Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4521 E. 2021/1883 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4521
KARAR NO: 2021/1883
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2019
NUMARASI: 2015/554 E. – 2019/207 K.
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Nedenli)
DAVA TARİHİ: 21/05/2012
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 9
ATM’NİN 2016/248 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Nedenli)
DAVA TARİHİ: 02/03/2016
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 1
ATM’NİN 2017/420 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Maddi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Nedenli )
DAVA TARİHİ: 11/04/2017
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 8
ATM’NİN 2017/422 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Maddi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Nedenli
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş ve davalı … Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı olan davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile, dava dışı …’ın sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen 18/02/2010 günlü trafik kazasında, kazaya karışan motosiklette yolcu olarak bulunan vekil edeni davcı …’in ağır bir biçimde yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezliğe uğradığını, plesiyer olarak çalışan davacının kaza tarihindeki aylık net gelirinin 1.500,00-TL bulunduğu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı …’in geçici ve kalıcı iş göremezlik zararına karşılık olmak üzere 9.500,00-TL ve tedavi giderine karşılık olmak üzere de 500,00-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL (sigorta şirketleri yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden başlatılacak) maddi tazminatın tüm davalılardan; ayrıca davacı … için 100.000,00-TL, davacı anne … için de 25.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’tan kaza tarihinden işletilecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş; 29/02/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de yargılama sırasında davacı …’in uğradığı maddi zarar miktarının belirlendiğini ileri sürerek, maddi tazminata ilişkin istek miktarını (davalı …’nin kusuruna isabet eden) 168.825,23-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davacılar vekili 2016/248 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl davanın konusunu oluşturan trafik kazasına karışan ve asıl davada, dava dışı bırakılan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın da kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla vekil edeni …’in geçici ve sürekli iş göremezlik zararına esas olmak kaydıyla (davalı …’ın kusuruna isabet eden) 56.275,00-TL maddi tazminat ile; vekil edeni …’ın kaza nedeniyle oğlunun bakımını evde yapmış olmasından dolayı 10.000,00-TL’nin tüm davalılardan, ayrıca … için 40.000,00-TL , davacı anne … için de 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmesini istemiş; 11/04/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de davacı … yönünden talep edilen maddi tazminata ilişkin istek miktarını 124.142,00-TL ‘ye çıkarttıklarını bildirmiştir. Davacı … vekili 2017/420 esas sayılı birleşen dava dilekçesinde de özetle; asıl davanın konusunu oluşturan kazaya karışan … plaka sayılı motosikletin Zorunlu Trafik Sigortasının olmadığını, bu nedenle oluşan zararın giderilmesinden …nın sorumlu bulunduğunu belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı …’in geçici ve kalıcı iş göremezlik zararına karşı 124.142,00-TL maddi tazminatın …ndan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı … vekili 2017/422 esas sayılı birleşen dava dilekçesinde de özetle; asıl davada vekil edeninin uğradığı gerçek zararın miktarını yargılamanın ilerleyen aşamalarında belirlendiğini, buna göre …’ın kusuruna dayalı sorumluluk miktarının 372.427,00-TL olduğunun anlaşıldığını, asıl davada davalı olarak gösterilen ZMM sigortacısı … Sigorta A.Ş’nin poliçe limitinin 175.000,00-TL, İMM Sigortacısı olan … Sigorta A.Ş’nin de poliçe limitinin 50.000,00-TL olduğunu, adı geçen sigorta şirketleri ile vekil edeni arasındaki sulh sonucunda poliçe limitlerine isabet eden alacağın tahsil edildiğini, ancak ödenmeyen 147.724,00-TL kaldığını belirterek, bu miktarın davalı …’tan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili, davalı … Sigorta vekili, davalı … Sigorta vekili ve davalı … vekili ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, davalılardan … ise yargılama oturumlarına katılmamış ve herhangi bir cevap sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü davalı ..’