Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4550 E. 2022/1769 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4550
KARAR NO: 2022/1769
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2019
NUMARASI: 2015/520Esas – 2019/576Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/05/2008 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu, davalı … Sigorta AŞ’ye ZMM poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın yola düşen saman balyasına çarpması sonucunda meydana gelen kazada müvekkilinin %96 vücut fonksiyon kaybına uğrayarak sakat kaldığını, davalı … Sigorta AŞ’ye yapılan müracaat üzerine davalının kendi tasarrufu altında yapılan değerlendirme sonucu müvekkiline 50.000,00-TL ödeme yapıldığını, fazlaya talep ve dava hakkı saklı tutularak verilen ibraname karşılığında bu meblağ ödeme yapılarak hasar dosyasının kapatılmış olduğunu, saman balyasının yola düşmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesine sebep olan ve plaka numarası alınamayan araç nedeniyle güvence hesabının sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 900,00-TL maluliyet tazminatı ve 100,00-TL bakıcı giderinin, davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 06.03.2019 ıslah dilekçesi ile bakıcı gideri yönünden talebini 43.293,72-TL olarak artırmıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kurumca maluliyetten kaynaklanan teminat miktarı olan 100.000,00-TL’nin 27/02/2009 tarihinde davacıya ödendiğini belirterek davanın reddinin savunmuştur. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetele; davacı …’a 10/09/2009 tarihinde 100.000,00-TL ödenerek poliçe limitinin tamamlandığını, müvekkili şirketin bu ödeme ile poliçeden kaynaklanan sorumluluğu tamamen yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”…yargılama sırasında davacının davalı … Sigorta AŞ yönünden feragat etmesi nedeniyle anılı davalı yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir. Kaza tarihi olan 23/05/2008 günü plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının %100 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, bu oran nedeni ile ömür boyu bakıma muhtaç hale düşen davacının bakıcı giderinden kaynaklı maddi zararı olarak hesaplanan 43.293,72-TL’yi davalı …nın anılı yasal düzenlemeler gereğince ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte davalı güvence hesabı tarafından davadan önce yapılan ödeme kapsamında davacının iş göremezlikten kaynaklı maddi taleplerinin karşılanması nedeniyle 900,00-TL yönünden maddi tazminat isteminin reddine dair karar vermek gerektiği”, gerekçesiyle;1-Davalı … Sigorta yönünden davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,2-Davalı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 900,00-TL işgöremezlikten kaynaklı maddi tazminat isteminin REDDİNE, 43.293,72-TL bakıcı gideriden kaynaklı maddi tazminatın dava tarihi olan 12/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …ndan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davalı … vekili; müvekkili kurumun maluliyetten kaynaklanan tazminat limiti olarak 100.000,00-TL’yi ödeyerek tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenle sürekli sakatlık tazminatı yönünden dava konusuz kaldığından müvekkili kurum aleyhine vekalet ücreti, yargılama gideri ve faize hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun bakıcı giderinden sorumlu olmadığını, kaldı ki Atk raporunda davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresinin belirtilmediğini, bu hususta dosyada başkaca bir belge de olmadığından bakıcı giderine hükmedilmesinin doğru olmadığını, müvekkili kurumca %50 şer kusur üzerinden hesaplama yapılarak davacıya maluliyet ödemesi yapıldığını, davacının ibraname ile kusur oranını kabul ettiğini, %100 kusuru kabul etmediklerini, kusur raporunun denetime elverişli olmadığın belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı ve bakıcı gideri istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dosya kapsamında bulunan 04.04.2018 tarihli ATK 3. İhtisas Kurulu raporunda, davacının ağır paraparezi arızası nedeniyle SSK Tüzüğü Hükümlerine göre %100 malül olduğu belirtilmiş olup raporda her ne kadar bakıcı gideri ihtiyacına yönelik bir değerlendirme yer almamakta ise de mevcut maluliyete göre davacının ömür boyu bakım ihtiyacı olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmasına; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gereği, ZMSS Genel Şartları’nın A.5-c maddesine göre bakıcı giderlerinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmamasına; sürekli bakıcı gideri zararının, AYM iptal kararı da dikkate alınarak Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği, tedavi giderleri teminatında yer alıyor olmasına; davalı …’nın tedavi gideri kapsamında yer alan ömürboyu bakıcı giderinden tedavi gideri limiti ile sınırlı olarak sorumlu olmasına; ( Bkz. Yargıtay 17.HD’nin 2014/24208 Esas, 2017/6285 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 4. HD’nin 2021/15255 Esas, 2022/7709 Karar ayılı ilamı); davalı … tarafından davacı tarafa %50 kusur, %96 maluliyet oranına göre 27.02.2009 tarihinde 100.000,00-TL maluliyet tazminatı ödemesi yapılmış olup, bu kapsamda 23.02.2009 tarihinde ibraname imzalanmış ise de, davacının bakıcı gideri yönünden %50 kusur ile kendisini bağlamasının söz konusu olmamasına; 25.10.2018 tarihli bilirkişi raporundaki kusur hususundaki belirlemenin, aydınlatması olmayan yolda gece vakti meydana gelen kazanın meydana geliş biçimine ve somut olayın özelliklerine uygun olmasına göre; davalı … vekilinin istinaf başvusurunun esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan karara karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.957,39-TL harçtan istinaf başvurusu sırasında yatırılan 739,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.218,05 -TL harcın davalı …’ndan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/12/2022