Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4249 E. 2022/1194 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4249
KARAR NO: 2022/1194
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2019
NUMARASI: 2017/548 Esas – 2019/707 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 02/02/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı …’nün sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile İstanbul, Silivri, … Bulvarı üzerinde seyir halinde iken davacıların oğlu müteveffa …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, çocuklarının ölümü ile davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek, davacıların uğramış olduğu zararın tam ve kesin miktarı bilirkişi raporu ile saptandığında dava değerini arttırmak ve fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, destekten yoksun kalma tazminatı olarak davacı anne için 5.000,00-TL, davacı baba için 5.000,00-TL olma üzere toplam 10.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olarak) tahsiline, …’in vefatı nedeniyle davacı … için 100.000,00 TL, davacı … için 100.000-TL olmak üzere toplam 200.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunmadığını, … plaka sayılı aracın karıştığı kaza nedeniyle sigorta poliçesi kapsamında sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olduğunu, davacının kaza sırasında kask ve koruyucu tertibat takmadığından müterafik kusurlu olduğunu, teminat kapsamında olmayan dolaylı zararlara yönelik tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin ve müvekkili şirketin dava açılmasına sebep vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın dava dilekçesinde anlatıldığı gibi meydana gelmediğini, müteveffa …’nin yol üzerinde bisiklet ile gezinirken aniden yön değiştirdiğini ve kendisinin müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkilinin ani yön değişikliğini son anda fark edip frenle birlikte yol ortasındaki bariyerlere yanaştığını, ancak kazanın meydana gelmesini engelleyemediğini, ayrıca müteveffanın bisiklet kullanırken kask vb. koruyucu elemanlar kullanmadığını, müvekkilinin olayda kusuru olmadığının açık olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacıların çocukları …’in, 10/07/2015 tarihinde davalıların sürücüsü ve sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpması nedeniyle hayatını kaybettiği, meydana gelen kazada davalı …’nün %25 kusurlu bulunduğu, davacıların taleplerinin kısmen kabul edilmesi gerektiği görüşünden hareketle; a-davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 15.292,57 TL maddi tazminat ve davacı … için 12.902,98 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 28.195,55 TL maddi tazminatın davalı Sigorta şirketi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle ve poliçe limitiyle sorumlu olmak üzere, davalı … kaza tarihi olan 10/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,b-davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 35.000,00 TL, … için 35.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından; davacının, dava açmadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunması gerekirken doğrudan dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi yerine kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek, yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede;Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davalı … Sigorta AŞ vekili, davacıların; dava açmadan önce sigortacıya başvuru zorunluluğunu yerine getirmediğini, bu suretle dava koşulunun gerçekleşmediğini belirterek, davanın; dava koşuluna aykırılık nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı üzerine de aynı sebeple karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.2918 sayılı KTK’nın 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı kanunun 5. maddesi ile değişik 97. maddesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü yer almıştır.Eldeki dava 02/02/2017 tarihinde açılmış olup, davanın açıldığı tarihte az yukarıda belirtilen 2918 sayılı KTK’nın değişik 97. maddesi yürürlüktedir.Söz konusu madde ile dava açmadan önce zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketine başvuru yapılması dava şartı haline getirilmiştir. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.Somut davada davacı tarafça, davanın açılmasından önce davalı sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığı tarafların kabulündedir.Bu durumda ilk derece mahkemesince; KTK’nın 97.maddesi kapsamında davacı tarafa, davalı sigorta şirketine başvurmak suretiyle dava koşuluna ilişkin bu eksikliği gidermesi için kesin süre verilmesi, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.İlk derece mahkemesince, davalı sigorta şirketine karşı açılan dava yönünden tamamlanabilecek dava şartının yerine getirilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmeksizin istinaf incelemesine konu kararın verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6.maddesi uyarınca istinaf eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın gereği için mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
K A R A R/ Gerekçe uyarınca,1/Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi hükmü uyarınca kaldırılmasına,2/Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, 3/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan harcın istek halinde iadesine,4/Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5/İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.29/09/2022