ın %75 oranında, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ın ise %25 oranında kusurlu bulunduğu, davacı …’in kaza neticesinde %28 oranında iş göremezliğe uğradığı, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, asıl davada temin edilen 05/02/2016 günlü hesap bilirkişisi raporunda davacı …’in uğradığı kalıcı ve geçici iş göremezlik zararının belirlendiği, belirlenen tazminat miktarının kusura göre 168.825,23-TL’sinden davalı …’ın, 56.275,39-TL’lik kısmından da davalı …’ın sorumlu olduğunun bildirildiği; 24/03/2017 günlü hesap bilirkişisi ek raporunda yeniden yapılan hesaplama sonucunda tespit edilen maddi zarar miktarının 377.426,61-TL’lik kısmından …’ın sorumlu olduğu belirtilmiş ise de, ek rapordaki bu belirlemenin davacı gelirinin kaza tarihinde 1.500,00-TL olduğu var sayımından hareketle yapıldığı, ancak gelirin 1.500,00-TL olduğu hususunun somut delillerle kanıtlanamadığı, bu nedenle asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya dayalı kök raporun hükme esas alınması gerektiği, buna göre belirlenen toplam zararın 225.100,62-TL olduğu ayrıca ZMM sigortacısı … Sigorta .AŞ’nin poliçe limitinin 175.000,00-TL, İMM Sigortacısı … Sigorta A.Ş’nin poliçe limitinin de 50.000,00-TL olduğu ve bu şekilde toplam 225.000,00-TL olduğu poliçe limitinin yargılama sırasında davacı …’in maddi zararlarına karşılık olarak adı geçen sigorta şirketlerince ödendiği, dolayısıyla davacının maddi tazminat taleplerinin ödeme nedeniyle konusuz kaldığının kabul edilmesi gerektiği benimsenmek suretiyle; “1-Asıl davada; a-Davacı …’in davalılar hakkında geçici ve sürekli iş görmezlik ile davalı … hakkında tedavi giderlerine yönelik davasının konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, b-Davacı …’in davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 35.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2010 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’e verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 65.000,00 TL lik manevi tazminat isteminin REDDİNE, c-Davacı …’ın davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 10.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2010 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’a verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 15.000,00 TL lik manevi tazminat isteminin REDDİNE, 2-Birleşen 2015/554 Esas sayılı davada; a-Davacı …’in davalı … Sigorta şirketi hakkında açtığı davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, b-Davacı …’in davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 12.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2010 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 28.000,00 TL lik manevi tazminat isteminin REDDİNE, c-Davacı …’ın davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 4.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2010 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 6.000,00 TL lik manevi tazminat isteminin REDDİNE, 3-Birleşen 2017/420 esas sayılı davada; Davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 4-Birleşen 2017/422 esas sayılı davada; Davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili, davalı … vekili ve davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Asıl ve 2017/422 Esas sayılı birleşen davanın davalısı … vekilinin istinaf nedenleri; Hükme esas alınan kusur raporunda, davacının koruyucu kask takmadan tedbirsiz şekilde yolculuk etmesi nedeniyle kusuru bulunduğu belirtilmiş olduğu halde, bu husus üzerinde durulmaksızın karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gibi davacı … lehine yasal şartları oluşmadığı halde manevi tazminata hükmedilmesinin de doğru bulunmadığı hususlarına yöneliktir. -Asıl davanın ve birleşen 2017/422 Esas sayılı davanın davalısı … vekili tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde istinaf (temyiz) yasa yoluna başvurulmuş ise de; bu başvuru sırasında sadece 218,50-TL temyiz yoluna başvuru harcı yatırıldığı bu nedenle mahkemesince başvurusunun incelenebilmesi için gerekli eksik 2.883,11-TLnispi temyiz karar ve ilam harcı ile 100-TL gider avansının ikmali amacıyla 13/09/2019 günlü muhtıra düzenlenerek davalı vekiline 23/092019 tarihinde tebliğ edildiği ve ancak usûlüne uygun şekilde düzenlenerek tebliğ edilen muhtıra gereklerinin bildirilen kesin süre içerisinde yerine getirilmediği ve davalı … tarafından istinaf karar ve ilam harcı yatırılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.344 