiz oranıyla hesaplanacak miktar üzerinden davacıya verilmesine, -Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf nedenleri; tazminat hesaplamasının Almanya piyasasına göre yapılmasının hatalı olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun, gerçek zarar miktarının tespiti yönünden yetersiz bulunduğu, bu konudaki itirazların değerlendirilmediği, kabule göre de hüküm altına alınan yabancı para cinsi oluşan hasar bedelinin, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte geçerli kur karşılığındaki Türk Lirası cinsinden tahsiline karar verilmesi gerekirken, fiili ödeme tarihindeki kur karşılığına hükmedilmesinin doğru olmadığı, ayrıca davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle hüküm altına alınan faiz cinsinin yasal faiz olması gerekirken, yabancı paraya uygulanan en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmiş olmasının da isabetsiz olduğu ve poliçe limitinin 29.000,00-TL olması karşısında, hükmedilen tutarın teminat limitinin çok üzerinde kaldığının da gözetilmediği hususlarına yöneliktir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası neticesinde meydana gelen araç hasar bedelini sigortalısına ödeyen sigortacının, halefiyet kuralları gereğince yaptığı ödemeyi, hasarın oluşumunda ve zararın giderilmesinde sorumlulukları olan davalılardan rücuen tahsili isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı delillerle usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacıya sigortalı aracın yabancı plakalı olduğu, davacının sigortalısı tarafından kaza sonrası ikamet edilen Almanya’ya dönülmesi nedeniyle, araç hasarının ikamet edilen yabancı ülke koşullarına göre ve bu ülkede hazırlanan ekspertiz raporundaki pert çalışması da gözetilerek düzenlendiği anlaşılan dosya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içeren, 27/11/2017 günlü bilirkişi raporunun, aracın Türkiye’de tamir ettirilmesi zorunluluğu bulunmaması nedeniyle hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğine, bu durumda yabancı para cinsinden oluşan bir alacağı, tahsil tarihindeki TL karşılığı talep edilen bir davada, talep edilen faizin de 3095 sayılı yasanın 4/A madde hükmü gözetilerek belirlenmiş olmasında da bir yanılgı bulunmadığına, ayrıca istinaf yasa yoluna başvuran sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçe limitinin 29.000,00-TL olduğunu ve 5.000,00-TL ödeme yapılması nedeniyle kalan limitin 24.000,00-TL olduğu gözetilerek, hüküm yerinde davalı sigorta şirketinin azami sorumluluk limitinin doğru biçimde, açıkca gösterilmiş olması karşısında, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde olmadığı sonucuna varılan istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf eden davalı sigorta şirketinden alınması gereken 1.639,44-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 604,40-TL harcın düşümü ile kalan 1.035,04-TL istinaf ilam harcının davalı sigorta şirketinden tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.29/12/2022