Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4587 E. 2022/1390 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4587
KARAR NO: 2022/1390
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2019
NUMARASI: 2017/891 Esas – 2019/584 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalı sigorta şirketine ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı şirketin maliki olduğu … plaka sayılı aracın 20/07/2017 tarihinde, daha önce alkollü araç kullanması nedeniyle ehliyetine el konulan davalı sürücü …’nın sevk ve idaresinde iken davacıların desteği bisikletli sürücü …’e çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacıların desteğinin vefat ettiğini, davadan önce zararlarının karşılanması için davalı sigorta şirketine yaptıkları başvuru neticesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı …’ye 114.985,55-TL ödemede bulunulmuş ise de yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, desteğin genç yaşta vefatı nedeniyle davacı eş ve çocuklarının psikolojik olarak çöküntü içinde olduklarını, kazanın meydana geliş şekli, çekilen acı ve ızdırap dikkate alınarak davacıların manevi üzüntülerinin azaltılması için manevi zararlarının karşılanması gerektiğini ileri sürerek davacı eş … için 100.000,00-TL, davacı çocuklar için 50.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar sürücü ve işletenden, davacı … için bilirkişi raporu ile belirlendikten sonra artırılmak üzere 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve daha önce yapılan ödeme mahsup edilmek suretiyle temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalılar işleten ve sürücü yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Yargılama sırasında sunduğu 01/03/2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; davacı … için talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatını 15.265,41-TL’ye artırdıklarını bildirmiştir. Davalı … cevap dilekçesi ile; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kazanın Yalova ilinde meydana gelmesi nedeniyle Yalova mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının zararının sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile karşılandığını, olay tarihinde yoğun ve yorucu bir iş günü geçirdiğini, karşıdan gelen güneş ışığı nedeniyle bisiklet sürücüsünü göremediğini, asgari ücretle çalıştığını, istenilen manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, istenilen tazminat miktarlarını ödeme gücü olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davacı eşe dava tarihinden evvel müvekkili şirket tarafından yaptırılan aktüer inceleme neticesinde TRH-2010 tablosuna göre belirlenen 114.985,55-TL maddi tazminatın ödendiğini ve ödeme ile müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, SGK tarafından var ise yapılan ödemelerin ve bağlanan maaşların mahsubunun yapılması gerektiğini, bu nedenle SGK tarafından herhangi bir ödeme veya bağlanan maaş olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığından, avans faizi isteminin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesi ile; davaya bakma konusunda yetkili mahkemenin Yalova Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının dava tarihinden önce davalı sigorta şirketinden ödeme aldığını, müvekkili şirket ile diğer davalı sürücüyü kendi ikametlerinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla ödeme aldığı davalı sigorta şirketine dahi husumet yönelttiğini, bu nedenle müvekkili şirket hakkındaki davanın ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı …’nin davalı sigorta şirketinden ödeme aldığını ve davalıyı ibra ettiğini, bu nedenle maddi tazminat talebi bakımından sorumluluklarının kalmadığını, ayrıca davacı …’nin eşinin destek olup olmadığının, ne şekilde destek olduğunun ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; sürücü …’nın, idaresindeki otomobil ile yolun 1.şeridi üzerinde seyrettiği, arkasından yakın mesafede seyreden aracın olmadığı, aracın önünde sağ güvenlik şeridinde iki tekerlekli biri bisikletlinin seyrettiği ve aracın bir neden yokken normal hızla seyrettiği ve yolun sağındaki emniyet şeridine girip aracın sağ ön tekerinin kaldırıma çarptığı, bu sırada aracının ön orta kısmı ile bisikletli olan …’ e çarptığı, yere düşen bisiklet sürücüsünün üzerinden aracın sağ ön tekerinin geçmesi sonucu meydana gelen kazada, … plakalı araç sürücüsü …’nın KTK 56/1a şerit izleme ve değiştirme kuralları ile ilgili maddesini ihlal ettiği, 84.maddesinde belirtilen asli kusurlu sayılan hallerden kot 04 arkadan çarpma kuralını ihlal etmesi nedeniyle asli kusurlu olduğu, bisiklet sürücüsü …’ün kurallara uygun olarak emniyet şeridinde seyretmekte olduğu anlaşıldığından kusurunun bulunmadığı, kaza sonucu davalı … A.Ş’nin davacı …’ye 14/09/2017 tarihinde 114.985,55.-TL ödeme yaptığı, alınan ödemelerin güncellenmiş halinin toplam zarardan tenzili sonucunda davacı …’ün talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının 15.265,41.-TL olduğu, TBK 74. maddesinde ceza yargılamasında yapılan kusur değerlendirmesinin hukuk hakimini bağlamamakta ise de, ceza yargılamasında hükme dayanak yapılan maddi olgularla bağlayıcı olduğu, ceza yargılamasında verilen kararın istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği, usul ekonomisi de göz önüne alınarak yeniden kusur incelemesi yapılmadığı, maddi tazminat talebinin kabulünün gerektiği, müteveffa …’ün davacı …’nin eşi, diğer davacıların ise babası olduğu, tarafların tespit edilen mali ve sosyal durumları, olayın niteliği ve ağırlığı, paranın satın alma gücü, davacıların duydukları acı ve ızdırap ve hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulünün gerektiği gerekçesi ile, “1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 15.265,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … A.