hükmü uyarınca yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Bu nedenle sadece davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 2017/420 Esas sayılı birleşen davanın davalısı … vekilinin istinaf nedenleri; Vekil edeni aleyhine açılan davanın konusuz kalındığına hükmedildiği ve davanın açılmasına sebebiyet verilmediği halde, müvekkili aleyhine 3.844,17-TL karar ve ilam harcı ile 6.540,29-TL vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının hatalı olduğu, ayrıca … oluşan zarardan sigortalı araç sürücüsü ile birlikte müteselsil sorumlu bulunduğu halde, birleşen her bir dava için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş bulunmasının da usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri ise; Yargılama sırasında davacılardan …’in uğradığı geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının toplam 496.570,15-TL olduğu, kusura göre bu bedelin 372.427,61-TL’sinden davalı …, 124.142,54-TL’sinden de davalı …’ın sorumlu bulunduğu, 24/03/2017 günlü ek bilirkişi raporu ile belirlendiği halde, sigorta şirketlerince yapılan ödemelerin zararı karşıladığından bahisle yazılı biçim ve şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca davalılardan … yargılama sırasında hiçbir şekilde vekille temsil edilmediği halde ilk derece mahkemesince verilen hükmün 16. ve 17. maddelerinde adı geçen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin de doğru bulunmadığı gibi, kabule göre de maddi tazminata yönelik taleplerin konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiğine göre, davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi veya sadece maktu vekalet ücreti ile yetinilmesi gerektiği halde, birleşen 2017/420 ve birleşen 2017/422 Esas sayılı dosyalar bakımından hükmün 21. ve 23. maddeleri uyarınca reddedilen miktar varmış gibi, aleyhlerine ret vekalet ücreti takdir edilmesinin usulsüz olduğu, vekil edeni …’in %15 oranında müterafik kusurlu olduğunu belirleyen 02/10/2018 günlü kusura ilişkin raporu kabul etmedikleri gibi kusur durumu, maluliyet oranı, davacının yaşı, fiziki durumu dikkate alındığında, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının da yetersiz olduğuna yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 1-Her ne kadar davacı taraf maddi tazminata ilişkin talepler bakımından 24/02/2017 günlü aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerektiğini ileri sürmüş ve bu rapor ile belirlenen tazminat miktarları gözetildiğinde, davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin tüm zararı karşılamadığı düşünülmesi gerektiğini beyan etmiş ise de; asıl davanın yargılaması sırasında temin edilen 05/02/2016 günlü hesap bilirkişi raporunda davacı …’e gelirinin asgari ücret olduğunun varsayımdan hareket edilmiş ve buna göre davacı …’in talep edilebileceği geçici ve kalıcı iş göremezlik zarar miktarının toplam 225.100,62-TL olduğu sonucuna varılmış, aynı raporda davalı …’ın %75 oranında, karşı araç sürücüsü …’ın da %25 oranında kusurlu olduğu, bu kusur durumuna göre davalı …’ın 168.825,23-TL ile, davalı …’ın ise 56.275,39-TL maddi tazminattan sorumlu bulunduğunun açıklandığı görülmüştür. Davacı taraf, gelirin asgari ücret olduğunun varsayımından hareketle hesaplama yapıldığı anlaşılan bu rapora karşı herhangi bir itirazda bulunmaksızın, 29/06/2016 günlü ıslah dilekçesinde açıkça bilirkişi raporu ile alacak miktarının netleştiğini belirterek, bilirkişi raporundaki hesaplama ve tazminat miktarına göre talepte bulunarak davalı …’a yönelik istek miktarı 168.825,23-TL’ye çıkartılmıştır. 05/02/2016 aktüer bilirkişi raporundaki belirleme ve değerlendirmeler sonucunda hesap edilen zarar miktarı bu şekilde davacı tarafça açıkça kabul edildiğinden, söz konusu bilirkişi raporu ile oluşan durum davalı taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturacağından, diğer bir ifadeyle davacı tarafı bağlayacağından kalıcı ve geçici iş göremezlik dönem zararına ilişkin tazminat bakımından mahkemece 05/02/2016 günlü aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında ve ayrıca mahkeme kararındaki gelirin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğine yönelik dosya kapsamına uygun tespitte herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, söz konusu bu rapor ile belirlenen tüm zararın davalı sigorta şirketleri tarafından karşılanmış olduğu gözetilerek, asıl ve birleşen davalara konu maddi tazminat talebinin konusuz kaldığına yönelik değerlendirmede istinaf edenin sıfatına ve istinaf nedenlerine göre bir yanılgı bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılar vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminatın yetersiz olduğuna ilişkin istinaf itirazları değerlendirildiğinde; Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 47. ( benzer düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1.madde hükmünde de mevcuttur) maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda zararlandırıcı eylemin tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, iyileşme süresi, maluliyet oranı, davacının kaza tarihindeki yaşı (19), paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun bulunması karşısında; bu yöne ilişen davacı taraf istinaf itirazı yerinde bulunmamaktadır. 3-Davacılar vekilinin hükmün 21. ve 23. maddelerine konu olan ve davalı taraf yararına hüküm altına alınan vekalet ücretlerine ilişkin istinaf itirazı ile birleşen 2017/420 Esas sayılı dosyanın davalısı … vekilinin vekalet ücreti ile yargılama giderlerine yönelik istinaf itirazlarına gelince; Görülmekte olan dava ile birleşen 2017/420 ve 2017/422 Esas sayılı dosyalar bakımından mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. HMK’nın 331.maddesinin 1.fıkrası “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenlenmiştir. Bu nedenle yargılama giderleri hakkında hüküm kurulabilmesi için davanın açıldığı tarihte haksız olan tarafın tespit edilmesi gereklidir. Dosya kapsamından davacı …’in 24/03/2017 günlü bilirkişi raporuna dayanarak; kaza nedeniyle uğradığı maddi zararının toplam 496.540,15-TL olduğunu ve kazaya karışan araç sürücüleri … ile …’ın kusurlarına göre ayrı ayrı sorumlu oldukları miktarların belirlendiğini, buna göre …’ın 124.142,54-TL ile, …’nin ise 372.427,61-TL ile sorumlu tutulması gerektiğini, davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın ZMM sigortasının bulunmaması nedeniyle …’ın sorumluluğu kapsamında kalan zararın giderilmesinden …nın da birlikte sorumlu olduğunu ileri sürerek 2017/420 Esas sayılı birleşen davayı …na yönelttiği ve 124.142,54-TL maddi tazminatın …ndan tahsilini istediği; bir diğer zarar sorumlusu olduğunu ileri sürdüğü …’ın da bilirkişi raporu ile belirlenen sorumluluk miktarından sigorta şirketlerince yapılan ödemelerin düşülmesi sonucunda kalan ve karşılanmayan zarar miktarının da 147.427,00-TL olduğu, bakiye bu miktarın da … tarafından karşılanması gerektiğinden hareketle birleşen 2017/422 Esas sayılı davayı açtığı ve bu davayı …’a yönelttiği anlaşılmaktadır. Az yukarıda (1) nolu bentte açıklandığı üzere davacının tüm zarar sorumlularından talep edebileceği tazminat miktarının ne olduğu belirlendikten ve bu miktar açıkça davacı tarafça kabul edildikten sonra davacının asgari ücret üzerinde bir gelire sahip olduğu varsayımına dayanılarak yapılan hesaplamadan hareketle; davalı …’a 147.427,00-TL bedelli dava yöneltmesinde ve yine davalı …’ın sorumlu olduğu miktarın 56.275,39-TL olduğu, davacıyı bağlar şekilde belirlenmesinden sonra …’ın sevk ve idaresindeki aracın ZMM sigortacısı bulunmadığından bahisle, …na 124.142,00-TL tazminat talepli 2017/420 Esas sayılı birleşen davayı yöneltmesinde (56.275,39-TL hariç) haksız olduğu açık olup, mahkemece davalı … yararına 147.427,00-TL üzerinden, davalı … yararına 67.724,61-TL üzerinden ve davacı taraf yararına da 56.275,39-TL (haklı talep) üzerinden AAÜT ‘nin 6.maddesi ve HMK’nun 331.maddesi hükmü uyarınca karşılıklı olarak nispi vekalet ücreti hükmedilmiş olmasında ve buna göre …nın yargılama giderlerinden yükümlülüğü yoluna gidilmiş bulunmasında bir yanılgı mevcut olmadığından, davalı …nın ve davacılar vekilinin açıklanan hususlara yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 4-Davacılar vekilinin davalı … yararına hüküm altına alınan vekalet ücretine yönelik istinaf itirazları ile davalı …nın birleşen 2017/420 Esas sayılı dava dosyası kapsamında hüküm altına alınan yargılama harcına ilişkin istinaf itirazları değerlendirildiğinde; Dosya kapsamından davalı …’ın yargılama sırasında vekille temsil edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda vekille temsil edilemeyen adı geçen davalı yararına , davacı taraf aleyhine vekalet ücreti takdir edilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen bir davada maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, davalı … aleyhine 56.275,39-TL üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, istinaf yasa yoluna başvuru konusu yapılmayarak kesinleşen hususlar ile reddedilen istinaf talepleri nedeniyle taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, davalı … lehine hüküm altına alınan vekalet ücretine ilişkin hatalı uygulamanın davacılar yararına, davalı … aleyhine hüküm altına alınan yargılama harcına ilişkin yanılgılı uygulamanın da … yararına düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği ve bu arada hüküm yerinde (2.bent) birleşen davanın no’sunda yapılan maddi hatanın da (2016/248 yerine 2018/554 yazılmıştır) resen düzeltilebileceği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 gün ve 2015/554 E. – 2019/207 K. sayılı kararına yönelik olarak davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle HMK’nun 344.madde hükmü uyarınca YAPILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 gün ve 2015/554 E. – 2019/207 K. sayılı kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf itirazının yukarıda (4) sayılı bentte açıklanan nedenle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (1),(2)ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle REDDİNE, 3-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 gün ve 2015/554 E. – 2019/207 K. sayılı kararına yönelik olarak davalı … vekili tarafından yapılan istinaf itirazının yukarıda (4) sayılı bentte açıklanan nedenle KABULÜNE, öteki istinaf itirazlarının ise yukarıda (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle REDDİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran …’ın, istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiğinden, yasa yoluna başvurusu sırasında temyiz yoluna başvuru harcı adı altında yatırıldığı anlaşılan 218,50-TL’nin talebi halinde kendisine İADESİNE, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından temyiz karar harcı adı altında yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL maktu harç ile 916,63-TL nispi harcın ve temyiz yasa yoluna başvuru harcı olarak yatırıldığı anlaşılan 218,50-TL’den yatırılması gereken harç miktarı olan 162,10-TL’nin düşümü ile fazladan yatırıldığı belirlenen 56,40-TL’nin talep halinde kendisine İADESİNE, 6-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça maktu temyiz karar harcı adı altında yatırıldığı anlaşılan 44,40-TL ve 88,80-TL harç ile temyiz yasa yoluna başvuru harcı olarak yatırıldığı anlaşılan 218,50-TL’den yatırılması gereken harç miktarı olan 162,10-TL’nin düşümü ile fazladan yatırıldığı belirlenen 56,40-TL’nin talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 7-İstinaf aşamasında yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan diğer giderlerinin ise takdiren yapan taraf üzerlerinde bırakılmasına, 8-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 9-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 gün ve 2015/554 E. – 2019/207 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 9/1-Asıl davada; a-Davacı …’in davalılar hakkında geçici ve sürekli iş görmezlik ile davalı … hakkında tedavi giderlerine yönelik davasının konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, b-Davacı …’in davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 35.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2010 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’e verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 65.000,00 TL lik manevi tazminat isteminin REDDİNE, c-Davacı …’ın davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 10.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2010 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’a verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 15.000,00 TL lik manevi tazminat isteminin REDDİNE, 9/2-Birleşen 2016/248 Esas sayılı davada; a-Davacı …’in davalı … Sigorta şirketi hakkında açtığı davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, b-Davacı …’in davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 12.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2010 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 28.000,00 TL lik manevi tazminat isteminin REDDİNE, c-Davacı …’ın davalı … hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 4.000,00 TL manevi tazminatın 18/07/2010 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin 6.000,00 TL lik manevi tazminat isteminin REDDİNE, 9/3-Birleşen 2017/420 esas sayılı davada; Davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 9/4-Birleşen 2017/422 esas sayılı davada; Davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 9/5-Harçlar yasası uyarınca asıl dava yönünden alınması gereken 11.532,45 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 148,50 TL + 645,00 TL ıslah harcı = 793,50 harcın indirilmesi ile geriye kalan 10.738,95 TL harcın davalı …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 9/6-Asıl davada maddi tazminat istemi yönünden davacı … yararına hükmedilen 16.079,51 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’e verilmesine, 9/7-Asıl davada davacılar tarafından yatırılan 148,50 TL peşin harç ve 645,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 793,50 TL harcın davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine, 9/8-Asıl davada kabul edilen bölüm için davacı … için hükmedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10(1) maddesi uyarınca takdir edilen 4.