Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4463 E. 2019/3932 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4463
KARAR NO : 2019/3932
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2019
NUMARASI : 2019/1252 Hakem Kar.Saklama- 2019/1252 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan… plaka sayılı aracın, 22/07/2018 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında, sigortalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacının yaralanarak malul kaldığını, sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 15.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile sürekli iş göremezlik durumunun belirlenebilmesi bakımından harcamak zorunda kaldıkları 354,00-TL rapor ücretinin temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 20/06/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile de, sürekli iş göremezlik zararına ilişkin istek miktarını 39.645,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin reddine karar verilmesini istemiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; talebin kabulüyle 39.645,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatın 04/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; talep konusu 354,00-TL ‘lik rapor ücreti de yargılama giderlerine dahil edilerek hüküm tesis edildiği görülmüştür.Karara karşı, davalı vekili tarafından İtiraz Hakem Heyetine itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının sigorta şirketine başvurmasının tek başına yeterli olmayıp tüm belgeleri ile başvurması gerektiğini, bu koşul yerine getirilmeden Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulamayacağını, karara esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğunu, rapor ücretinden sorumlu olmadıklarını, kusur incelemesi yapılmaksızın kaza tespit tutanağı üzerinden kusur belirlemesinin de yanlış olduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hesap raporundaki hesaplamaların hatalı olduğunu, davacı lehine tam ve vekalet ücretine hükmedilmesininde doğru olmadığını ileri sürmüştür.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir.6456 sayılı Kanunun 45.maddesi ile değişik 5684 sayılı kanunun 30/12.maddesinde ; “Beşbin Türk Lirası altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir.Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı komisyonca ilgiliye bildirimden itibaren 10 gün içerisinde bir defaya mahsus olmak üzere komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 40.000,00 Türk Lirasını geçmeyen uyuşmazlıklar hakkında verdiği kararlar ise kesindir.40.000,00-TL’nin üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her halükârda temyiz yolu açıktır” hükmünü içermektedir.Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan ve istinaf isteğine konu bulunan miktarın 40.000,00-TL’nin altında kalması nedeniyle karar kesin nitelikte olup yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Somut olayda 5684 sayılı yasanın 30/12-son cümlesinde yazılı haller de mevcut değildir.Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece (hakem heyetince) bir karar verilebileceği gibi 01/06/1990 gün 3/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca Yargıtay (istinaf dairesince) de istinaf işleminin reddine karar verilebileceği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen 04/10/2019 gün ve 2019/İ.12767-2019/İHK.13162 sayılı karara karşı davalı .. A.Ş vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ve isteminin 5684 sayılı yasanın 30/12 ve HMK 346/1 ve 352. maddeleri gereğince kararın kesin olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş tarafından peşin olarak yatırılan 137,00-TL istinaf karar ve ilam harcının isek halinde davalı … A.Ş’ye İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan diğer giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK.m.352 hükmü uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/11/2019.