Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4421 E. 2022/1827 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4421
KARAR NO: 2022/1827
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2019
NUMARASI: 2015/575 Esas – 2019/799 Karar
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili 17/04/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; 20/04/2013 tarihinde davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın kırmızı ışıkta geçerek müvekkillerinden …’ın kullandığı … plaka sayılı araca çarpması sonucunda araçta bulunan …’ın olay yerinde diğer kazazedeler … ve …’ın kaldırıldıkları hastanede 21/04/2013 tarihinde vefat ettiklerini, davacı …’ın kaza sonucunda annesini, ablasını ve yeğenini; davacı … annesini, kardeşini ve yeğenini; davacı … eşini, oğlunu ve kayınvalidesini, davacı … ise annesini, kardeşini ve anneannesini kaybettiğini, bu bağlamda müvekkili … için 30.000-TL manevi, … için 30.000-TL manevi, … için 40.000-TL manevi, şimdilik 5.000-TL maddi, … için 50.000-TL manevi, şimdilik 5.000-TL maddi tazminatın davalılardan …ndan maddi tazminat olarak, araç sürücüsü olan …’dan ise maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 10/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı … ile ilgili taleplerini ıslah ettiğini belirterek, müvekkili … için oğlu …’ın ölümü nedeniyle destekten kalma tazminat talebini 89.551,41-TL eşi …’nin desteğinden mahrum kaldığı için 214.720,65-TL olmak üzere toplam 304.272,06-TL’nin ve müvekkili Tanju için 13.491,35 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …ndan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Silivri 3.AHM 2015/72 esasına kaydedilen davada mahkemece 28/04/2015 tarihinde verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/575 esasını aldığı anlaşılmıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın isteminin zaman aşımına uğradığını, ayrıca kaza nedeniyle müvekkilinin toplam 22.163-TL ödeme yaptığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Her ne kadar davalı araç sürücüsü … kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını iddia etmiş ise de, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/12 esas 2015/115 karar sayılı ilamında tespit edilen maddi olgu, iş bu ilama yönelik Yargıtay 12.CD’nin 2017/7117 esas 2018/740 karar sayılı ilamında “davalının kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa girdiğinin tespit edildiği ve bu nedenlerle bilinçli taksir koşullarının oluştuğu ve tayin olunan cezanın TCK’nun 22/3 maddesi uyarınca arttırılması” gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamından sonra mahkemece 2018/91 – 135 EK sayılı ilamıyla bozma ilamı kapsamında 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş ve söz konusu karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiş, böylece davalı …’nın kazanın oluşumunda kırmızı ışık ihlali yaparak tamamen kusurlu olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın sorumluluğunda bulunan araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaparak davacıların içinde bulunduğu araca çarpmak suretiyle yaralamalı ve ölümlü trafik kazasına sebebiyet verdiği, trafik kazası sonucunda eşi ve oğlunu kaybeden … her iki desteği için talep edebileceği tazminat miktarının toplam 304.272,06-TL olduğu, davacı …’ın annesini kaybetmesi nedeniyle talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 13.491,35-TL olduğu, iş bu tazminatın davalılardan … yönünden teminat limitiyle sınırlı olmak koşuluyla, davalı … yönünden ıslah dilekçesinde talepte bulunulmadığından … ve … için belirlenen tazminattan 5.000-TL ile sınırlı olmak koşuluyla tahsiline karar vermek gerektiği; kaza sonrasında yakın akrabalarını (anne, abla, kardeş, yeğen, eş, oğul) kaybeden davacılar yönünden, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın oluş şekli ve davalı tarafın tam kusurlu olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacı … için 20.000-TL, … için 20.000-TL, … için 30.000-TL, … için 40.000-TL manevi tazminata karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varıldığı” gerekçesi ile; 1-Davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat isteminin ıslah talebi kapsamında KABULÜ ile; a)13.491,35-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile(… teminat limitiyle sınırlı olmak koşuluyla) davacı …’a verilmesine, davalı …’nın bu miktarın 5.000-TL’sinden sorumlu tutulmasına, hükmedilen alacağa davalı … yönünden 20/09/2013 tarihinden itibaren davalı … yönünden kaza tarihi olan 20/04/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, B)304.272,06-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili(… teminat limitiyle sınırlı olmak koşuluyla) ile davacı …’a verilmesine, davalı …’nın bu miktarın 5.000-TL’sinden sorumlu tutulmasına, hükmedilen alacağa davalı … yönünden 20/09/2013 tarihinden itibaren davalı … yönünden kaza tarihi olan 20/04/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 2-Davacılar tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile davacı … için 20.000-TL, davacı … için 20.000-TL, davacı … için 30.000-TL, davacı … için 40.000-TL olmak üzere toplam 110.