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’e verilmesine, 9/9-Asıl davada kabul edilen bölüm için davacı … için hükmedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10(1) maddesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’e verilmesine, 9/10-Asıl davada reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … yararına AAÜT’nin 10(2) maddesi uyarınca takdir edilen 4.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalı …’a verilmesine, 9/11-Asıl davada reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … yararına AAÜT’nin 10(2) maddesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalı …’a verilmesine, 9/12-Harçlar yasası uyarınca birleşen 9 Atm’nin 2016/248 esas sayılı davası yönünden alınması gereken 3.844,15 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 226,37 TL + 232,00 TL ıslah harcı = 458,37 harcın indirilmesi ile geriye kalan 3.385,63 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 9/13-Birleşen 9 Atm’nin 2016/248 esas sayılı dosyada davacılar tarafından yatırılan 226,37 TL peşin harç ve 232,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 458,37 TL harcın davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, 9/14-Birleşen 9 Atm’nin 2016/248 esas sayılı dosyada maddi tazminat istemi yönünden davacı … yararına hükmedilen 6.540,25 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, 9/15-Birleşen 9 Atm’nin 2016/248 esas sayılı dosyada kabul edilen bölüm için davacı … için hükmedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10(1) maddesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, 9/16-Birleşen 9 Atm’nin 2016/248 esas sayılı dosyada kabul edilen bölüm için davacı … için hükmedilen manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10(1) maddesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, 9/17-Harçlar yasası uyarınca birleşen 1 Atm’nin 2017/420 esas sayılı dosyası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 59,30- TL maktu karar ve ilam harcının davalı …ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 9/18-Birleşen 1 Atm’nin 2017/420 esas sayılı dosyasında davacı … tarafından yatırılan 424,01 TL peşin harcın talebi halinde kendisine İADESİNE, 9/19-Birleşen 1 Atm’nin 2017/420 esas sayılı dosyasında maddi tazminat istemi yönünden davacı … yararına hükmedilen AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 6.540,29 TL vekalet ücretinin davalı …ndan alınarak davacı …’e verilmesine, 9/20-Birleşen 1 Atm’nin 2017/420 esas sayılı dosyasında maddi tazminat istemi yönünden davalı … yararına AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 7.815,32 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalı …na verilmesine, 9/21-Harçlar yasası uyarınca birleşen 8 Atm’nin 2017/422 esas sayılı dosyası yönünden alınması gereken 44,40 TL harcın peşin yatırılan 503,54 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 459,14 TL harcın isteği halinde davacı …’e iadesine, 9/22-Birleşen 8 Atm’nin 2017/422 esas sayılı dosyasında maddi tazminat istemi yönünden davalı … yararına AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 11.616,97 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalı …’a verilmesine, 9/23-Davacı tarafça yapılan 21,15 TL + 31,40TL, 29,20 TL başvuru harcı, 975,00 TL seksen yedi adet tebligat gideri, 79,10 TL dokuz adet posta ve müzekkere gideri, 45,45 TL ATK masrafı ve 2.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.331,30 TL yargılama giderinden 1/2 ‘sinin karşılığı olan 1.665,65 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’e verilmesine, 1/2 ‘sinin karşılı olan 1.665,65 TL yargılama giderinin davacılar … ve … üzerinden bırakılmasına, 9/24-Yatırılan gider avanslarından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve maddi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık; manevi tazminata ilişkin hüküm bölümü bakımından ise HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 02/12/2021