Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4646 E. 2022/1717 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4646
KARAR NO: 2022/1717
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/09/2019
NUMARASI: 2015/1295Esas – 2019/722Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;17/05/2011 tarihinde, müvekkili davacı …’in sürücüsü olduğu, davacı …’ün yolcu olarak bulunduğu … plakalı motorsiklet ile… plakalı motorsikletin çarpıştığını, kazada müvekkillerinin yaralandığını, … plakalı motorsikletin trafik sigortası bulunmadığını, davalı tarafından davacılardan …’a 6.313,00-TL, …’a ise 2.371,00-TL ödeme yapıldığını, ancak alınan ödemelerin yetersiz olduğunu, davacıların kazada herhangi bir kusuru bulunmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 100,00-TL olmak üzere toplam 200,00-TL maddi tazminatın (belirsiz alacağın) temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 12.03.2019 tarihli dilekçesi ve 30.09.2019 tarihli celsedeki beyanına göre maddi tazminat talebini davacı… için 78.301,74-TL, davacı … için 62.138,19-TL olarak artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu kaza ile ilgili olarak davacıların yapmış oldukları müracaat sonucunda davacı … ‘a 12/01/2015 tarihinde 6.313,00 TL, davacı …’a 2.371,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, makbuz ve ibraname gereğince davacıların maluliyet tazminatına ilişkin olarak davalı kurumdan başka bir alacağının kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”….sürücü … yönetimindeki motosiklet ile yerleşim yerinde gece vakti aydınlatma bulunmayan mahalde orta ayırıcı ile bölünmüş yolda seyir halinde iken olay yeri kavşak mahalline geldiğinde mevcut DUR trafik işaret levhasına rağmen yeterli-gerekli kontrolü yapmadan kontrolsüz şekilde dönüşe geçen ve düz seyir halinde olan motosiklete geçiş hakkını vermediğinden %60 oranında, hızını tedbir alabilecek düzeye düşürmeyen ve yeterli ışık donanımı bulunmadan seyir halinde olan sürücü …’ın ise %40 oranında kusurlu olduğu,hükme esas alınabilir nitelikte olduğu değerlendirilen aktüer bilirkişi raporu uyarınca; dava dışı sigortasız araç sürücüsünün kusuru nispetinde, davacıların kaza nedeniyle uğradığı maluliyet kaybı oranında ve davacılara davalı kurum tarafından yapılan ödemelerin güncellenmesi ile hesaplanan tazminat turarından tenzili ile davacı …’ın 78.301,74 TL, davacı …’ın 62.138,19 TL maddi zararının olduğu kanaatine varıldığından Güvence hesabına yapılan başvurunun tebliğ tarihi olan 26/11/2014 tarihinden itibaren 8 iş günü eklenmek sureti ile 08/12/2014 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edildiği’ ‘ gerekçesiyle, Davanın KABULÜ ile, Davacılardan … için 78.301,74- TL, davacı … için 62.138,19- TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 08/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence hesabından alınarak davacıya VERİLMESİNE,, karar verilmiş; davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: Davalı vekili; davacı …’in motorsiklete kasksız ve dizlik olmadan bindiğini, tedavi belgelerindeki yaralanmasına göre bunun anlaşıldığını, yine davacıların müşterek çocukları da dahil olmak üzere 3 kişi olarak seyahat ettiklerini, istiap haddi nedeniyle müterafik kusurlu olduklarını, her bir davacı için tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektiğini, maluliyet oranları konusundaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, SGK’dan davacılara iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, davacılar aynı aile birliği içinde ( eş) olup her davacı için yapılan hesaplamada AGİ nin dikkate alınmasının doğru olmadığını, maluliyet raporu için sarf edilen ücretten müvekkili kurumun sorumlu tutulamayacağını, davacı… için kusur oranı dikkate alınmadan hesaplama yapıldığını müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davacı tarafça dava dillekçesi ekinde sunulan özür sağlık kurulu raporları kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmamış olup, dosya kapsamanında alınan ve ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 15.08.2018 tarihli raporlar davacı tarafça sunulan özür raporları da irdelenmek suretiyle ilgili yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığından herhangi bir çelişkinin söz konusu olmamasına; davacı… yolcu olup kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından iş bu davacı yönünden yapılan tazminat hesabında kusur tenzil edilmemesinde bir yanılgı bulunmamasına, hükme esas alınan aktüer raporu yeterli ve denetime elverişli olup herhangi bir hesaplama hatası bulunmamasına; davacı tarafça davadan önce davalı kuruma başvurulduğundan davalının temerrüde düşmüş olmasına; davalı tarafça cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında müterafik kusur savunmasında bulunulmamış olmakla, yargılama aşamasında ileri sürülmeyen bu hususun istinaf aşamasında ileri sürülmesi nedeniyle Dairemizce dikkate alınamayacak olmasına göre, davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 9.593,45-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 480,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.113,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi..01/12/2022