Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4475 E. 2022/1894 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4475
KARAR NO: 2022/1894
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI: 2017/174Esas – 2019/688Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.10.2016 tarihinde, davalı …’ın maliki, davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın müvekkili davacının sürücüsü ve işleteni olduğu (…) … plakalı araca arkadan çarpması nedeniyle aracın ağır hasar gördüğünü, aracın … yetkili servisine götürüldüğünü, uzun süre beklemesinin ardından parça yokluğu nedeni ile onarımının yapılamadığını, aracın otoparka çekildiğini, bu esnada günlük park ücreti işlediğini, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespit dosyası ile 123.386,70-TL onarım bedelinin tespit edildiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin sık sık Türkiye’ye gelmesi nedeniyle 4.200,15- TL masraf yaptığını, 670,00-TL otopark ücreti ödendiğini, tüm bunların yanında aracın kullanılamaması nedeni ile 3.000,00- TL araç yoksunluk bedeli olmak üzere toplamda 131.256,85-TL zararın meydana geldiğini ileri sürerek aracın onarımının mümkün olduğunun anlaşılması halinde halinde araçta oluşan hasar ve değer kaybı olarak şimdilik 20.000,00-TL ile yolculuk ve konaklama gideri olarak 4.200,15-TL, otopark ücreti olarak 670,00-TL, araç yoksunluk bedeli olarak 3.000,00-TL olmak üzere toplam 27.870,15- TL belirsiz alacağın; aracın onarımının mümkün olmadığı veya fayda görülmediğinin anlaşılması halinde ise aracın tarafımızdan teslimi ile mübadili olan … marka aracın rayiç bedelinin diğer zarar kalemleri ile birlikte ya da mübadili olan … marka aracın rayiç bedelinden sovtaj bedelinin düşülerek belirlecek miktarın diğer zarar kalemleri ile birlikte kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi açısından sigorta limitiyle sınırlı olmak üzere tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilince 20/06/2018 tarihli dilekçesi ile; bilirkişi raporunda tespit edilen zarar miktarının rapor tarihindeki kura göre karşılığının 31.917,32-TL olduğunu, bu nedenle hasar bedelini toplam 31.917,32-TL çıkardıklarını belirtmiş, diğer zarar kalemleri olarak talep edilen 7.870,15 TL’den ayrı olarak aracın hasarlı hali ile Türkiye’den çıkarılamaması nedeniyle tahakkuk ettirilen cezalar nedeniyle 1.324,52-TL nin de davalılardan tahsilini isteyerek netice olarak toplam talebini 41.111,99-TL olarak artırmıştır. Davacı vekilince 12/04/2019 tarihli dilekçesi ile, kur üzerinde yaşanan değişiklik nedeniyle bilirkişi raporu ile tespit edilen 6.585,78 USD zararın 12.04.2019 tarihi itibari ile USD kuru 5.7812-TL olduğundan hasar tazminatı talebini 38.073,70-TL olarak, diğer alacak kalemleri ile birlikte toplam alacağını 47.268,37-TL olarak artırmıştır.Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacı tarafça tek yanlı olarak alınan tespit raporunun ve fahiş olarak tespit edilen zarar kaleminin kabulünün mümkün olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, aracın pert olarak değerlendirilmesi halinde değer kaybı hesabı yapılamayacağını, davacının diğer zarar kalemlerine ilişkin taleplerinin sigorta poliçesi kapsamında olmadığını, müvekkilinin sigorta poliçesindeki limitlerle ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı aracına ilişkin sigorta tarafından yapılan ekspertiz neticesinde araçta 19.286,50-TL hasar bedelinin tespit edildiğini, aracın pert olmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; benzer nedenlerle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”. … davacı vekilinin 20/06/2018 tarihli dilekçesi ile hasar bedeli yönünden talebinin HMK md 107/2 anlamında talep arttırım istemi, 12/04/2019 tarihli talebinin ise HMK md 176 anlamında ıslah istemi olarak kabulünün gerektiği, HMK 176/2 maddesinin açık hükmü uyarınca; davacı tarafça 12/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile kur farklılığı nedeniyle artan kur farkı da dava konusu yapılmış ise de; talep olunan miktar ikinci defa ıslah yasağı sebebiyle dava konusu yapılmadığı ve dava değeri olarak 20/06/2018 tarihli dilekçe ile belirlenen toplam 41.118,99-TL esas alıdığı, dosya kapsamında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile; davacı aracının Türkiye’de üretimi ve ithalatının bulunmadığı, aracın tamirinin mümkün olmadığının tespit edildiği, bu hali ile davacı tarafın değer kaybına yönelik talebinin kabulünün mümkün