Ş yönünden 09.08.2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden 20.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Ticaret Ltd. Şti ve …’dan 20.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 7.873,78 TL karar harcından peşin alınan 735,52 TL’nin mahsubu ile geri kalan 7.138,26 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacının yaptığı 1.796,52 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.030,24 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3.maddesi gereği 8.175,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine 6-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2.maddesi gereği 8.175,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiş, karara karşı davalılar … A.Ş ve … Tic. Ltd. Şti tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesi ile; yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluk tutarının poliçe teminatı dikkate alınmaksızın ve tarafların hukuki sorumluluğu gözetilmeksizin belirlendiği, müvekkilinin sadece maddi tazminattan sorumlu olduğu, ancak yargılama gideri ve karar harcı hesaplanırken her iki taraf için tam ve müşterek müteselsil sorumluluğun ihdas edildiği, yargılama gideri ve harçlardan sorumluluğun maddi tazminat tutarına ilişkin sorumluluğu dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği, müvekkili şirket ile davacılar arasında ticari ilişki bulunmadığı, müvekkilinin sorumluluğunun davacılara yönelik haksız fiilden kaynaklandığı, bu nedenle avans faiz uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile, Davalı … Tic. Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesi ile; davalı sigorta şirketi tarafından davacı …’ye dava tarihinden önce 114.935,55-TL ödediği, davacı tarafça ibraname verildiği ve ibranamede herhangi bir çekince bulunmadığı, bu nedenle maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, mahkemece usul ekonomisi gerekçesi ile kusur incelemesi yaptırılmadığı, ceza yargılamasında alınan kusur raporunun dikkate alınarak, ancak ceza yargılamasındaki kusur durumunun hukuk mahkemesini bağlamayacağı, mahkemece kusur incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekirken, kusur raporu alınmaksızın karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarlarının davacıların zenginleşmesine neden olacağı, tarafların mali durumunun araştırılmadığı, müvekkilinin kusursuz sorumlu olduğu ve iflasın eşiğinde olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatı, istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; trafik kazası nedeniyle doğan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Kaza tespit tutanağında, davalı sürücü …’nın asli kusurlardan arkadan çarpma kuralı ile trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmek kurallarını ihlal ettiği, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu bulunduğunun, davacıların desteği …’ün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği, davalı sürücü … aleyhine açılan ceza davasında, mahkemece yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporunda; davalı sürücünün şerit izleme ve şerit değiştirme kuralları ile ilgili maddesini (yatay düz çizgi ile yasaklanan yol bölümünü kullanma, yola gerekli önem ve dikkati vermemek, emniyet şeridine tecavüz etmek) ve sürücüler için asli kusurlardan olan arkadan çarpma kuralını ihlal ettiğinin, bu nedenle araç sürücüsü davalının tamamen ve asli kusurlu olduğunun, davacıların desteğinin ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağı arasında olayın oluş biçimine ve kusur durumlarına ilişkin olarak herhangi bir çelişki bulunmadığı, bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağının birbiri ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Dava tarihinden evvel davalı sigorta şirketi tarafından davacı eş …’ye 14/09/2017 tarihinde 114.985,55-TL ödemede bulunulduğu, Dosya kapsamına alınan 24/01/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre; TRH-2010 formülünün uygulanması neticesinde davacı eş …’nin destekten yoksun kalma zararının 144.342,72-TL, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin rapor tarihine kadar olan güncellenmiş halinin 129.076,79-TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu neticesinde davalının bakiye zararının 15.265,41-TL olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle davalı sigorta şirketi tarafından ibraname düzenlendiğine ilişkin savunmada bulunulmadığı, dosya kapsamına sunulan herhangi bir ibraname de olmadığı, davadan önce yapılan ödemeye ilişkin olarak ibraname düzenlenmediği için bu ödemenin kısmi ödeme sayılması gerektiği, kaza tespit tutanağındaki kazanın oluş şekli ve kusur durumuna ilişkin tespitlerle, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin birbirleri ile uyumlu olduğu, ceza yargılamasında belirlenen kusur oranı hukuk hakimi için bağlayıcı değil ise de, sübut bulmuş maddi vakıaların hukuk hakimini bağladığı, buna göre davalıların sürücüsü, işleteni ve sigortacısı olduğu aracın, emniyet şeridinde seyir halindeki davacıların desteğine çarparak ölümüne neden olduğu, bu durumda davacıların desteğinin kazanın oluşunda herhangi bir kusurunun bulunmadığının sabit olduğu ve usul ekonomisi dikkate alınarak kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapılmamasında usule aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece davadan önceki ödemenin rapor tarihi itibariyle güncellenmiş halinin tazminat tutarından mahsup edilerek maddi tazminat davasının kabul edilmesinde ve kazaya karışan aracın kamyonet olması nedeniyle takdir edilen tazminata avans faizi yürütülmesinde isabetsizlik olmadığına, Manevi tazminat talebi bakımından; kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacıların desteğinin kaza tarihindeki yaşı, davacıların ve davalı sürücünün sosyo ekonomik durumları dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarları fahiş olmadığına göre davalı … Tic. Ltd. Şti vekilinin tüm, davalı … A.