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak iş bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı … vekilinin istinaf başvuru sebepleri; alınan bilirkişi ve ATK raporlarına karşı yazılı itirazlarını yapmalarına rağmen itirazlarının hükme esas alınmadığı ve eksik incelme ve yanlış değerlendirmeler sonucu, müvekkili tazminat davasına konu edilen olayda asli kusurlu bulunarak bu doğrultuda hüküm tesis edildiği, orantısız, yüksek tutarlarda manevi tazminata hükmedildiği, müvekkilinin gelir durumu ve mal varlığı esas alındığında hükmedilen tazminat tutarlarının oldukça yüksek olduğu, ayrıca davacı tarafın ölen çocukları sebebiyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanırken, henüz öğrenimine başlamamış olan müteveffa çocuğun öğrenimi ve askerliği süresince ailesinden göreceği yardımlar ile yetiştirme masraflarının mahsubu gerektiği, müteveffanın evlenmesi ve çocuk sahibi olması durumunda anne baba için destek olmaktan çıkacağı ve bu sebeple de muhtemel evlenme yaşının da hayatın olağan akışında göz önünde bulundurulması gerektiği, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığı, karşı tarafın sürücüsünün olay anında alkollü olduğu, kusurla ilgili müvekkili aleyhine yorum yapıldığı, ATK ve bilirkişi raporlarına karşı yapmış oldukları itirazları değerlendirilmeden müvekkilinin tam kusurlu kabul edilerek fahiş tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 20/04/2013 kaza tarihinde davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın kırmızı ışıkta geçerek davacı …’ın kullandığı … plaka sayılı araca çarpması sonucunda araçta bulunan …’ın olay yerinde … ve …’ın kaldırıldıkları hastanede 21/04/2013 tarihinde vefat ettikleri, ceza yargılamasının Silivri Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldığı, sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin 23/01/2018 tarihli ilamı ile bozulduğu, yeniden esasa kaydedilen (2018/91esas) dosyada bilinçli taksir koşullarının oluştuğu gerekçesi ile cezalandırılmasa karar verildiği, kararın 28/03/2019 tarihinde kesinleştiği, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinde dosyaya sunulan ATK trafik İhtisas Dairesinin 26/11/2013 tarihli raporunda ve 12/11/2015 tarihli bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda ve ilk derece mahkemesince alınan ATK raporunda belirtildiği üzere; trafik kazasının gerçekleşmesinde davalı sürücü …’nın tam kusurlu olduğu, söz konusu raporların; oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetlenebilir nitelikte olduğu, birbiriyle uyumlu bilirkişi raporları ile ATK raporu karşısında kaza tespit tutanağının oluşa uygun olduğundan söz edilemeyeceği, anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç olması, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; davacılar için mahkemece manevi tazminat olarak belirlenen miktarlar yerindedir. Sonuç olarak; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile çıkarılan sonuç ve oluşturulan hükümde usul ve yasaya aykırılık olmamasına, dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetlenebilir nitelikte ki kusur tespitine ilişkin birbirini teyit eden raporların hükme esas alınarak, davalı sürücünün trafik kazasının gerçekleşmesinde %100 oranında kusurunun bulunduğunun kabul edilmesinde bir hata bulunmamasına, hükme esas alındığı anlaşılan bilirkişi hesap raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin, dosyaya ve oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve Yargıtay uygulamalarına uygun olmasına ve henüz öğrenimine başlamamış olan müteveffa çocuğun öğrenimi ve askerliği süresince ailesinden göreceği yardımlar ile yetiştirme masraflarının mahsup edilmiş olması karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, manevi tazminatların takdirinde BK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına ve mahkemenin manevi tazminat miktarlarına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
K A R AR/ Gerekçe uyarınca, 1/Karar başlığında bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2/İstinaf eden davalı …’dan alınması gereken 8.197,20-TL harçtan peşin yatırılan 1.923,40-TL harcın düşümü ile 6.273,80-TL istinaf ilam harcının istinaf eden davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, HMK’nın 353/1-b/1.maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.15/12/2022