Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/430 E. 2021/599 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/430
KARAR NO: 2021/599
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2018
NUMARASI: 2017/676 E., 2018/877 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik kazası)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 26/07/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 02/08/2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … İli, … İlçesi, … mevkiinde tek taraflı kaza yaptığını ve kaza sonucunda müvekkilinin eşi …’ın vefat ettiğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu ve herhangi bir gelirinin bulunmadığını, bugüne kadar müteveffanın günlük işlerde çalışması neticesinde hayatlarını idame ettirdiklerini, eşinin vefatı nedeniyle müvekkilinin yoksulluğa düştüğünü, aracın kaza tarihinde davalı … şirketine sigortalı olduğunu, 4.000,00 TL cenaze ve defin gideri yaptığını, bu parayı borç aldığını ve halen ödeyemediğini, müvekkilinin uğradığı zarardan davalı … şirketinin sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile cenaze ve defin gideri ile birlikte şimdilik 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça gerekli tüm belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadığını, davacı tarafça gönderildiği beyan edilen ihtarname içerisinde dava konusuna ilişkin bir bilginin bulunmadığını, mütevaffadan eş olarak değil baba olarak söz edildiğini, zorunlu trafik sigorta poliçesinin üçüncü şahısların ölümü veya yaralanmasına neden olmasından dolayı oluşan zararları teminat altına aldığını, müteveffanın kaza sırasında ön koltukta oturduğunu ve emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müteveffanın vefatından önce inşaatlarda bekçilik yaptığını ve aylık 2.200,00-TL gelir elde edildiğinin beyan edildiğini, bu hususun ispatlanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucu; Davanın kısmen kabulü ile 58.946,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının 07/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Davacının cenaze ve defin gideri talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı … A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; sigortalı aracın maliki ve sürücüsü olan …’ın davacının ve aynı zamanda kazada vefat eden …’ın oğlu olması nedeniyle davacının 3.kişi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının destekten yoksun kalma tazminat talebinin trafik sigorta poliçesi teminatları kapsamında olmadığı, hükme esas alınan bilirkişinin raporunda bir yandan davacının talebinin teminat kapsamında olup olmadığı hususu değerlendirilirken 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğin poliçe tarihi olan 08/04/2015 tarihi göz önüne alındığında davacıya uygulanamayacağı belirlenirken, diğer yandan davacının tazminatına uygulanacak hesaplama yöntemi söz konusu olduğunda ise 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlara göre yapıldığı, bu hususun açık bir çelişki olduğu, kaza tarihinde 76 yaşında olan davacının murisi yönünden 7 sene sonrasına kadar hesaplama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, murisin 6 çocuğu bulunduğunun tazminat hesabında dikkate alınmadığı, hatır taşıması söz konusu olmasına rağmen tazminattan indirim yapılmaksızın karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olanak yapılan incelemede; Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm nedeniyle, ölenin desteğinden yoksun kalan eşin açmış olduğu, destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve defin gideri istemine ilişkindir. Davalı … şirketi nezdinde başlangıç tarihi 08/04/2015 bitiş tarihi ise 08/04/2016 bulunan ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın malik ve sürücüsü bulunan …’ın kusuru neticesinde 02/08/2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının eşi aynı zamanda araç malik ve sürücüsü …’nın babası olan ve araçta bulunan …’ın hayatını kaybettiği, anlaşılmıştır. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekte sınırlıdır. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun denetime elverir gerekçeler içermesine, kaza tarihi 02/08/2015 ise de; 08/04/2015 başlangıç tarihli ZMMS poliçesi hükümleri uyarınca uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmadığına; bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişi bakımından BK’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına, murisin davacı eşi dışındaki 6 çocuğunun reşit ve evli olup destek tazminatına hak kazanamayacak durumda olmalarına ve bu nedenle tazminat hesabında dikkate alınmamalarının ve yakın aile bireyleri (işleten/sürücü ile ölenin baba oğul olması) arasındaki taşıma nedeniyle hatır taşıması indirimi yapılmamasının isabetli olmasına göre, davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-)Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/09/2018 tarih ve 2017/676 esas 2018/877 karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-)Alınması gereken 4.026,64-TL harçtan peşin yatırılan 1.006,70-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 3.019,94-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-)Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08/04/2021