Ş vekilinin ise yasal faiz yürütülmesi gerektiğine ilişkin istinaf nedenleri yerinde değildir. Ancak, davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı, mahkemece de davalı sigorta şirketi aleyhine manevi tazminata hükmedilmediği, bu durumda yargılama gideri ve karar harcından sorumluluğun kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarları dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken davalı sigorta şirketinin, davacı taraf lehine takdir edilen yargılama giderleri ve hükmolunan karar harcının tamamından sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davalı sigorta şirketinin istinaf talebi kısmen yerindedir. Bununla birlikte, tespit edilen hukuka aykırılıklar ve eksiklikler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak usulü kazanılmış haklarda dikkate alınmak suretiyle yeniden hüküm kurulması gerektiği vicdani kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca; A/1-Davalı … Tic. Ltd. Şti vekilinin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2019 tarih ve 2017/891 Esas 2019/584 Karar sayılı ilamına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,(a) Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı 7.873,78-TL’den davalı tarafça peşin yatırılan 1.968,44-TL (1.576,54-TL+391,90-TL) harcın mahsubu ile bakiye 5.905,34-TL harcın davalı … Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile hazineye irad kaydına,(b) İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,(c) İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Tic. Ltd. Şti tarafından istinaf aşamasında yapılan 45,00-TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 2-Davalı … A.Ş vekilinin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2019 tarih ve 2017/891 Esas 2019/584 Karar sayılı ilamına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, (a) Davalı … A.Ş vekili tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, (b) İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,(c) İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş. tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davanın esasına ilişkin kurulacak hükümde değerlendirilmesine, B/1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2019 tarih ve 2017/891 Esas 2019/584 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, HMK m. 353/1-b/2 uyarınca YENİDEN ESAS HAKKINDA KARARLA (a) Davacı … tarafından açılan maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 15.265,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … A.Ş yönünden 09.08.2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden 20.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, (b) Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile, Davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Ticaret Ltd. Şti ve …’dan 20.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-(a) Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 1.042,78-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 16,17-TL harç ile 49,00-TL ıslah harcının mahsubu neticesinde kalan 977,61-TL bakiye karar harcının davalı … A.Ş tarafından yatırıldığı anlaşılan 7.138,26-TL bakiye karar harcından mahsubu ile arta kalan 6.160,65-TL harcın istek halinde davalı … A.Ş’ye iadesine, (b) Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 6.831,00-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 670,35-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 6.160,65-TL harcın davalılar … Ticaret Ltd. Şti ve …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,3-(a) Davacı tarafça maddi tazminat talebi yönünden iş bu dava için yapılan 16,17-TL peşin harç ile 49,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 65,17-TL harcın davalılardan tahsili ile davacı …’e ödenmesine,(b) Davacı tarafça manevi tazminat talebi yönünden iş bu dava için yapılan 670,35-TL peşin harcın davalılar … Ticaret Ltd. Şti ve …’dan tahsili ile davacılara ödenmesine, (c) Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 388,50-TL posta ve tebligat giderinden ibaret toplam 1.119,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 599,66-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine, arta kalan kısmın davacı yan üzerinde bırakılmasına,4-(a) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,(b) Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1. maddesi uyarınca belirlenen 16.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar … Ticaret Ltd. Şti ve …’dan tahsili ile davacılara ödenmesine,(c) Davalılar … Ticaret Ltd. Şti ve … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1-2. maddesi uyarınca belirlenen 16.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar … Ticaret Ltd. Şti ve … A.Ş’ye ödenmesine, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan ve arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, maddi tazminat talebi yönünden harçlandırılan dava değeri (15.265,41 TL), manevi tazminat talebi yönünden kabul ve reddedilen tazminat miktarları dikkate alınarak HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022