Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/4203 E. 2019/3880 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/4203
KARAR NO : 2019/3880
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/08/2019
NUMARASI : 2019/2505 Hakem Kar.Saklama-2019/1 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem kararına karşı açılan iptal davası nedeniyle yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, vekil edeninin yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması neticesinde 28/10/2008 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı … vekili cevabında özetle; kazaya neden olduğu ileri sürülen… plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, söz konusu bu aracın 28/10/2008 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazasında karşı araçta yolcu olarak bulunan davacının kalıcı maluliyetinin oluştuğundan bahisle talepte bulunmakta ise de, kazanın 28/10/2008 tarihinde meydana geldiği gözetildiğinde, talebin zaman aşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davanın zaman aşımı nedeniyle kesin olarak reddine karar verilmiştir.Davacı vekili tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan dilekçenin, mahkemesince istinaf istemi gibi değerlendirilmesi sonucunda, istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar ve ilam harcı alınmak suretiyle, dosyanın dairemize gönderildiği ve dairemizin 2019/4203 esasına kaydedildiği belirlenmiştir.Davacı vekili tarafından verilen dilekçe değerlendirildiğinde, talebin istinaf isteğine ilişkin olmadığı, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince verilen 05/03/2019 gün, 2018.E.77507-2019/K.11304 sayılı kararın HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptali istemine ilişkin dava niteliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki sigorta poliçesine dayanan uyuşmazlık hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ndaki usul ve esaslara göre inceleme yapılarak karar verilmiştir.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00-TL altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00-TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, 40.000,00-TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen kararlara karşı temyize gidilebileceği düzenlenmiştir.Sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkime ilişkin usulü düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde yer alan tahkim usulüne ve yargı yollarına yönelik düzenleme, HMK’nın 407 vd. maddelerinde düzenlenen tahkim usulü ve yargı yollarını gösteren düzenlemeye göre özel bir düzenlemedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde hakem kararlarına karşı açıkça temyiz kanun yolu düzenlenmiş olup ayrıca hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmamıştır.Konuya ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarih, 2014/14577 Esas ve 2017/1239 Karar sayılı ilamında ” 14/06/2007 tarihinde 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında, “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmü mevcuttur. Her ne kadar 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesinin 1. bendinde Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceğine ilişkin düzenleme mevcutsa da sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi ile ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun uygulama önceliği olduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin iptal talebinin usulden reddi gerekirken esasa girilerek hakem kararının iptaline karar verilmesi Sigorta Tahkim Komisyonu Kararına karşı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesine göre itiraz ve temyiz yolu açık olup iptal davası açılamayacağına göre usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” şeklinde karar verilerek, İtiraz Hakem Heyeti kararının, HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptali istemine ilişkin davada dava şartı gerçekleşmeyeceğinden, usulden red kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.Netice olarak HMK’nın 439. maddesinin 1. bendinde hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabileceğine ilişkin düzenleme mevcutsa da; ihtilafın çözümünde sigorta poliçesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemi ile ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun uygulama önceliği bulunduğu, 5684 sayılı Kanun’un 30/12.maddesi gereğince Sigorta Tahkim Komisyonunca verilen kararlar için 40.000,00-TL’nin üzerinde bulunması halinde temyiz kanun yolunun düzenlendiği, hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmadığından Uyuşmazlık Hakem kararına karşı HMK’nın 439. maddesine dayanılarak iptal davası açılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davacının Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararının iptali için dava açmasında yasal dayanak bulunmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, HMK’nın 115/2. fıkrası gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Açılan davanın HMK’nın 114/2., 115/2. maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,2-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde davacıya iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 14/11/2019.