Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4280 E. 2022/898 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4280
KARAR NO: 2022/898
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2019
NUMARASI: 2019/27 Esas 2019/494 Karar
DAVANIN KONUSU: Yargılamanın Yenilenmesi (Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1200 esas 2018/1194 karar sayılı kararı yönünden yargılamanın iadesi istemini içeren dilekçesinde özetle; İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde, … aleyhine (-trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle-) açtıkları maddi tazminat istemli davanın yapılan yargılaması neticesinde; zorunlu trafik sigortasının bulunmadığı iddia edilen … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle 07/01/2016-07/01/2017 tarihlerini kapsayan … Sigorta AŞ nezdinde ZMMS poliçesinin bulunduğu, bu nedenle …’nın sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle, İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1200 esas 2018/1194 karar sayılı kararı ile davanın kesin olarak reddine karar verildiğini, bu karar gereğince … Sigorta A.Ş.’ye başvuruda bulunulduğunu, … Sigorta A.Ş’nin bu başvuruya 10.01.2019 tarihinde mail yolu ile; araç noter satışının 24.05.2016 tarihinde olduğu ve poliçe ekinin 27.05.2016 tarihinde yapıldığı, 15 gün süre eklendiğinde tazminat istemlerinin kaza tarihi itibariyle poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı yönünde cevap verdiğini, ilk derece mahkemesinin kararının aksine kaza tarihi itibariyle tek taraflı trafik kazasına karışan aracın geçerli bir ZMMS poliçesinin bulunmadığının anlaşıldığını bu nedenle sorumluluğun …’na ait olduğunu, yargılamanın iadesinin koşullarının gerçekleştiğini belirterek, İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1200 esas 2018/1194 karar sayılı kararı yönünden yargılamanın yenilenmesi suretiyle davanın kaldığı yerden devamına karar verilmesini, talep ve beyan etmiştir.Davalı vekili, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; HMK’nın 375.maddesi kapsamında yargılamanın yenilenmesine ilişkin koşulların somut olayda gerçekleşmediği görüşünden hareketle, davacının yargılamanın yenilenmesi yönündeki isteminin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacının avukatı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Somut olayda uyuşmazlığın, … Sigorta A.Ş’nin hileli olarak müzekkereye (-davadan kendileri sorumluymuşcasına-) yanıt vermesinden kaynaklandığı, hal böyle olunca da HMK’nın 375/1-ç bendi kapsamında yargılamanın yenilenmesine ilişkin koşulların somut olayda gerçekleştiği, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kararının hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;Eldeki dava; davacının trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle ve tazminat istemiyle açtığı davanın, kesin olarak reddi yönündeki İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1200 esas 2018/1194 karar sayılı kararına karşı yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden; 22.06.2016 tarihinde … plaka sayılı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacının yaralandığı, kazaya karışan aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMM sigortasının bulunmaması nedeniyle yaralanmasına bağlı zararların giderilmesi için davacı tarafından … aleyhine İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde maddi tazminat istemiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde; kazaya karışan aracın kaza tarihini kapsar şekilde … Sigorta A.Ş nezdinde ZMM sigortasının bulunduğu, bu suretle …’nın bir sorumluluğunun bulunmadığı düşüncesiyle 2016/1200 esas 2018/1194 karar sayılı kararla davanın kesin olarak reddine karar verildiği, müteakip davacı tarafından trafik kazasına bağlı zararlarının giderilmesi hususunda ZMMS kapsamında … Sigorta A.Ş’ye başvurulduğu, başvuruyu değerlendiren sigorta şirketi tarafından, ZMM Sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsamadığı bu nedenle zararlardan sorumlu olmayacağı yönünde cevap verildiği, davacı tarafından da bu cevap gereğince yargılamanın yenilenmesi istemiyle eldeki davanın açıldığı, anlaşılmıştır.Bilindiği üzere, hangi kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabileceği HMK’nın 374/1.maddesinde (-Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir-) hangi sebeplerle yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği ise HMK’nın 375.maddesinde düzenlenmiştir.HMK’nın 374/1.maddesinin açık hükmü gereğince her hangi bir karar hakkında yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilmesi için; a-yargılamanın yenilenmesi talep olunan kararın kesin olarak verilmiş olması, b-yargılamanın yenilenmesi talep olunan kararın kesinleşmiş olması gerekmektedir.Bu kapsamda somut olaya değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça ilk derece mahkemesinin kararının kesin olduğu düşüncesiyle yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulmuş ise de, İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1200 esas 2018/1194 karar sayılı, kesin olarak verilen kararına konu davada, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açtığı, belirsiz alacak davası olarak açılan davanın reddi kararının kesin olarak verilebilmesine yasal olanak bulunmadığı, yargılamanın yenilenmesi talep olunan kararın taraflara tebliğ edilmediği ve usulüne uygun kesinleştirme işleminin yapılmadığı da göz önüne alındığında, somut olayda kesin yada kesinleşmiş bir kararın varlığından söz edilemeyeceği, hal böyle olunca da HMK’nın 374/1.maddesi kapsamında ki koşulların gerçekleşmemiş olması nedeniyle istemin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yargılamanın iadesi koşulları oluşmadığından istemin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu sonucuna varılmıştır.Ancak ilk derece mahkemesinin bu yanılgılı değerlendirmesinin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararının kaldırılmasına, davanın usulden reddine ilişkin aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçe uyarınca, 1/İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/06/2019 tarih ve 22019/27 Esas 2019/494 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE, a/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine, b/İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, c/İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmsına, 2/İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/06/2019 tarih ve 2019/27 Esas 2019/494 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, a/Davacının davasının USULDEN REDDİNE, b/Tahsili gereken 80,70-TL başvuru harcı ile 80,70-TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, c/Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, d/Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3/Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı kanunun 31.maddesiyle değişik HMK’nın 361/1. madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.23/06/2022