olmadığı, ancak davacı vekilince aracın pert olduğunun tespiti halinde değer kaybı alacağı yerine terditli olarak pert bedelinin tahsili talep edilmiştir. Bu kapsamda bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada aracın Türkiye’de emsalinin bulunmaması nedeniyle Dolar üzerinden hesaplama yapıldığı, aracın yurt dışı emsalleriyle karşılaştırma yapılarak ve sovtaj bedeli düşülerek 6.585,78 USD hasar bedeli tespit edilmiştir.Her ne kadar bilirkişi raporu ile USD üzerinden hesaplama yapılmış ise de davacı, dava dilekçesi ile TL üzerinden talepte bulunmuştur. Bu hali ile de taleple bağlılık ilkesi gereği tazminatın TL üzerinden belirlenmesi gerekmektedir. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği tarih olan 20/10/2016 tarihinde TCMB verilerine göre 1 USD karşılığı 3,0887 TL olarak belirtildiğinden; davacının talep edebileceği pert hasar bedelinin [6.585,78 USD x 3.0887 TL= 20.341,50 TL] olarak tespit edilmiştir. Davacının araç yoksunluk talebi bakımından ise; alınan bilirkişi raporu ile pert – total işlemi yapılan araçlara ortalama bir haftalık araç kira bedeli verilmesi uygulamasının bulunduğu, dava konusu aracın Türkiye’deki emsal araçlara göre günlük kiralama bedelinin 125,0- TL olarak belirlendiği, kaza tarihinin ve poliçe tarihinin Sigorta Genel Şartları’ndan sonra olduğu, iş bu alacak kaleminden davalı sigortanın sorumlu olmadığı anlaşılmakla; tespit edilen 875,00- TL araç yoksunluk bedelinin sigorta dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerektiği davacı vekilince sunulan otopark ve çekici ücretine ilişkin faturalar dikkate alınarak 670,00-TL otopark ve çekici ücretinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı tarafça yapılan ıslah ile tahakkuk ettirilen cezalar da talep edilmiş ise de; bu cezaların kesildiğine ve ödemelerinin yapıldığına ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı ” gerekçesiyle,Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1)Davalı … Sigorta Yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile; 20.341,50.-TL hasar bedelinin temerrüd tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 2) Davalılar … ve … yönünde; davanın KISMEN KABULÜ ile; 20.341,50.-TL hasar bedeli, 670,00.-TL otopark ve çekici ücreti ve 875,00.-TL araç yoksunluk bedeli olmak üzere toplam 21.886,50.-TL nin kaza tarihi olan 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemlerin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri: davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu nedenle ıslahın yalnızca 1 defa yapılabileceği yönündeki mahkeme kabulünün doğru olmadığını, 20.06.2018 tarihli dilekçelerinin talep artırım dilekçesi, 12.04.2019 tarihli dilekçelerinin ise ıslah dilekçesi olduğunu, 12.04.2019 tarihli dilekçelerindeki taleplerinin reddedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, hükmün çelişkili olduğunu, bilirkişi raporunda maddi zararın Irak dinarı üzerinden belirlenip ulaşılan rakamın USD dolarına çevrildiğini, bunun hatalı olduğunu, ırak dinarının TLye çevrilmesi gerektiğini, neticede bilirkişi raporunda dolar cinsinden hesaplama yapılması nedeniyle ya belirlenen 6.585,78 USD olan maddi zararın fiili ödeme günündeki döviz kurunca tahsiline karar verilmesi gerektiğini yada aksi kanaatte olunması halinde ise dava dilekçesinde TL cinsinden talepleri olması nedeniyle hesaplamanın TL cinsinden yapılması için bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle maddi tazminat, değer kaybı, ikame araç bedeli, otopark ücreti ve çekici ücreti istemine ilişkindir. 1-Dosya kapsamından, davacının aracının Türkiye’de ithali ve üretimi olmayan bir model araç olduğu, bu nedenle onarım için hasarlı parçaların tedarik edilemediği, mevcut hali ile aracın onarımının söz konusu olmadığı, aracın keşif tarihi itibari ile sokakta terk edilmiş vaziyette bulunduğu ve mevcut hali ile pert-total olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada alınan 23.05.2018 tarihli rapor ve 29.03.2019 tarihli ek raporda, dava konusu aracın marka, model ve km sine göre Irak’taki emsalinin fiyatının 14.000 Irak Dinarı olduğu, rapor tarihi itibari ile bunun 11.735 ADB dolarına tekabül ettiği, Türkiyede kullanımda olmayan bir araç olması nedeniyle hurdasının 25.000,00-TL civarında olduğu, sovtaj değerinin TL/ABD doları karşılığının 5.149,22 ABD dolarına tekabül ettiği, buna göre aracın gerçek hasar bedelinin 11.735-5.149,22 =6.585,78 ABD doları olduğu belirtilmiştir.Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; kaza tespit tutanağı, fotoğraflar, ekspertiz raporu, fatura ve belgeler ve tüm dosya kapsamına göre, kazaya karışan davacı aracının Türkiye’de ithali ve üretimi olmaması nedeniyle (hasar gören parçaların muadili olmadığından) araçtaki hasarın, başka bir deyişle pert olması nedeniyle aracın kaza tarihindeki emsal değerinin TL cinsinden hesaplanmasının mümkün olmamasına, bilirkişi tarafından dava konusu aracın özelliklerine göre Irak’taki ilanlar baz alınarak emsal araştırması yapılmak suretiyle aracın kaza tarihindeki değerinin Irak dinarı üzerinden ve aracın hasarlı hali ile Türkiye’de bulunması nedeniyle sovtaj değerinin ise TL cinsinden belirlenip, akabinde aracın gerçek değerinin her iki para cinsinin USD dolarına çevrilerek tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bu hususlara ilişen istinaf itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir. 2- Belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir. Ayrıca davasını HMK 176. ve devamı maddelerine göre bir kezde ıslah edebilir. ( Yargıtay 17.HD’nin 2017/1017 Esas, 2019/9303 Karar sayılı ilamı) Somut olayda, dava tarihi 10.02.2017 olup, dava tarihinde yürürlükte olan HMK’ya göre belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Davacı vekili, dava dilekçesinde TL üzerinden talepte bulunmuş, 20/06/2018 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile alacağı hasar bedeli yönünden ( rapor tarihindeki kura göre) 31.917,32-TL olarak artırmıştır. Daha sonra, dolar kurunun arttığını belirtip davacı davasını 12.04.2019 tarihinde ıslah ederek hasar bedeli alacağını (12.04.2019 tarihindeki kur üzerinden) 38.073,70-TL’ye çıkarmıştır. Belirsiz alacak davası olarak açılan davada harcını yatırarak bedel artırma talebinde bulunulabilir. Ayrıca bundan bağımsız olarak HMK.’nun 176. maddesi gereği ıslah yapmak hakkı da mevcuttur. Bu halde yerel mahkemece davacının ıslah dilekçesi esas alınarak bir karar vermek gerekirken, ikinci dilekçe olan ıslah dilekçesinin dikkate alınmaması ve kaza tarihindeki kur üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yanılgılı husus düzeltilmek suretiyle, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; I-)İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarih ve 2017/174 Esas, 2019/ 688 Karar sayılı kararına karşı, yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE; yukarıda(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE;(a)-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine,(b)-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan diğer giderlerin ise takdiren üzerlerinde bırakılmasına, (c)-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, II-)İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarih ve 2017/174 Esas, 2019/688 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE; 1/Davanın KISMEN KABULÜ ile, a)-38.073,70-TL hasar bedelinin temerrüd tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den; kaza tarihi olan 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,b)-670,00.-TL otopark ve çekici ücreti ile 875,00.-TL araç yoksunluk (ikame araç) bedeli toplamı 1.545,00.-TL nin kaza tarihi olan 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, c)- Fazlaya ilişkin istemin reddine,2/Alınması gerekli 2.706,35-TL harçtan peşin olarak yatırılan toplam 805,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.901,11-TL harcın davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,3/Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 475,96-TL peşin harç, 4,60-TL vekaletname harcı, 105,13-TL ve 226,15-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 841,24- TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,4/Davacı tarafından yapılan 1.100,00-TL bilirkişi ücreti, 472,40-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.572,40-TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre 1.257,92-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 47,17-TL’sinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,5/Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,6/Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine7/Davalılardan … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir olunan 7.649,67-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … Sigorta A.Ş’ye ödenmesine,8/Kullanılmayan gider avansından arda kalanın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022