Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4253 E. 2019/3790 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4253
KARAR NO : 2019/3790
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/08/2019 Günlü Ara Karar
NUMARASI : 2019/483 Esas
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup; dava dilekçesinde ayrıca, kazaya neden olduğu ileri sürülen … plaka sayılı araç ve davalılar adına kayıtlı diğer mal varlıkları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması talep edilmiştir. Mahkemece; 22/08/2019 günlü ara kararı ile, “…talep sonucunun bir miktar paranın tahsiline ilişkin olduğu görülmekle; para alacaklarına ilişkin uyuşmazlıklarda İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz talep edilebileceği ve dava konusu dışında tedbir kararıverilemeyeceğinden” denilmek suretiyle, davacı tarafın tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. 22/08/2019 günlü ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; ihtiyati tedbir şartlarının oluşmuş olmasına rağmen talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talep gibi ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebine yöneliktir. HMK’nun 389. maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre ihtiyati tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilmesi mümkün olup, davanın konusunu oluşturmayan hususların anılan madde kapsamında ihtiyati tedbir kararına konu olması mümkün değildir. Somut olayda üzerine ihtiyati tedbir konulması istenilen aracın ve davalıların diğer mal varlıklarının mülkiyeti husunda ihtilaf bulunmayıp, alacak para alacağına ilişkindir. Bundan ayrı mevzuatımızda, ihtiyati haciz niteliğinde tedbir şeklinde bir düzenleme de bulunmamaktadır. İhtiyati haciz ise; İİK’nun 257 ve devamı maddelerinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiş olduğuna göre, mahkemece talebin ihtiyati tedbire ilişkin olduğu belirlenerek yazılı biçim ve şekilde ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık tespit edilemediğinden; davacı vekilinin istinaf isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan alınması gerekli maktu istinaf karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılmış olduğu anlaşıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.362/1-f hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/11/2019